Lise öğrencisi bir edepsizin Atatürk’e yönelik çirkin eylemi bizim tatlı su Atatürkçülerine adeta can suyu oldu.
En çok da Disney Plus’ın Atatürk dizisini yayınlamama kararı sonrası kafayı kuma gömen şarkıcı-oyuncu tayfası için…
Hepsi ne kadar Atatürkçü olduklarını ispatlamak için adeta sıraya girdi.
Oysa… Tamamen duygusal sebeplerle Disney’e iki çift laf edemeyen bunlar..
Odasındaki Atatürk fotoğrafını “Artık yeni şeyler söylemek lazım” diyerek indiren milletvekiline sessiz kalanlar yine bunlar…
Atatürk’e “Kefere” diyeni 3 dönem vekil yapan partinin belediyelerinin her etkinliğine yine duygusal sebeplerle koşarak giderler..
Kendilerine “Atatürk’ün itleri” diye hakaret edenlerle kol kola yürümekte bir çekince görmezler..
Bunlar seçim öncesinde imzaladıkları protokole Atatürk’ün adını bile yazmayan altılı masa için şarkılar yapıp, yüzlerce tweet attılar…
Ne diyor büyük Türk düşünürü Tarkan… “Atatürk’ü daha fazla savunmamız lazım. Disney kararına tepki göstermemem hataydı!”
Sevsinler sizin zaman ayarlı Atatürkçülüğünüzü…
Söz konusu lise öğrencisi bir ahlak yoksunu olunca hepiniz aslan kesildiniz.
Disney Plus’a gösteremediğiniz tepkiyi bile onun üzerinden aklama derdindesiniz…
HDP ile gizli protokol var mı?
Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı ilk tur seçimlerinden sonra Ümit Özdağ ile imzaladığı gizli protokol ifşa olmuştu. Zafer Partisine kendisini desteklemesi karşılığında 3 bakanlık ve MİT’i verecekti Kemal Bey!!
CHP liderinin HDP ile 14 Mayıs’tan önce imzaladığı ancak hep inkar edilen gizli protokolü de dün öğrendik. CHP Grup Başkanı Özgür Özel diyor ki… “Resmen ittifak olmadığımız ama oy aldığımız seçmenlerde.. Örneğin Doğu ve Güneydoğu illerindeki seçmenlerde de imzalanmış bir gizli protokol ve o protokollerdeki vaatler üzerine gönül kırıklıkları var!”
Özel sanki Özdağ ile imzalanan protokolün HDP’yi üzdüğünü söylüyor ama ayrıntı bütünü anlatır.
HDP’de neden gönül kırıklığı oluşsun ki? Acaba HDP’ye de vaatlerde bulundukları bir protokol daha mı var?
Ümit Özdağ ile imzalanan gizli protokolün içeriğini öğrendik… Sıra HDP ile mutabık kalınan anlaşmada…
Türkiye o anlaşmanın içeriğini bilmek zorunda. Daha doğrusu bu ülkenin vatandaşları olarak bunu öğrenmek hepimizin hakkı.
Muhalefetin adayını iki seçim arasında Zafer işaretinden Bozkurt selamına geçiren faktörler, güç odakları ortaya çıksın ki, memleketin siyasi hırslarla nasıl uçurumun kenarından döndüğü daha iyi anlaşılsın.
Altılı masanın Erdoğan’ı düşürmek için memleketi düşürmeyi göze aldığını söyleyenler galiba haklı..
İki seçim öncesinde imzalanan gizli protokollerin başka bir anlamı yok…
İzmir kokarsa adaylığı unut!
İyi Parti ile CHP arasındaki “İzmir kokuyor” polemiğinin iki yıl öncesine dayanan bir arka planı var.
Tunç Soyer, 2022 yılının başlarında CHP Genel Merkezi’nde Kılıçdaroğlu’na İzmir’de yaptıklarına ilişkin bilgi veriyor. Tam kentte hayata geçirmeyi planladığı projelerden bahsederken CHP lideri araya giriyor ve “İzmir kokuyor kardeşim. Önce bu sorunu çöz” diyor!
Odada buz gibi bir hava esiyor. Kılıçdaroğlu açıkça söylemese de Soyer’e “Bir daha aday olmak istiyorsan İzmir’i bu kokudan kurtar” mesajı veriyor.
Soyer mesajı almış olmalı ki, İzmir’e döndükten sonra ilgili bürokratlarını görevden alarak işe başlıyor. Önceliği genel başkanının söylediği gibi kenti saran kokuyu ortadan kaldırmaya veriyor.
Akşener’in büyükşehir adayını tanıtırken söylediği “Ümit Özlale, İzmir’i kokudan kurtaracak” sözlerine verdiği “Biraz arkadan geliyorlar. Kokudan çoktan kurtuldu İzmir” cevabı bu konuda rahatladığını gösteriyor.
Dün İzmir’de yaşayan bir gazeteci arkadaşımı arayıp sordum: İzmir hala kokuyor mu?
Büyük ölçüde sorunun çözüldüğünü söyledi. Çok sıcak havalarda kentin belli bölgelerinde yine koku oluyormuş ama durum eskisinden iyiymiş.
Demek ki Kılıçdaroğlu’nun uyarısı işe yaramış. Soyer’i yeniden aday gösterecek mi bilmem …
Ama İzmir’deki yarış çok ilginç olacak. İyi Parti’nin iddialı bir adayla yola çıkması önemli.
AK Parti kentin dinamikleriyle barışık, kuvvetli bir adayla yarışa girerse tüm dengeler değişebilir.