Türkiye, tarihinin en büyük deprem felaketlerinden birini yaşarken…
Göçük altında binlerce insan kurtarılmayı beklerken…
Borsa İstanbul’da işlem gören çimento hisseleri yükseldi!
Bazı otobüs firmaları deprem bölgelerindeki yakınlarının yanına gitmek isteyen insanların acısını hiçe sayarak otobüs biletlerine zam yaptı!
100 liralık battaniyelerin fiyatı bir anda 250 liraya yükseldi!
Vurguncular böylesine büyük bir insanlık dramını bile fırsata çevirmekten çekinmedi. Söylenecek çok şey var ama sırası değil.
Sadece onlar mı? Bir de depremi bahane edip sosyal medyada işi siyaset zeminine çekmeye çalışan tipler var.
Arkadaş ne hesabınız, ne derdiniz varsa biraz sabredin. Millet canının derdinde. Koca bir ülke tek yürek olmuş yaralarını sarmaya çalışıyor. Çocuklar göçük altında. Gencecik askerler kurtarma çalışmalarında şehit oluyor. Siz neyin peşindesiniz? Hiç olmazsa şu günlerde savaş baltalarınızı toprağa gömün. Çok mu zor bunu yapmak, insan olmak?
109 yıl geciken ama vazgeçmeyen deprem
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından 2019 yılında hazırlanan Türkiye Deprem Tehlike Haritası’na göre… Kahramanmaraş ‘çok riskli bölgede’ yer alan ve tarih boyunca Doğu Anadolu Fay Sistemi’ne bağlı fayların ürettiği büyük depremlerin etkisinde kalan bir kent.
İl merkezine yaklaşık 15 kilometre mesafeden geçen Doğu Anadolu Fay zonunun Gölbaşı-Türkoğlu segmentinin uzunluğu yaklaşık 100 kilometre. Bu fay 1113-1514 yılları arasında 7 Mw büyüklüğünde deprem üretmiş. Ve tekrarlama periyodu yaklaşık 400 yıl olarak öngörülüyor.
Yani bilimsel verilere göre, Kahramanmaraş’ta dün meydana gelen deprem tam 109 yıl önce gerçekleşmeliydi. Bu kez gecikti ama kendisini tekrarlamaktan vazgeçmedi. Muhtemelen 400 yıl sonra bölgeyi yeniden vuracak.
Bilim depremler için “Yerküre üzerinde bilinen ve engellenmesi mümkün olmayan en büyük enerji boşalımı” tanımını yapıyor. Yani depremden kaçış yok. Öyleyse yapılması gereken şey belli. Depremlerin afete dönüşmesinin önlenmesi ve insanlığa vereceği zararın en aza indirilmesini sağlayacak afet yönetim sistemlerinin hayata geçirilmesi.
Dünyanın en riskli ülkelerinden biri olarak deprem gerçeğiyle artık yüzleşmek zorundayız.
Kızılay’dan mesaj var
Türkiye’yi yasa boğan depremin ilk saatlerinde Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık sosyal medyadan şu mesajı paylaştı: Deprem bölgesine ilave kan ve kan ürünleri sevkiyatı yapıyoruz. Bölge Kan Bankalarımızda ilk etap sevkiyat için Ulusal Kan Stoklarımız mevcuttur. Ancak ilerleyen saatlerde olabilecek ilave ihtiyaçlar için vatandaşlarımızı gün içinde tüm Türkiye’de kan bağışına davet ediyoruz.
Bu çağrıya Türkiye’nin güzel insanları öyle bir karşılık verdi ki… Kızılay’ın stokları çok kısa sürede doldu. Ancak vatandaşlar akın akın kan bağışı merkezlerine gitmeye devam etti. Bunun üzerine Kızılay’dan ikinci bir açıklama geldi: Değerli vatandaşlarımız, kan uzun süre saklanamayan miadlı bir üründür. Bugün kan bağışına koşan tüm hayırseverlere teşekkür ediyor, kan bağışının önümüzdeki günlere yayılmasının stok ve test süreçleri açısından uygun olacağını hatırlatıyoruz.
Türkiye’nin en büyük gücü, her zorlukta taşın altına elini değil gövdesini koyan fedakâr insanları. Kızılay’ın kan bağışı çağrısına verilen destek, birçok ilde kendiliğinden başlatılan yardım kampanyaları bunun en güzel ispatı. Biz hep birlikte Türkiye’yiz. Bunu da aşarız.