Halep Kalesine dikilen Türk bayrağından rahatsızlık duyan “İçimizdeki Amerikancı, Esadcı, Rusçu ve İrancıların” hezeyanları kafaları karıştırmasın..
Onlar emperyalizmin planlarını kendi fikirleri zanneden ahmaklar.
Halep’in Türkiye ve bölge için ne anlama geldiğini bilmedikleri gibi öğrenmek için de bir çaba gösteremiyorlar.
Bu ahmakların negatif algı çalışmaları yüzünden Türkiye düzenli olarak “Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayız” açıklaması yapıyor. Suriye’nin tek karış toprağında da Halep özelinde de emperyal bir hevesi, planı olmadığını bizim kadar net ortaya koyan başka bir ülke de yok zaten.
Günün sonunda bizim kullanışlı ahmaklar hem Suriyelilerin gitmesini istiyor hem de bunu sağlayacak sürecin başlamasına taş koyuyorlar! Bunu bilerek mi yoksa farkında olmadan mı yaptıkları bir muamma!
Gerçi bu saatten sonra onların ne yaptığının bir önemi yok. Artık ok yaydan çıktı. Türkiye yıllardır uğraştığı devasa “Suriyeli sığınmacılar” sorununu çözmek için tarihi bir fırsat yakaladı.
Milyonlarca sığınmacının ülkelerine dönmesi için Halep’in özgür olması, eskisi gibi bölgenin en önemli ticaret, sanayi, kültür kenti haline gelmesi gerekiyor.. Halep eski Halep olmazsa mevcut durum değişmeyecek.
Halep Kalesine dikilen bayrak bu yüzden önemli. İçimizdeki ahmaklar dışında herkes o bayrağın neyi temsil ettiğinin farkında. Halep’i eski haline sadece Türkiye getirebilir. Bunu da hem kendimiz hem bölge için başarmak dışında bir seçeneğimiz yok.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın, önceki gün açıkladığı rakamlar da bunu söylüyor. Türkiye’deki Suriyelilerin yüzde 42’si Halep’ten gelmiş. Bakan Yerlikaya “ Haleplilerin vatanlarına ne kadar düşkün olduğunu biliyoruz. Gerçekten çok mutlular ve heyecandan yerlerinde duramıyorlar” diyor.
Bu insanlar dönecek.. Halep yoluna düşmek için gün sayıyorlar. Ama öncesinde atılması gereken bazı adımlar var.
O adımların ne olduğunu merak edenler Türkiye’nin Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatlarıyla güvenli hale getirdiği bölgelere baktıklarında büyük resmi görebilirler.
Suriyelilere güvenli kentler dışında iş, aş bulmak da Türkiye’nin görevi. Çobanbey’de bunu yaptık. Kurulan Organize Sanayii
Bölgesi o bölgeye nefes aldırdı.
Sadece Cerablus’a dönen Suriyeli sayısı
100 bini aştı. Okullar, sağlık tesisleri, yerel yönetimler vs. Türkiye sessiz sedasız o topraklarda iz bırakacak çok önemli işlere imza attı.
Halep başta olmak üzere güvenli hale getirilen yerleşim yerlerinde de aynı modelle olumlu sonuçlar elde edilecektir.
Bölgeye yapılacak yatırımlar için yeni teşvik modellerini de içeren özel bir ekonomi paketi muhakkak gündeme gelmeli.
İşgücü zaten hazır. Savaşla yıkılan bölgenin yeniden ayağa kalkma süreci beraberinde hızlı bir ekonomik kalkınmayı da getirecektir. Ve günün sonunda bu işin kazananı Halepliler ve Türkiye olur.
Halep Kalesi’ndeki bayrağın varlığını sorgulayan ahmaklar mı?
Onlar muhakkak yeni itirazlarla emperyalizmin değirmenine su taşımaya devam edeceklerdir. Batının planlarını kendi fikirleri zan-nedenlerden başka ne beklenir ki?
SURİYELİLERİN GELDİKLERİ BÖLGELER
■ Halep: 1 milyon 247 bin 432
■ İdlib:189 bin 673
■ Deyrizor:107 bin 103
■ Hama: 104 bin 129
■ Haseke:97 bin 121
■ Şam: 89 bin 228
■ Rakka: 84 bin 913
■ Humus: 70 bin 886
■ Lazkiye:31 bin 60
■ Şam Kırsalı: 19 bin 583
■ Dera:5 bin 433
■ Tartus: 2 bin 973
■ Kuneytire:Bin 552
■ Süveyde: 164