Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu’nun yeni seçim kanununu gerekçe göstererek yaptığı “Şartlar değişti, üçüncü ittifak olabilir” açıklaması Millet İttifakı’nda bir bölünme ya da masanın dağılması anlamına gelmiyor.
Tam tersine, iktidarın küçük partileri zora sokan hamlesine karşı muhalefet de bir hamle yapıyor.
Altılı masada ‘Üçüncü ittifak’ önerisini ilk gündeme getiren Ahmet Davutoğlu. Açıldıkça içinden başka bir bebek çıkan Matruşka bebekler gibi ittifak içinde ittifak istiyor Davutoğlu. Bütün hesap DEVA-Gelecek ve SP’nin yüzde 7 barajını aşması üzerine kurulu. Böylece Babacan ve Davutoğlu siyasi kariyerlerini ‘CHP Milletvekili’ sıfatıyla sonlandırmış olmayacaklar. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Millet İttifakı bileşenleriyle beraber Erdoğan’ın karşısındaki adayı destekleyecekler.
Daha önce Babacan-Davutoğlu ikilisini AK Parti’den yeterli oy koparamamakla suçlayan Karamollaoğlu bu ittifaka dünden razı. Seçim sonrasında partisini bu iki isimden birine bırakarak siyasete nokta koyacağı iddia ediliyor. Bu ittifak kurulur ve yüzde 7 barajını aşarsa Karamollaoğlu da tıpkı Babacan ve Davutoğlu gibi bu seçim için kendilerine verilen görevi yerine getirmiş olacak.
Üçüncü ittifak için şu an tek soru işareti Babacan. Bir türlü istediği rüzgârı yakalayamadı. Neredeyse iki yıldır yanaşmaya çalıştığı sol ve liberal mahallelere kendisini kabul ettiremediğini ODTÜ’de bir kez daha gördü. İstemeye istemeye de olsa o da bu ittifaka katılacak gibi görünüyor.
Seçim Kanunu değişikliğinden sonra önlerinde başka bir yol da kalmadı zaten.
İmamoğlu’nun radarına giren Mansur Yavaş
Muhalif medyada birkaç isim hariç herkes Ekrem İmamoğlucu. İnternet siteleri, televizyonlar, sosyal medya fenomenleri ,vs.
Ümit Özdağ’ın “Mansur Yavaş muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı olsun” çıkışı muhalif medyanın da dengesini bozmuş durumda. Düne kadar yere göğe sığdıramadıkları Yavaş’ın eski konuşmalarını apar topar dolaşıma soktular! Tam da Selahattin Demirtaş’a “Kürtler Mansur Yavaş’a oy verir mi?” diye sorulmasının ardından. Zamanlama manidar!
İnsan merak ediyor: Yavaş’ın ta 90’ların ilk yıllarında Beypazarı meydanında “Ağrı’ya, Mardin’e, Diyarbakır’a hizmet edecek insanları Meclis’e gönderemeyiz” dediği mitingin görüntülerine nasıl ulaştınız? VHS kamerayla çekildiği belli olan konuşmanın tamamını önceden izleyerek o kısmını nasıl öne çıkarttınız? Elinizde sağlam bir Mansur Yavaş arşivi mi var? Varsa neden böyle bir arşiv oluşturma ihtiyacı hissetiniz?
Bu soruların cevabını Yavaş da merak ediyor olmalı ki görüntüleri yayınlayan Oda TV’ye sitem etmiş. Yavaş bu tip medya operasyonlarına alışmak zorunda. Çünkü artık İmamoğlu’nun radarına girmiş durumda. Devamı gelecektir. Neredeyse bir yıldır “Kılıçdaroğlu seçimi alamaz” algısını işleyen İmamoğlu medyası yakında Yavaş’ın Eşber Yağmurdereli’den “Kör”, Deniz Gezmiş’ten “Katil” diye bahsettiği videoları da dolaşıma sokacaktır. Kavgada yumruk sayılmaz...
Kılıçdaroğlu Özdağ ve Demirtaş’a minnettar
Yazının başlığındaki ifade CHP’li bir haber kaynağıma ait.
HDP eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Cumhurbaşkanı adayı olarak İmamoğlu’nu…
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın Mansur Yavaş’ı işaret etmesinin bu iki ismi dar bir paranteze hapsettiğini söyledi.
Çok da haksız sayılmaz. İmamoğlu’nun bugün avantaj olarak gördüğü HDP desteği olası bir adaylıkta başını ağrıtabilir. Aynı durum Yavaş için de geçerli. Özdağ çizgisinin adayı olarak gündeme gelmek Yavaş’ın elini zayıflatıyor. Siyasetteki ağırlıkları maksimum yüzde 10 olarak hesaplanan iki blokun ilk tercihi olmak kalan yüzde 90’ın kafasını karıştırabilir.
Bu algı da en çok Kılıçdaroğlu’nun işine yarar. CHP lideri adaylık yolunda başından beri toplumun tamamını kucaklamak üzerine kurulu bir yol haritası takip ediyor. İki belediye başkanının böyle dar parantezlere alınması Kemal Bey’i memnun etmeyecek de kimi edecek?
