Ekrem İmamoğlu ve Meral Akşener.
Biri Kılıçdaroğlu’ndan rica minnet izin alarak düştüğü Anadolu yollarında CHP Genel Başkan adaylığı provaları yapıyor.
Diğeri düne kadar “Terör örgütünün yanında konumlandırıyoruz” dediği HDP’nin kalesi Diyarbakır’da “Gelin bu demiri beraber dövelim” diyerek ‘Demirci Kava’ göndermesinde bulunuyor! Bununla da yetinmiyor “Ben MHP’de Meclis Başkanvekiliyken HDP’ye benden başka kimse söz vermezdi” diye eski günleri yâd ediyor!
Aynı hafta sonunda İmamoğlu’nun rotayı Cumhurbaşkanı adaylığından CHP Genel Başkanlığı’na çevirmesiyle, Akşener’in HDP tabanına sıcak mesajlar vermeye başlaması tesadüf olamaz.
Bu ikilinin kafasında artık 2023 seçimleri yok. 14 Mayıs’ta sandıktan Recep Tayyip Erdoğan’ın çıkacağını görüyor ve tüm hesaplarını 2024 için yapıyorlar.
Aslında daha önce Ekrem İmamoğlu tarafından dile getirilen ve detaylarını ilk kez bu köşeden okuduğunuz bir hesap bu. Bugünü anlamak için İmamoğlu’nun geçen yılın haziran ayında Büyükada’daki Loca Restoran’da 14 ilçe başkanına yaptığı konuşmayı hatırlamakta fayda var: “Türkiye yeni bir döneme giriyor. 2023 seçimlerinden sonra muhtemelen bir seçime daha gideceğiz. Arkasından yerel seçimler var. 2023’ten sonraki yoğun siyasi dönemde genç, dinamik, sürekli sahada olacak kadrolara ihtiyaç var. Bana kimse siyaset konuşma diyemez. Türkiye’de siyaset konuşacak beş kişi varsa, biri benim. Konuşmaya da devam edeceğim.”
Gördüğünüz gibi, İmamoğlu’nun yol haritası altı ay önceden çizilmiş durumda. Cumhurbaşkanı adayı olamazsa genel başkanlığa yürüyeceğini daha o günden ilan etmiş. Kılıçdaroğlu ve ekibini ‘yaşlı’ buluyor ve siyasi hayatlarının uzun ömürlü olmayacağını ima ediyor. Ve Kemal Bey’in seçimi alacağına inanmıyor!
İyi, güzel de 2024’te seçim yok diyorsunuz değil mi?
Haklısınız… 2024’te sadece yerel seçim var. Ama 2023 seçimlerinde parlamento çoğunluğunun muhalefete geçmesi yeni bir seçimi zorunlu hale getirecek. Meclis çoğunluğu arkasında olmayan bir Cumhurbaşkanı’nın eli kolu bağlanır. Ve 2024 çifte seçim yılı olabilir.
İmamoğlu’nun bugünden kendisini yollara atması, Akşener’in Diyarbakır’daki ezber bozan çıkışı tam da bu yüzden 2024 ayarlı manevralar. Bakalım bu hesapları tutacak mı?
Geliyor gelmekte olan
Batı basınında son 10 günde Türkiye’ye dair yazılıp, çizilenler 2023 seçimlerinin sonucuna dair önemli ipuçları veriyor. Görünen o ki küresel emperyalizm seçimi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın alacağını görmüş ve panik halinde bunu engellemeye çalışıyor.
ABD eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton: Erdoğan liderliğinde bir Türkiye Batı’nın çıkarlarını baltalıyor. NATO, Türkiye’yi ihraç etme tehdidi yaparak muhalefetin kazanması için seçimlere etki etmeli.
İngiliz The Economist: Türkiye felaketin eşiğinde. Batılı liderler Erdoğan’ı zorlamak için onun üzerinde baskı oluşturmalı. Türkiye’yi uçurumun eşiğinden döndürmek için bugünden çalışmaya başlamak lazım.
İsrailli Jerusalem Post: Washington Ankara’yı güvenilmez bir ortak olarak görüyor. Erdoğan, ABD çıkarlarına, genel olarak Batı demokrasilerinin çıkarlarına aykırı çalışmalar yapıyor.
PKK-FETÖ yayın organları: AK Parti ve MHP’nin Almanya’da seçim çalışması yapması engellensin.
İstediklerini yazıp, çizsinler. Korkunun ecele faydası yok. Millet her şeyin farkında. ABD’nin, İngiltere’nin, Almanya’nın, İsrail’in, FETÖ ve PKK’nın istemediği, “Bizim çıkarlarımızı tehdit ediyor” diye hedef gösterdiği Cumhurbaşkanı’na sahip çıkıyor.
Çünkü millet biliyor ki… Küresel emperyalizmin tekerine çomak sokan adam Türkiye’nin çıkarlarını savunduğu için tasfiye edilmek isteniyor.
Türkiye’de an itibarıyla bu gerçeğin farkında olmayan sadece muhalefet.