Bir süredir seçimi yüzde 60 ile alacaklarını adeta haykırarak ilan eden muhalefet son düzlükte vites küçültmeye başladı. İyi Parti hariç masanın küçük ortakları 81 ilde CHP listelerinden seçime giriyor! İyi Parti de birçok ilde CHP ile ortak hareket edecek.
Muhalefet cephesindeki bu keskin dönüş aslında bir zorunluluktan kaynaklanıyor. Çünkü her ne kadar aksini söyleseler de acı gerçek CHP’li eski bakan Fikri Sağlar’ın bir TV yayınında dile getirdiği gibi : AK Parti ve Erdoğan hâlâ birinci. Bu saf ve yalın gerçeğin üstüne bir de yüzde 7 barajlı D’Hondt sistemi gelince Millet İttifakı’ndaki küçük partiler MHP’li Feti Yıldız’ın tabiriyle “CHP’ye iltica etmeye” mecbur kaldı.
D’Hondt sistemi seçim bölgelerinde 1’inci çıkan partilere milletvekili sayısının belirlenmesinde öncelik sağlıyor. 24 Haziran seçimlerinde Millet İttifakı sadece 6 ilde 1’inci olabildi. (Aydın-Edirne-İzmir-Kırklareli-Muğla-Tekirdağ)
AK Parti ise tam 64 ilde sandıktan 1’inci parti olarak çıktı. Çakma anketler dışında hiçbir ankette AK Parti’yi geçemeyen muhalefet tam da bu yüzden CHP çatısı altında birleşerek bir anlamda son kozunu oynadı. Cumhurbaşkanlığını kaybetmelerine rağmen Meclis’te çoğunluğu sağlayabilirlerse siyasi ömürleri uzayacak. Hele bir de seçimi 2’nci tura bırakabilirse “İstikrar” vurgusuyla seçmen nezdinde önemli bir avantaja sahip olacaklar.
Yani ittifak içi dengeler ve milletvekili aday listeleri bu seçimde daha önce olmadığı kadar önemli. D’Hondt’un getiri ve götürüsünü iyi hesap eden liste kazanır.
Mesela… MHP 24 Haziran’da artık oylarla CHP’ye kaptırdığı Elazığ, Kastamonu, Nevşehir, Niğde ve Osmaniye’deki vekillikleri geri alabilir.
CHP’nin Adıyaman’da, İyi Parti’nin Erzurum’da artık oylarla aldığı 2 vekillik HDP’ye dönebilir.
Türkiye İşçi Partisi, HDP’nin desteğini de yanına çekmek şartıyla Manisa, Muğla, Tekirdağ, Elazığ gibi illerde vekillik kazanabilir.
Millet İttifakı 24 Haziran’da artık oylarla vekil çıkardığı Adıyaman, Erzurum, Aksaray, Karaman, Kırıkkale, Konya, Kütahya, Sakarya, Sinop, Şanlıurfa, Yozgat, Elazığ, Kastamonu, Nevşehir, Niğde ve Osmaniye’de bu vekillikleri kaybedebilir.
CHP en güçlü olduğu İzmir’de HDP ve İyi Parti’ye birer vekillik verebilir.
Pazara az kaldı. Şu milletvekili listeleri bir ortaya çıksın, bu konuya daha detaylı bir şekilde yeniden döneriz.
Adıyaman unutulmak istemiyor
Salı günü depremin en fazla vurduğu illerden Adıyaman’daydım. İki hafta önce de gittiğim kentte belirgin bir toparlanma var. Hayat canlanmaya, ticaretin çarkları yavaş da olsa dönmeye başlamış.
Dile kolay, sadece kent merkezinde yıkık ve acil yıkılacak 1682 bina vardı Adıyaman’da. Koordinatör Vali Gökmen Çiçek’ten aldığım bilgiye göre binaların adet sayısında yüzde 56, taşınan moloz metre küp bazında ise yüzde 80 oranına gelinmiş.
Bir taraftan devlet, bir taraftan belediyeler müthiş bir çabayla Adıyaman’ı ayağa kaldırmaya çalışıyor. Şu ana kadar kentte iki çarşı yapılıp esnafa teslim edilmiş. Sincan Belediyesi’nin yaptığı 55 dükkânlık üçüncü çarşı da dün hizmete girdi. Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan, Adıyaman’a ayrıca 200 aileyi barındıran bir konteyner kent, mescit, kreş, çamaşırhane, iki adet oyun parkı ve 10 bin kişi kapasiteli aşevi açtıklarını anlattı. Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın ile beraber hepsini tek tek gezdik. Sincan’ın 20 iş makinesi, çöp araçları ve 135 personeli iki aydır Adıyaman’a hizmet ediyor.
Adıyaman’da okullar kapalı. Ama devlet 1500 öğrenciyi LGS ve YKS sınavlarına hazırlansın diye her sabah yaşadıkları yerden alıp çadırlarda faaliyete geçirilen kurslara götürüyor. Sokakta konuştuğumuz Adıyamanlılar sözleşmiş gibi “Bizi unutmayın” diyor. Bu devlet, bu millet var oldukça Adıyaman unutulmaz. Yaralar da sarılır. Yeter ki bizi birbirimize düşürmeye çalışanların oyununa gelmeyelim.
Dersimiz şehirleşme
Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremle yıkılan 11 ili ayağa kaldırmak ve yeniden şehirleşme için yoğun bir mesai harcıyor. Bu deprem Türkiye’nin şehirleşme sürecinde bir milat. Ama deprem sonrasında üzülerek gördük ki, bizde akademik düzeyde şehirleşme meselesine değinen çok az bilim insanı var.
Onlardan biri de Medipol Üniversitesi’nden Dr. Mimar Salih Elmas. “Bina Kullanım Evresi Denetimine” model öneren Türkiye merkezli çalışmasında yaptığı şu öneriler önemli:
*Tıpkı periyodik araç muayenesi gibi konut ve ticari alanlarımız da bina yapım ve yıkım süreçlerine kadar denetlenmeli.
*Arsa üretim aşamasından binanın iskân aşamasına kadarki süreç e-devlet üzerinde bütünleşik kayıt altına alınarak değerlendirilmeli.
*Binaların kullanım evresi denetimi, konutlarda, konaklama amaçlı binalarda ve büro binalarında beş yılda bir, alışveriş merkezleri, sağlık, eğitim ve kamu binalarında iki yılda bir sıklıkta yapılmalı.