Yavuz Kocaömer

Yavuz Kocaömer aşağıda vereceği bir kaç örnekte, ters ve sert davranıyorsa, kendisi gerçekten zor bir adamdır.
-Bir federasyon başkanı, önümüzdeki seçimlerde, kendisine “ceketimi assam seçilir” diyerek terbiyesizliğini ve camiasına olan saygısızlığını dile getiriyorsa, Yavuz Kocaömer’den gerekli cevabı alır. Çünkü Yavuz Kocaömer zor adamdır.
-Bir federasyonda, bir genel sekreter defalarca paralı işlerde ve sözlü cinsel taciz suçundan temyiz edilemez şekilde mahkum edilmesine rağmen halen görevine devam ediyorsa, Yavuz Kocaömer bu olayın üzerine gittiği için zor adamdır.
-Bazı federasyonların antrenörleri, Paralimpik Oyunları’nda madalya şansı olan sporcularına, oyunlardan önce boş senet imzalatıp, onların muhtemelen kazanacağı ödüllere göz koymuşsa ve Yavuz Kocaömer bu işin üzerine gidiyorsa, tabii ki zor adamdır.
-Bir vakıf, Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’nda derece alan sporculara, ödül vereceğini ilan ederken, engelli ve engelsiz sporcular arasında, engelli sporcular aleyhine insan haklarına aykırı bir eşitsizliği ortaya koyuyorsa ve Yavuz Kocaömer gereken cevabı veriyorsa, gerçekten zor adamdır.
-Spor yetkililerinden bazıları engelli sporu konusunda hiçbir bilgisi

Okuyucularımın çok büyük bir bölümü Osman Çullu’yu tanımazlar. Kendisi, engelliler yüzme sporlarımızın gizli ve isimsiz çok az sayıdaki kahramanından biridir. Dile kolay, 28 yıl Kahramanmaraş’ta, gerektiğinde sağlığını bile hiçe sayarak, kendini sporcularına adamış bir spor adamıdır.
Hayatını engelli gençlerimize adayan Osman Çullu, Kahramanmaraş’ta tüm imkansızlıklara rağmen, olağanüstü çalışmaları sonucu Paralimpik ailesine katılmak üzere sayısız engelli yüzücü keşfetmiş, onları milli sporcu seviyesine çıkarmıştır.
Kahramanmaraş’ta yaşayan antrenör Çullu, engellilere hizmet etmeye 1984 yılında başladı. 1993 yılında engelliler antrenörlüğüne başlayan Çullu’nun bu mücadelesi Kahramanmaraş ile sınırlı kalmayıp, milli takıma, oradan da yurtdışına kadar taşındı.
28 yılda 3 kez Paralimpik Oyunları’nda, 5 defa Dünya Şampiyonası’nda,3 kez Avrupa Şampiyonası’nda, 3 defa Akdeniz Oyunları’nda 13 kez uluslararası turnuvalar da, 1 defa da Karadeniz Oyunları’nda görev alan Çullu, hem Milli Takım’a Kahramanmaraş’tan 15 sporcu kazandırdı, hem de bu sporcuları 30 ülkede yarışlara götürdü.
Çullu, başta Bedensel Engelliler Dünya Yüzme Şampiyonu Beytullah Eroğlu olmak üzere birçok sporcu

Ülkemizde konuyla ilgilenen hocalarımız, uzmanlarımız çoğunlukla rehabilitasyon ve paralimpik sporları birlikte yazar ve konuşurlar.
Bu doğru değildir! Paralimpik sporları, rehabilitasyona yönelik sporlar değildir. Kıran kırana, başa baş mücadelelerin yapıldığı yarışmalardır. Rehabilitasyon ise; daha çok zihinsel engellilerimizde özel olimpiyatlar tarafından takip edilmekte ve uygulanmaktadır.
IQ’su yüzde 70 ve üzeri olan zihinsel engelliler ise yine kıran kırana (İNAS) Uluslararası Zihinsel Engelliler Spor Federasyonu’na bağlı olarak yarışmalara katılmaktadırlar.
Bu bilgi eksikliğimiz, konuları okumamak ve araştırmamaktan kaynaklanmaktadır. Bundan yaklaşık 20 yıl önce bir televizyon kanalının canlı yayınında, sunucunun “Paralimpik ismi nereden gelir?” sorusuna, yanımda oturan çok sevdiğim bir profesör kardeşim, “Paraplejiden gelir” demişti. Ben de o heyecanla ayağa kalkıp, “Hayır, hayır!” diyerek doğrusunu anlatmıştım ve bunu da defalarca bu sütunlarda yazdık.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi, bunun en önemli nedeni, insanlarımızın-maalesef buna öğretim üyesi unvanına sahip vatandaşlarımız da dahil-okumayı pek sevmemeleri ve bir de kendilerinin uzman olmadığı konuda bir

Son yıllarda engelli sporlarında her zaman yazıp söylediğimiz gibi çok olumlu gelişmeler mevcut. Bunlar, daha çok bireysel başarılara ve bu başarıları destekleyen kulüplerimize ve antrenörlerimize ait. Ancak bir sistem dahilinde, bedensel engelliler ve görme engelliler sporunun geliştirilmesi henüz söz konusu değil.
Haftalar önce, işitme engelliler ile ilgili aldığımız duyumları yazmıştık. En ufak bir cevap çıktı mı? İptal edilen bazı branşların neden iptal edildiği açıklandı mı? Tam bir sessizlik içinde onlar da yollarına devam ediyorlar.
Öte yandan; her zaman yazdığımız ve yazacağımız gibi, Görme Engelliler Spor Federasyonu konusunda artık Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve Disiplin Kurulu, -son değişikliklerden sonra artık nasıl bir idari yapılanma oluşturulduysa - bu işin üzerine gitmeli. Belki politik nedenlerle seçimden önce konunun üzerine çok fazla gidilmedi ama artık seçimler de geçti. Bu konuda spor yapan görme engelli bireylerimizin hala mağduriyetleri var.
Ama biz son yıllarda ülke olarak engelliler sporunda tabii ki büyük başarılar elde ettik. Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımımızın geçen sene Avrupa Şampiyonu olmasından sonra, konu ile ilgili Alman

3 Mart 2019 tarihinde bu sütunlarda, 9 Şubat 2019 tarihli Alman Spiegel Dergisi’nden kısaltarak koyduğumuz yazıda, Alman Futbol Federasyonu’na yönelik yolsuzluk araştırmalarının yapıldığı, milyon euronun üzerinde devletin ve sponsorların parasının harcandığını belirtmiştik.
Bu hafta gelen son haber ise Alman Futbol Federasyonu Başkanı Reinhard Grindel’in istifa ettiği yönünde idi. Bu istifanın en büyük nedeni, 78 bin euronun Grindel’in zimmetine geçirildiğinin saptanmasıydı. Bu saptamadan sonra, yine Alman Spiegel Dergisi’nin haberine göre artık saat ona karşı çalışmaya başlamıştı.
Daha önce de Mesut Özil’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la çektirdiği bir fotoğraf üzerine, ırkçı sözler söyleyen bu adam sonunda istifa etti. Duyduklarımıza göre söylenen, Alman futbolu ondan kurtuldu.
2014 yılında, Brezilya Futbol Federasyonu’nun, FIFA yetkililerine düzinelerce Parmigiani Fleurier marka pahalı saatler hediye ettiği ortaya çıkmış ve FIFA yetkilileri saatleri geri vermek zorunda kalmıştı. Ve bu esnada FIFA’daki kişiler çok ağır eleştirilerle karşı karşıya kalmışlardı. Bir tek Grindel bu konulardan hiç haberi yokmuş gibi davrandı. Bu da onun çok inandırıcı olmadığını gösterdi.
2

Almanya’da ilk engelliler spor kulübü 1888 yılında, yani bundan 126 sene önce Berlin’de Albert Gutzmann tarafından işitme engelliler için kurulmuş. 1914-15 yıllarında Birinci Dünya Savaşı’nın sonuçları olarak, ilk gazilerle ile ilgili spor gurupları kurulmuş.
1928 yılında görme engelli sporcular ilk defa Almanya’da atletizm konusunda yarışmaya başlamışlar.
1933’te nasyonel sosyalistler tarafından, bedensel ve zihinsel engelliler için spor çalışmalarına başlanmış, daha sonra İkinci Dünya Savaşı ile ilgili engelli gazilere aynı olanaklar sunulmuştur.
1951’de eyaletlerde engelliler spor federasyonları kurulmuş. 1954 yılından itibaren Almanya, 1948’te İngiltere’de başlayan felçliler için Stoke Mandeville yarışmalarına katılmaya başlamışlar. 1991 yılında ise Özel Olimpiyatlar Almanya Derneği kurulmuş. 2006 yılında Almanya’da yapılan Dünya Futbol Şampiyonası’nın yanı sıra, özel sporcular içinde Dünya Şampiyonası organize edilmiş.
2011 yılında da omurilik felçlisi atıcı Manuela Schmermund ilk defa Federal Alman Ligleri’nde engelli olmayan sporcularla birlikte yarışmış.
Ülkemizdeki duruma baktığımızda, 1990 yılında kurulan Engelliler Spor Federasyonu, işitme, bedensel, görme ve

Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı’nın (TESYEV) kurucularından, adam gibi adam, rahmetli Osman Şahin anısına her sene yaptığımız Görme Engelliler Satranç Turnuvasını 2 senedir organize etmiyoruz.
Son günlerde çok sayıda görme engelli satranççımız, TESYEV’e başvurarak bu turnuvanın yapılması gerektiğini, çok önemli anılarla bağlı olduklarını mailler atarak bildirdiler.
Kendilerine yazdığımız cevapta, ekonomik koşullar dolayısıyla bu sene de yapamayacağımızı söyledik. Ve ilave ediyoruz: “Ekonomik durum müsaitte olsa, Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Hasan Sayyıdan’ın kurduğu aile şirketi, devletimizin paralarını çarçur etmeye devam ettiği sürece, akrabalarını, yakınlarını (kaç defa yazdık bilmiyorum) nasıl kayırdığı konusunda soruşturma açılıp, Ceza Kurulundan bir karar çıkmadan da bu federasyonumuzla TESYEV işbirliğine gitmeyecektir.”
Bize başvuran görme engelli satranççılarımız, benzer mailleri federasyonlarına da gönderdi mi acaba?
Geçenlerde Gençlik ve Spor Bakanlığımızın Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Dairesi Başkanı ile bir konuda görüşürken, aramızda şöyle bir konuşma geçti:
- Türkiye Milli Paralimpik Komitesini biliyor musunuz Başkan Bey?
-

6-10 Mart 2019 tarihleri arasında Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu’nun (TOSSFED) ev sahipliğinde İstanbul TAF Ataköy Atletizm Salonu’nda gerçekleşen 9. İNAS Avrupa Atletizm Salon Şampiyonası’na 10 ülkeden (Belçika, Faroe Adaları, Fransa, İspanya, İtalya, Norveç, Portekiz, Rusya, Ukrayna, Türkiye) 150 özel sporcu ve onların antrenör ile idarecileri katıldı. Ülkemizi ise şampiyonada 8 erkek, 9 kadın olmak üzere 17 özel sporcumuz temsil etti. Yarışmalar sonunda Atletizm Milli Takımımız toplamda 8 altın, 11 gümüş, 3 bronz madalya alarak organizasyonu tamamladı.
Özel sporcular sporları ülkemizde gün geçtikçe gelişiyor. Her defasında yazdığımız gibi, bu gelişmenin en önemli tarafı da Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu’nun yaptığı çalışmalardır. Şampiyonanın açılışında Dünya İNAS Başkanı Mark Traffou ile Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanımız Fatih Çintımar hazır bulundular. Ancak İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürü ortalıkta yoktu! Belki önemli bir mazereti olabilir, ancak yerine bir temsilci gönderebilirdi. Spor Müdürlüğünü yaptığı kentte bir Avrupa Şampiyonası yapılıyor. Engelliler sporunu da bilmeyebilir ama madem bu göreve atanmıştır, bu sporla ilgili de kendisini