Yunan demiryollarında çalışan memur ve işçi eleman sayısının, taşınan yolcu sayısından fazla olduğu anlaşıldı. Yunanistan’daki kamu sektörünün dağınıklığı ve hantallığının, demirperde ülkelerindeki çöküş öncesinde olduğundan da kötü durumda olduğu düşünülüyor. Halen, Yunan demiryollarındaki bilet satışlarından elde edilen gelir, işçi ve memur ücretlerinin ancak altıda birini karşılayabiliyor. Yunan demiryolu şirketi, yılda 1 milyar euro zarar ediyor. Bu durumu teşhis eden Bakan (bir önceki) Stefanos Manos, demiryollarının kapatılması tavsiyesinde bulundu. Gerçekten de, demiryolu yolcularının taksi ile taşınması daha ucuza geliyor.
Yunanistan’ın karşılaştığı ekonomik çöküş durdurulamazsa, sosyal patlama yaşanacağı ve ülkedeki siyasi düzenin de felç olacağı hesaplanıyor. Öte yandan, Yunanistan’ın euro kullanan ülkeler dışına çıkarılması da sorunu çözmüyor. United Bank of Switzerland’ın yaptığı bir araştırma, euro dışında bırakılacak her Euro Bölgesi ülkesinin, uygulamanın ilk yılında Gayri Safi Milli Hasıla(GSMH)’sının yarısını kaybedeceğini ortaya çıkardı. Ayrıca, bu durumla karşılaşacak olan ülkeden büyük miktarda sermaye kaçacağı ve krizdeki diğer ülkelerde de benzer beklentiler yaratılabileceği anlaşılıyor. Bu nedenlerle, Güney Kıbrıs dahil krizdeki ülkelerin, Euro Bölgesi dışında bırakılması mümkün görülmüyor.
Genç nüfusta işsizlik yüzde 50
2012 sonu itibariyle, Yunanistan ve İspanya’da genel işsizlik oranı % 25’e ve genç nüfusun işsizlik oranı ise, % 50’ye yükseldi. Bu ülkelerde hem devlet hem de özel sektör borçlarının yüksekliği nedeniyle, sorunun 2030 yılından önce bir çözüme kavuşması beklenmiyor. Aşağıda, bu konuda 2012 sonu yuvarlatılmış rakamların esas alındığı karşılaştırmalı bir istatistik var:
Euro Bölgesi’ndeki sorunu çözmek üzere alınan tedbirlerin önemlileri şöyle:
* Mali Yardım Programı şartlarına uygun olarak ihraç edilmiş ve edilecek ülke devlet tahvillerinin tümü Avrupa Merkez Bankası tarafından “outright monetary transactions” çerçevesinde satın alınıyor.
* Büyük ve orta ölçekli bankalar, merkezi bir “düzenleme ve denetleme” Kurum’u tarafından denetlenmeye başlandı. Denetim mekanizması bu yıl sonu tamamlanacak. Bankacılık sistemini güçlü kılmadan sorunların çözülemeyeceği anlaşıldı.
* Euro Bölgesi “Kurtarma Fonu (European Stability Mechanism)” yeniden elden geçirilerek düzenlendi.
* Euro’nun ABD Doları ve diğer paralar karşısındaki değerinin dengeli biçimde düşürülmesinin, krizdeki ülkelerin ihracatını artıracağı hesaplanıyor.
* Euro Bölgesi’nde de politik ve ekonomik kararları, ABD benzeri bir kararlılıkla alacak yeni bir yapı üzerinde çalışılıyor.