ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki “soğuk savaş”, İkinci Dünya Savaşı’nda başladı ve Sovyetler Birliği’nin çözülmesine kadar yaklaşık 40 yıl sürdü. Kapitalist ve Komünist ideolojinin çatıştığı bu dönemde, savaşlar, ülkeleri kendi tarafına çekme adına yapıldı; savaşlarda milyonlarca insan hayatını kaybetti. İnsanlık tarihinin en büyük silahlanmasının yaşandığı bu dönemde, gerçek kazanç sahipleri silah satıcıları oldu.
Aşağıda, bu dönemde yapılan büyük savaşları ölü sayısı sıralamasıyla gösteriyorum:
11 milyon ölü
Bu savaşlar, ABD ve Sovyetler Birliği’nin karşılıklı sağladığı silahlarla, ABD ve Sovyetler Birliği topraklarının dışında yapıldı ve genelde ülkelerin hükümetleri ile solcular arasında gerçekleşti. Yukarıda, ülkelerdeki sağcı ve solcuların karşılıklı toplam kayıpları yer alıyor. Bunlardan sadece Endonezya’da, kayıpların neredeyse tümü solculara aitti.
Üstelik, Endonezya hariç bu ülkelerin hiçbiri petrol, maden, tahıl v.s. gibi önemli hammaddeleri üreten ülkeler değildi. Endonezya, Habeşistan ve Yunanistan hariç, savaşların yapıldığı hiçbir ülke, temel deniz ulaşımını kontrol da etmiyordu. Yani, amaç hammadde emperyalizminden çok, dünyayı ele geçirmeye yönelikti. Sonuçta, Sovyetler Birliği ve komünizm savaşı kaybetti; ABD ve kapitalizm savaşı kazandı.
Bu savaşlarda yaklaşık 11 milyon kişi hayatını kaybetti. Afganistan’daki savaş, şekil değiştirse de hala devam ediyor. Henüz sonuçları belli olmayan Orta Doğu savaşını da, bu tablonun eki olarak ele alabiliriz. Aşikâr olan, ABD’nin ve Rusya’nın, bu savaşların tümünde taraf olduğu. Şimdi olduğu gibi!