Dünkü yazımda, dövizle ilgili sıkıntılar yaşadığımız bu dönemde bakılacak öncü göstergelerden bahsetmiştim. Onlardan biri, ABD Doları’nın uluslararası endeks değeri (diğer gelişmiş ülke para birimlerine göre değer) ve gelişmekte olan ülkelere olan fon akımları.
Akbank ve Bloomberg kaynaklı aşağıdaki grafik, ABD’deki faiz artırımı sonrası, gelişmekte olan ülke piyasalarında, 16 Nisan - 4 Mayıs arasında, 3.1 milyar dolarlık hisse senedi ve 6.1 milyar dolarlık tahvil satışı yapıldığını gösteriyor.
Bu konuda en iyi tahminleri yapan IIF’e göre, ABD kısa vadeli faizlerindeki 100 puanlık artış (%1), gelişmekte olan ülke piyasalarından 20 milyar dolarlık çıkış olması anlamına geliyor.
Petrol fiyatları
Akbank, OPEC, Bloomberg kaynaklı yandaki tablo dünyadaki petrol talebi ve arzını gösteriyor.
Görüştüğüm yabancı fon yöneticileri, petrol fiyatlarının 85 dolara yükseleceği fikrinde buluşuyorlar. İran petrol üretiminin Kasım 2018’den itibaren 400-500 bin varil azalacağı düşünülüyor. Suudi Arabistan’ın bütçesi, petrol fiyatları 105 doları bulmadıkça açık vermeye devam ediyor.
ABD’de, petrol çıkarma maliyetleri ve işçi ücretleri yükseliyor.
İran petrolü talebi
Yukarıdaki ve yandaki grafikler, günlük İran petrol üretimini ve ambargo sonrası petrolün nerelere satılabileceğini gösteriyor.
Ülkemiz, bu tabloyu göz önüne alarak, İran’la ilişkilerini ve fiyatlandırma konularını düzenlemeli.