2013 yılında, likidite patlaması yaşanacak. Aşağıdaki grafikte de görüldüğü üzere, FED(Federal Reserve-ABD Merkez Bankası), ECB(European Central Bank-Avrupa Merkez Bankası) ve BOJ(Bank of Japan-Japon Merkez Bankası) piyasaya gittikçe artan ölçüde likidite veriyorlar. Grafik, bu merkez bankalarının bilançolarındaki büyümeyi, o ülkelerin Gayri Safi Milli Hasılalarına oranı olarak gösteriyor. ABD ekonomisinin dengelenmeye başlaması ile birlikte, FED piyasaya para vermeyi biraz azaltmış olsa da, Avrupa ve Japon Merkez Bankaları parasal genişlemeyi devam ettirmek zorunda.
Bu durumda, ABD Doları, Euro karşısında değer kazanacak. Yeni yılla birlikte tüm dünya borsalarında yükselme görülecek. Avrupa dışındaki dünya ekonomilerinde büyüme ve düzelme yaşanacak. Ancak, Almanya’daki genel seçimler sonrasında durumu tekrar değerlendirmek gerekiyor. ABD’nin petrol ithal ihtiyacının gittikçe azalması, petrol fiyatlarının yükselmesini engelleyici bir faktör olacak. Diğer temel mal fiyatları artabilecek.
Faiz oranları yerlerde sürünüyor
Aşağıdaki grafikte, gelişmiş ülke merkez bankalarının (grafikte, ABD, Euro Bölgesi, Japonya ve İngiltere gösterilmiş) politika faiz oranları yer alıyor. Bu ülkelerde pratikte uygulanan faiz oranları biraz daha yüksek olsa da, faiz oranlarında tarihi düşüklük yaşanıyor. Oluşturulan bu sanal dengenin, kredileri ve üretimi arttırıp, işsizliği azaltacağı düşünülüyor.
Düşük faizler sayesinde, ABD başta olmak üzere gelişmiş ülkelerdeki gayrimenkul fiyatlarının da yavaş yavaş yükseleceği öngörülüyor. Ancak, yatırımcıların, krizdeki ülkelerde yeni yatırımlar yaparak üretimi arttırmaları yerine, yatırım için bizim gibi istikrarlı ülkelere yönelmeleri de söz konusu.
Küresel ekonomik gelişmeler, bizim için hâlâ olumlu.