Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Geçen haftaki yazılarımın konusu olan ‘kur savaşları’na günümüzdeki uygulamaları anlatarak devam ediyorum. Bir süredir dünya ekonomi gündemini meşgul eden ‘kur savaşları’ pratikte aşağıdaki biçimlerde yapılıyor:
* Ülkeler kendi paralarının değerini düşük tutarak, ihracatlarını artırmak ve ithalatlarını bir ölçüde azaltmak istiyorlar. Alınan para değerini düşürme tedbirlerine, karşı tedbirler getirilince sorunlar tırmanıyor.
* Ülkeler ithalat ve ihracatlarını trampa veya anlaşma hesapları aracılığıyla yaparak, hem dış ticaretlerini kontrol etmek hem de güçlü paralarla alışverişi devreden çıkarmak istiyorlar.
* Çin, Japonya ve hatta Rusya, ABD doları ve euro dışında bir güçlü para veya alışveriş birimi yaratarak kendi para birimlerini de güçlü paralar arasına sokmak veya ABD doları ve euro’nun hegemonyasını kırmak istiyorlar.
* ABD Hazinesi’ne trilyonlarca dolar borç vermiş olan Çin, Hindistan ve Japonya bu ülkeye verdikleri borç miktarını azaltıp gelişmekte olan ülkelere yeni açılımlarda bulunmak ve buralarda yatırım yapmak istiyorlar.
* Bütün ülkeler, yaratılan ve yaratılmaya devam edilecek olan likidite bolluğunun kendi ekonomilerine ve ülkelerindeki enflasyon seviyesine zarar vermemesi için uğraşıyor.

Peki ne olacak?
Dünya ekonomisinin yeni bir dengeye oturması gerekecek. Amerikan Merkez Bankası (FED) tek elden ve dengeli bir yaklaşım sergiliyor. ABD dolarının değerini özellikle euro karşısında düşürüp, bu düşük seviyede tutmak istiyor. Avrupa Merkez Bankası (ECB) biraz gecikme ile tepki veriyor olsa da, ABD doları / euro paritesini öncelikle 1.30 - 1.25 seviyesine çekmek niyetinde. Ancak, Avrupa Birliği üyelerinin aralarındaki politik sorunları çözmesi ve bir süre önce gündeme alınan, bankaların tek elden kontrolü sistemini bir an önce başlatması gerekiyor. Bu arada, Japon Merkez Bankası’nın parasının değerini kısa sürede düşürmesi, Japon ekonomisi için bir şok tedavi anlamına gelirken diğer ülkelerde kızgınlık yaratıyor. Çin’in mal ticareti 2012 sonu itibariyle ABD’nin mal ticaretini geçti. 2015 yılı sonunda Çin’in mal ve hizmet ticareti toplamının da ABD’yi geçeceği anlaşılıyor. Çin, ABD ile olan ticaretini azaltmadan, ABD Hazinesi’ne verdiği borçları azaltmak istiyor. Rusya, bütün olasılıklara karşı aşırı ölçüde altın biriktiriyor.
Sonuç...
Merkez bankalarının aldığı ani ve sert tedbirler dünya ticaretine ve yaşanılan global krizin çözümüne yarar sağlamaz. Bu aşamada gelişmiş ve önde gelen gelişmekte ülkelerin (G20) bir araya gelerek ortak bir davranış biçimi sergilemeleri ve bu ülkeler merkez bankalarının karşılıklı ‘swap anlaşmaları’ yaparak operasyonlarını gerçekleştirmeleri gerekiyor.
Dünyada yaşanan kur savaşları, bizim en büyük sorunumuz olan ‘cari açık’ sorununun çözümünü zorlaştırıyor. Diğer ülkelerin, ülkemize aşırı biçimde mal ve hizmet satma talepleri var ve bu durum, ithalatımızı ciddi ölçülerde artırıyor. İhracatta, mal sattığımız pazarları çeşitlendirmiş olmamıza rağmen, euro’nun değer kazanması hali bizi sıkıntıya sokacak gibi. Ayrıca, ithalatı artırmadan ihracatı büyütemememiz de, kısır döngülerimizden biri.