Fethiye’de ve komşu bölgelerde artık denize girilemiyor. Şehir ve tatil köylerinde arıtma var. Ama kimyasal atıklar kontrol edilemiyor. Sebze ve meyve bahçelerini korumak ve beslemek amaçlı kullanılan kimyasal atıklar derelere karışarak denize ulaşıyor. Deniz bu yüzden garip bir örtüyle kaplanıyor. Fethiye Belediye Başkanı işi takip ettiklerini, sorunun kendilerini aştığını, sağlığa zararlı bir durum olmadığını söyledi.
Ancak, durum böyle değil. Fethiye’deki bir tatil köyünde denize girdim ve dönüşte akciğerlerimle bir kist oluştu. Ayrıca, sürekli öksürük nedeniye antibiyotik kullandım. Neyse ki şimdi iyiyim.
Yalnız deniz değil
İnsanlar, belirli atmosferik koşullarda uçakların arkasından çıkan ve çabucak kaybolan yoğunlaşma izlerini görmeye alışıklar. Bunlar, kimyasal püskürtme izleri ve aslında, kayboluyor gibi görünse de, kaybolmuyor. Yavaş yavaş yayıldıkça masmavi gökyüzü bulutlu ve puslu hale geliyor. Sonunda o kimyasallar, yeryüzünde, insanların, hayvanların, su kaynaklarının, ağaçların, bitkilerin, toprağın ve her şeyin üzerine dökülüyor veya konuyor.
Çoğu pilot, aşağıya doğru bilgi verilmeyen sistem nedeniyle, ne püskürttüğünü veya neden püskürttüğünü bile bilmiyor. Onlara bu “jeomühendislik”in, güneşin ısısını bloke edip dünyayı küresel ısınmadan kurtarmak için yapıldığı söyleniyor.
Donald Trump’ın Çevre Koruma Kurumu için geçiş ekibinde çalışan David Schnare, dünyayı küresel ısınmadan kurtarma amaçlı “jeomühendislik” için federal destek sağlamak amacıyla stratosferin spreylemesi testlerinin 3 yıl içinde başlayıp yüzyıl boyunca sürdürülmesi çağrısında bulundu.
Alüminyum atığı
David Icke’nin “Everything You Need to Know But Have Never Been Told (Size Hiç Söylenmemiş Ama Bilmeniz Gereken Her Şey)” kitabında açıklandığı üzere, İngiltere Keele Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Prof. Christopher Exley alüminyumun kozmetiklerde, gıdalarda, suda, çayda, kahvede, şarapta, asitli meşrubatlarda, güneş kremleri, deodorant ve ilaçlarda, yani yediğimiz, içtiğimiz, içimize aldığımız ve absorbe ettiğimiz her şeyde bulunduğuna dikkat çekti.
Prof. Exley, alüminyumun, beyin ve beden dayanamaz hale gelip toksik eşik aşılıncaya kadar beyin, sinirler, karaciğer, kalp, dalak ve kaslarda biriktiğini söyledi. Beynin çalışmaması Alzheimer ve bunamayı getiriyor. Bu doğru, çünkü insan bilincine koordineli bir saldırı yapılıp, beyne alüminyum yükleniyor.
İngiltere’de ve ABD’de, Alzheimer ve bunamanın diğer türlerinin 2015’te 62.000’lik bir sayıyla birinci ölüm sebebi olan kalp hastalıklarını geçtiği saptandı.
Anlaşılan o ki ormanlar, bitki hayatı ve su kaynaklarışya birlikte, insan sağlığı da kimyasal püskürtme, alüminyum kullanımı ve kimyasal maddelerin denize karışması nedeniyle mahvoluyor.