Nobel ekonomi ödüllü iktisatçı Paul Krugman “End This Depression Now (Bu Krizi Hemen Bitirin)” isimli son kitabında krizi bitirmenin reçetesini veriyor. Nobel ödüllü diğer bir ekonomist olan Joseph E. Stiglitz de birkaç ay önce piyasaya sürdüğü kitabı “The Price Of Inequality (Eşitsizliğin Fiyatı)”ında aynı tezi işlemişti. Zaten, Krugman da bu konuda Stiglitz ve Christina Romer’a atıf yapıyor.
Paul Krugman diyor ki;
* ABD hükümeti şimdi, her zamankinden fazla harcama yapmalıdır. Bu harcama politikası, özel sektörün ekonomiyi yeniden taşımaya başlamasına kadar sürmelidir. Özel sektörün ekonominin lokomotifi olmaya yeniden başlayacağı nokta, işsizliğin kalıcı olarak düşürülmüş olacağı noktadır. Keynes de biz iktisatçılara bu dersi öğretmeye çalışmıştı.
n Önümüzdeki seçimler sonrasında ABD’de nasıl bir politik tablo ile karşılaşılacağı belli değildir. Obama kazanır ise, tam istihdamın sağlanmasının daha kolay olacağını düşünüyorum. Obama yönetimi 2009’da yapamadıklarını gerçekleştirecektir. Ancak, Senato'da Demokratların çoğunluk sağlayamamış olması, Obama’nın bir uzlaşma arayışına neden olacak ve vergilerde indirime gidilecektir.
* Romney’in kazanması durumunda, benim önerilerimin uygulanması suya düşebilir. Neyse ki, Romney’in iki şef ekonomi danışmanı Harvardlı N. Gregory Mankiw ve Columbialı Glenn Hubbard da benimle aynı fikirdedir.
* Obama seçimleri kazansa bile, Demokratlar Kongre'de çoğunluğu sağlayamayabilir. Ancak, Kongre'nin yeni iş yaratılması çabalarını engelleyeceğini düşünemiyorum.
* 1929’dan sonraki tarihsel verilere baktığımızda harcamayı arttırdığımız yıllarda ABD ekonomisinin büyük büyüme gösterdiğini görüyoruz. ABD’nin en büyük harcamayı yaptığı İkinci Dünya Savaşı döneminde yıllık büyümesi % 16-18 arasında olmuştu.
* Öte yandan, IMF ekonomistleri gelişmiş ülkelerle ilgili olarak yaptıkları 173 araştırmada sıkı para politikalarının işsizliği arttırdığı sonucuna vardılar.
* Federral Reserve (ABD Merkez Bankası) Başkanı Bernanke, üniversite profesörü iken öne sürdüğü düşüncelerini yerine getiremedi. Verdiği sözler arasında; para basarak devlet ve özel sektör bonolarını satın almak, 10 yıla kadar varan uzun dönemli faiz oranını açıklayarak uzun dönemli riskleri hafifletmek, Dolar'ın diğer paralar karşısındaki değerini düşürmek ve gelecek 10 yıl için enflasyon seviyesini % 3-4 arasında tutmak vardı.
* Benim görüşlerime karşı çıkanlar, aşağıdaki tabloyu öne sürüyorlar. Tablo'ya göre, Toplanan Vergi Miktarı (Gayri Safi Milli Hasıla'nın yüzdesi olarak) düştükçe, işsizlik yükseliyor.
* Oysa, öncelikle 2007 yılı bu sonucu yalanlıyor. 2007 yılında, sermaye kazançlarının yüksekliği toplanan vergi miktarını yükseltmişti. Oluşan balonun patlamasıyla da, bu şişkinlik sona erdi. Aslında, işsizliğin yükselmesi ekonominin yeterli üretim ve tüketim yapamadığını, şirket kârlarının düştüğünü gösteriyor; bu da vergi gelirlerinin düşmesine neden oluyor.
ABD ekonomisi ve oradaki seçimlerin sonuçları, bizi sanıldığından çok etkiliyor. Bu nedenle de, sözü dinlenen ekonomistlere kulak vermek gerekiyor.
GSMH’NIN İŞSİZLİK %’Sİ OLARAK ORANI
YILLAR VERGİ MİKTARI (%)
2000 20.6 4.0
2003 16.2 6.0
2007 18.5 4.6
2010 15.1 9.6