Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İstanbul Aydın Üniversitesi, Türkiye’nin en büyük vakıf üniversitesi oldu. Üniversitenin Mütevelli Heyet Başkanı Mustafa Aydın durmak bilmeyen, özverili ve titiz çalışmasıyla Aydın Üniversitesi’ni 22 binden fazla öğrenci kapasiteli bir kurum haline getirdi. Geçen hafta, üniversitede Türkiye Avrasya İlişkileri Kongresi yapıldı. Ulusal Güvenlik ve Strateji Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından düzenlenen kongrede, Gagavuz Cumhurbaşkanı Mihail Formuzal açılış konuşmasını yaptı.
Formuzal, 160 bin kişilik nüfusları olduğunu; ABD ve Brezilya’da da az sayılmayacak sayıda Gagavuz Türk’ünün yaşadığını; küçük ülkelerin büyük ülkeler tarafından korunması sayesinde, dünyamıza çeşitlilik geleceğini söyledi. Formuzal’a göre, Sovyet rejimi sırasında halkının düşünmesi yasaklanmıştı. Onlara, “Seni Rusya’daki akil adamlar düşünür” demişlerdi. Sovyetler bölündükten sonra, her ülke ve halk kendi sorunlarını düşünmeye ve çözmeye mecbur kaldı. Cumhurbaşkanı’nın söyledikleri, Hasan Köni’nin aşağıda özetini bulacağınız “Yeni Dünya’nın nasıl şekilleneceği” konusunda da ipuçları veriyordu.

Hasan Köni
Kongrenin ana konuşmacısı Hasan Köni’nin konusu “Avrasya’daki İnsan Hakları Sorunları” idi. Köni, 19. yüzyılın Avrupa, 20. yüzyılın ise ABD’nin yüzyılı olduğunu; 21. yüzyılın ise, kaçınılmaz olarak Asya’nın yüzyılı olacağını açıkladı. Dünyada nüfusun % 80’i bu bölgede yaşıyor. Totaliter rejimler yıkılıp haberleşme olanakları arttıkça halkların bilinç düzeyi yükseliyor.
Dünyadaki ekonomik ve hukuki yapıları batılılar kurdular. Dolayısıyla, mevcut sistemler batılıların çıkarlarını ön planda tutuyor. Kurallar en güçlü devlet tarafından konuluyor; bu kuralları birkaç gelişmiş ülke uygulamaya başlayınca da, konulan kurallar tüm dünya halklarının uygulaması gereken temel kurallar haline geliyor. Örf ve adetler bile bu kurallara göre şekilleniyor.
Gelişmiş ülkeler işlerine gelmediği durumlarda kendi koydukları kuralları bile uygulamayabiliyorlar. Örneğin, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde savaş suçu işlemiş tüm ülke liderleri yargılanırken, gelişmiş hiçbir ülkenin lideri böyle bir suçla mahkeme önüne çıkarılmadı.

Fikirsel güç batının elinde
Asya ülkeleri ne kadar gelişirlerse gelişsin halen entelektüel, ideolojik ve fikirsel güç, Batı’nın elinde bulunuyor. Bu gücü ele geçiremedikçe de Asya’nın, Avrupa ve ABD’yi sollaması ciddi çaba gerektirecek. İşte, Avrasya dahil tüm Asya ülkeleri bu nedenle, yeni icatların da temeli olan entelektüel gücü geliştirmeye çalışıyorlar. Bu gücün geliştirilmesinde, “sanat”ın da büyük rol oynayacağını unutmamak gerekir.
Kapitalist öğretinin temel alt başlıkları, demokrasi, piyasa ekonomisi ve insan haklarıdır. Son yıllarda, demokrasi söyleminin içine, iyi yönetim ilkeleri oturtuldu. Piyasa ekonomisi sistemi de, global ekonomi anlayışı dahilinde kendisini yenilemeye ve büyütmeye başladı. Bu gelişim, büyük devletlerin parçalanmasını ve ulus devlet anlayışının törpülenmesini gerektiriyor. İnsan haklarında ise, gelişmiş ülkelerin, insan haklarını kısıtlayan ülkelere karşı sert önlem alması kabul görüyor.
Bütün bu gelişmeler yeni kültürlerin, yeni pazarların yeni bir kapitalist sistemin ve demokrasi anlayışının ortaya çıkmasına neden olacak. Kültürler arası alışveriş sayesinde oluşacak bu “köprü”, yeni bir hukuk sistemini de beraberinde getirecek.