Fransa’nın yeni Cumhurbaşkanı Hollande büyümeye önem vereceğini vurgulayınca, sıkı para politikası gütme eğiliminde olan Almanya yalnız kaldı. Avrupa Merkez Bankası(ECB)’nın da Almanya’nın yanında olduğu biliniyor. Ancak, “Euro”nun varlığını sürdürülebilmesi ortak karar alınması ile mümkün olacak.
Avrupa ülkeleri ve ABD dahil 61 ülkede bu yıl seçim olması, tüm dünyada politik karar alınabilmesini zorlaştırıyor. Bu nedenle, sadece Avrupa değil, Ortadoğu dahil dünyanın her yerinde siyasi ve ekonomik çözümler gecikiyor.
Avrupa Birliği’ndeki ekonomik sıkıntıdan çıkışın tek çaresinin, parasal tabanın büyütülmesi ile piyasaya verilecek likidite olduğu ve sonunda bu yola gidileceği anlaşılıyor. Fransa’nın arkasından çekilmesi sonucunda Almanya, para tabanının büyütülmesi kararını sadece bir süre daha geciktirebilecek.
Sıkıntılar aşılamıyor
Ekonomik tedbirler alınıncaya kadar Avrupa’nın birçok ülkesinde sosyal patlamalar, grevler, terör hareketleri olmasından korkuluyor. Çünkü özellikle gençler arasındaki işsizlik çok büyük boyutlarda. Örneğin, İspanya’da genel işsizlik oranı % 24.1 olmasına rağmen, genç nüfusun % 56’sının işsiz olduğu raporlandı.
* “Euro” kullanan İspanya, İtalya, Hollanda ve Yunanistan büyük mali dengesizliklerle karşı karşıya.
* 2012 yılının ilk 3 ayında Euro bölgesi ekonomisinin tam bir durgunlukla karşılaştığı görülüyor. Almanya dışındaki ülkelerde işsizlik had safhaya ulaştı. Euro bölgesindeki ortalama işsizlik oranı % 10.9. Bu yılın ilk çeyreğinde toplam işsizlik oranı, Yunanistan’da % 21.7, Portekiz’de % 15.3, Fransa’da % 10, İtalya’da % 9.8, İngiltere’de % 8.2 oldu.
* ECB’ye güven gittikçe azalıyor. Zaten, ECB’nin alacağı tedbirler artık tek başına yeterli olmayacak.
* Özel sektöre verilen kredilerin oranı gittikçe düşüyor. “Euro Bölgesi”nde özel sektöre verilen kredilerin 1 yıl öncesine göre büyüme oranı, Mart 2008 de % 10.8 iken, Mart 2012’de % 0.6 oldu.
* Haziran 2010’dan başlayan panik sırasında, Yunan bankalarından 75 Milyar euro çekilerek, başka ülkelere yatırıldı. Bu miktar toplam mevduatın % 25’ini ifade ediyor.
* 17 Haziran’da seçim yapılacak olsa da Yunanistan’da fazla bir şey değişmeyecek. Yunanistan’ın borçlarını çevirebilmesi için, haziran sonuna kadar 18.6 Milyar euro bulması gerekiyor. Yeni hükümet, yeni pazarlıklara oturacak. Öte yandan, Yunan hükümetlerinin verdikleri sözleri tutamamaları, Avrupa Birliği’nin sorunları çözmedeki en büyük dar boğazı olarak görülüyor.