ABD seçimlerinin sonucu, dünyada ABD’den sonra en çok Türkiye’yi ilgilendiriyor. Obama ve Romney birbirlerine çok yakın biçimde çekişiyorlar. Önümüzdeki 2 hafta içinde her iki aday da son kozlarını oynayacaklar.
ABD başkanlarının en çok iki dönem seçilmesine olanak tanınıyor. Uzun süredir başkanların iki dönem arka arkaya seçilmesine alışıldığı için, sadece bir dönem başkanlık yapmış Obama’nın yeniden seçileceğine kesin gözü ile bakılıyordu. Ancak, Musevilerin, medya kuruluşlarının ve silah sanayi temsilcilerinin yoğun bir biçimde Romney’i desteklemesi, Romney’in başa geçme ihtimalini arttırıyor. Obama’nın vaat ettiklerini bir türlü gerçekleştirememesi, sağlık reformunu başarı ile tamamlayamaması ve yapmak istediklerini halka iyi anlatamaması oy kaybında rol oynadı.
Dünya ekonomisinin yönü belli
ABD ekonomi yönetimi, seçimden kim garip çıkarsa çıksın büyük miktarda para basarak ekonomiyi canlandıracak. Nobel ödüllü iki iktisatçı olan Joseph E. Stiglitz ve Paul Krugman sözleşmiş gibi krizin çözümünde likiditeyi arttırmanın, tek çözüm olduğu fikrindeler. Her iki iktisatçı da bu konuda birer kitap yazdı. Açıkça beyan etmeseler de, iki iktisatçı da Obama'nın destekçisi.
ABD’de likiditenin artması Euro/Dolar paritesi ile oynanmadan Avrupa Merkez Bankası'nca da para basılmasına olanak verecek. Piyasaya sağlanan likidite arttıkça, hem piyasaya likidite veren ülke veya bölgelerdeki büyüme artıp, işsizlik azalacak hem de bu ülkelerin yatırımcıları bizim gibi sıcak para ile dönen ülkelere para aktarıp kârlarını katlayabilecekler.
Romney kazanırsa savaş var
Bu noktada, en önemli soru piyasaya sağlanacak olan likiditenin hangi sektörlere verileceği. İşte yeni ABD Başkanı buna karar verecek.
Obama seçilir ise, piyasaya verilecek olan likidite ABD’deki orta sınıfı güçlendirmeye, sağlık reformuna vs. gidecek; Suriye ve İran ile savaşılmadan sorunlar çözülmeye çalışılacak.
Romney seçilir ise, ufukta savaş var. Romney, bir kaç gün önceki televizyon münazarasında açıkça Suriye ve İran’a savaş ilan edeceklerini söyledi. Romney'in Yardımcısı da zaten konuyu çok açık biçimde vurgulamıştı. Anlaşılacağı üzere, Cumhuriyetçi Başkan piyasaya verilecek likiditeyi doğrudan savaş sanayine aktaracak ve askeri amaçla kullanacak.
Gözler Türkiye’de olacak
Her iki başkan adayının kazanması halinde de, Türkiye ABD’yi ilgilendiren bir numaralı ülke olacak. Bu nedenle, Türkiye’deki siyasi istikrar sürdürülecek.
Obama kazanır ise, ABD'nin mevcut dış politikası devam edecek. Türkiye üzerinden Suriye ve İran’daki muhaliflere silah yardımı yapılıp; bu ülkelerden kaçacak sığınmacılar korunacak. İran’ın nükleer silah yapma yolunda ilerlediği anlaşılır ise, nükleer üretim merkezlerine taktik saldırılar düzenlenecek. Arap Baharının İran’a da yayılmasına çalışılacak.
Romney kazanır ise, acele biçimde Türkiye – İsrail ilişkileri düzeltilecek. Türkiye’deki ABD gücü arttırılacak ve önce Suriye’ye arkasından da İran’a savaş açılacak.
Türk ekonomisi her iki durumdan da kârlı çıkabilir. Ancak, biz de savaşmaya zorlanabilir ya da mecbur kalabiliriz. Türkiye’nin kredi notunun Obama’nın kazanmasıyla birlikte artacağını ve bir çok yabancının yatırım için Türkiye’ye geleceğini rahatlıkla düşünebiliriz. Romney’in kazanması halinde ise, piyasaya çıkacak olan likiditenin büyük bölümünün diğer gelişmekte olan borsa ve piyasalara kayacağını söyleyebiliriz. Kısacası, Türkiye ve diğer ülkelere yönelecek yatırım kararları, ABD seçimlerinden sonra alınacak.