Diyabet Nedir?
Diabetes Mellitus (Şeker hastalığı) kan şekerinin düzenlenmesinde görevli insülin hormonunun miktarının azalması ya da vücutta yeterli etki gösterememesi sonucu oluşan bir hastalıktır. Diyabette vücudun şeker kullanımı bozulur ve kan şeker düzeyi yükselir. Diyabet kronik bir hastalık olup takip ve tedavisi düzenli yapılmaz ise ilerleyen dönemlerde göz, böbrek, sinir sistemi , kalp-damar sistemi başta olmak üzere nerdeyse tüm vücudu etkiler, kalıcı sekeller ve ölüme neden olur
Diyabetin tanı ve takibi nasıl yapılır?
Diyabet tanı ve takibinde ilk etapta kullanılan testler açlık ve tokluk kan şekeri ölçümleri, şeker yükleme testleri , hemoglobin A1c (glikozile hemoglobin) düzeyinin ölçülmesidir.
HbA1c nedir?
Glikozile hemoglobin (HbA1c), eritrositlerin içinde bulunan, asıl görevi dokulara oksijen taşımak olan hemoglobinin glikozillenmesi ile oluşan bir moleküldür. HbA1c miktarı kandaki ortalama glukoz seviyesi ile orantılı olup testin sonucu son 2-3 aylık ortalama kan şekeri miktarını gösterir. HbA1c değerinde görülen her yüzde 1’lik artış kan şeker düzeyinin normalden 25-35 mg/dl‘lik bir artış ile seyrettiğini gösterir Kandaki glukoz miktarı
Toksin Nedir?
Canlı organizmalar üzerine zararlı etkileri olan tüm maddeler toksin denir. Toksinler endotoksinler ve egzotoksinler olarak ikiye ayrılır. Endotoksinler vücuttaki metabolik ve mikrobiyolojik (bakteriler,mantarlar vb) hadiseler sonucunda oluşan toksik son ürünlerdir. Egzotoksinler ise ağız, deri, solunum başta olmak üzere çok çeşitli yollarla vücudumuza giren ksenobiyotikler, ağır metaller, endüstriyel maddeler, biyotoksinler, pestisitler, böcek öldürücüler, küf mantarları , gıda katkı maddeleri vb. kimyasal maddelerdir. Bunlara maruziyetimiz süregelen ve bir bölümü önlenemez maruziyetlerdir. Bir bölüm maruziyet ise kişisel önlemler ve sağlıklı alışkanlıklar ile önlenebilir.
Toksik Yük Nedir?
Organizmadaki tüm toksinlerin toplamıdır. Detoksifikasyon işlemi yavaşlarsa ya da toksin maruziyeti artarsa vücuttaki toksik yük artar. Toksik yük arttıkça fazla toksinler başta yağ dokusu olmak üzere vücutta birikir ve sağlığımız bozulur.
Toksik Maddelerin Vücuttaki Etkileri Nelerdir?
-DNA hasarı, mutasyon
-Uygunsuz bağışıklık yanıtı
Sağlıklı Bir Beden ve Zihin İçin Düzenli Check-up Yaptırın
Modern tıbbın ve koruyucu hekimliğin amacı hastalıkları oluşmadan önce tespit edip gerekli önlemleri almak , bireye sağlıklı, üretken, uzun bir ömür sağlamaktır. Bunu sağlamanın yolu ise düzenli sağlık kontrolleri olup Check-Up programları bu kontrollerin organize halidir. Bu programlar ile hastalıklar ve risk faktörleri önceden saptanır, koruyucu önlemler alınır ve sağlıklı davranış modeli konusunda birey eğitilir
Her Check-up Programı,Her Hastaya Uygun Olmayabilir!
Öncelikle kadın ve erkeğin biyofiziksel farklılığı dikkate alınmalıdır. Yine hastanın aile hikayesine , yaşam tarzına , çalışma şekline ve varsa şikayetleri dikkate alınarak kişiye özgü bir program içeriği kurgulanmalıdır. Ailesinde kanser olanlarda kanser belirteçleri, ailede bağışıklık sistemi ile ilgili hastalıklar olanlarda inflamasyon testleri , hormonal bozukluk şüphesinde hormon testleri vb. programa eklenmelidir. Ve tabi ki klinik senaryolara bağlı olarak her türlü ek inceleme de programa dahil edilebilir. Check-up yaptırmaya 20 yaşında başlanmalıdır. Kişide herhangi bir sorun yoksa yılda bir kez
Diyabet (şeker hastalığı) , kan şekerini düzenleyici insülin hormonunun eksik olması veya yeterli olduğu halde görevini yapamaması nedeniyle oluşan ilerleyici bozukluklar bütünüdür. Bozuklukların tümü kan şekerinin yükselmesi ve hasar oluşturması sonucunda oluşur.
Hastalığın takip ve tedavisi düzenli yapılmaz ise ilerleyen dönemlerde göz, böbrek, sinirler, kalp-damar sistemi başta olmak üzere neredeyse tüm vücut sistemleri arka arkaya etkilenir, kalıcı sekeller ve hatta ölüm bile görülür.
Diyabetes Mellitus Belirtileri Nelerdir?
Hastalık başlangıçta bariz bir belirti oluşturmaz ve çoğu zaman bu dönemde yapılan rutin kan testinde tesadüfen saptanır. Hastalar bu dönemde yakalanmaz ise kan şeker miktarı gittikçe artar ve çok su içme, çok idrara çıkma, bulanık görme gibi haberci belirtiler ortaya çıkar. Çok yemek yeme ve buna rağmen kilo kaybı, iyileşmeyen yaralar, idrar yolu enfeksiyonları, halsizlik, yorgunlık, ağız kuruluğu hastalığın diğer belirtileridir. Bu aşamada da tanı konulup, tedavi başlanmamışsa daha ciddi bozukluklar ve koma durumu oluşur.
Diyabetes Mellitus Tanısı Nasıl Konur?
Açlık Kan Şekeri Ölçümü: En az sekiz saatlik
Metabolik sendrom özellikle genetik yatkınlığı olan bireylerde düzensiz yaşam tarzı ve olumsuz çevresel faktörlerin etkisiyle ortaya çıkan ve ölümcül olabilen metabolizma bozuklukları topluluğudur. Genetik yatkınlık metabolik sendrom için gerçekten hazırlayıcıdır ancak sendromun ortaya çıkışı kötü beslenme, sedanter yaşam tarzı ve stres ile direkt olarak ilişkili bulunmuştur . Metabolik sendromlu bireylerde kalp krizi, inme riski çok yüksektir. Aslında metabolik sendrom içindeki her bozukluk tek başına da kardiyovasküler hastalık ve ölüm riski taşır ve tedavi edilmelidir ama bunların beraber bulunması bu riskleri kat kat arttırmaktadır.
Metabolik sendrom sıklığı tüm dünyada ve ülkemizde %35 civarındadır ve kadınlarda daha fazladır. Yani neredeyse her üç yetişkinden birinde metabolik sendrom bulunmaktadır. Günümüze hakim yaşam tarzı nedeniylede sıklığı giderek artmakta ve sonuçları daha tehlikeli olmaktadır
Metabolik sendrom kalp krizi ve inme dışında meme, prostat, kolon ve karaciğer kanseri riskini de arttırmaktadır.
Metabolik Sendromun Tanısı Nasıl Konur?
Bir kişide metabolik sendrom olduğunu söyleyebilmemiz için
Vitamin B12 (kobalmin) DNA sentezi, kan hücrelerinin yapımı ve beyin-sinir gelişimi gibi temel yaşamsal olaylar için gerekli gerekli bir vitamindir. Yine hücre bölünmesi, yağ asidi sentezi , homosisteinin zararsız hale getirilmesi, sinirsel iletimin sağlanması gibi çok çeşitli biyokimyasal reaksiyonlarda da temel rol oynar.
B12 vitamininin tek kaynağı hayvansal kaynaklı proteinlerdir. En çok karaciğer, kırmızı et, tavuk, midye, süt ve yumurtada bulunur. Bitkisel herhangi bir kaynağı bilinmemektedir. Vücutta kalın barsakta bir miktar bakteriler tarafından sentezlenir ama bu B12 vitamini vücut tarafından kullanılamaz .
Vitamin B12 vücutta başlıca karaciğerde ve böbrekte depolanır. Dışarıdan hiç alınmasa bile depo edilebilen miktar vücudumuzun 3-4 yıllık ihtiyacını karşılayabilir. Bu nedenle eksiklikte belirtilerin ortaya çıkması çok geç olur.
Vitamin B 12 eksikliğinin özellikle yaşlıları , gebe ve çocukları etkileyen önemli bir halk sağlığı sorunu olduğu düşünülürse belli aralıklarla vitamin B12 düzeyinin ölçülmesi eksiğin önlenmesi için uyarıcı olacaktır.
Vitamin B 12 Eksikliği Neden Oluşur?
Günlük vitamin B12 gereksinimi ise
Bir çocuğun okula hazır olması ve başarılı bir okul yaşantısı için fiziksel ve ruhsal olarak sağlıklı olması, sosyal uyumunun sağlanması gereklidir. Okul öncesi sağlık kontrollerinin yapılması bu hazırlığın ihmal edilemez bir parçasıdır. Hatta bazı ülkelerde bu sağlık kontrollerinin yaptırılması zorunlu kılınmıştır. Okul öncesi dönemdeki bu sağlık kontrolleri aynı zamanda çocuklarda yılda bir kez yapılması gereken muayene ve tetkikler için de vesile olacaktır. Bazen sadece muayenenin bile olabilecek birçok hastalık hakkında bize ipucu verebileceği, yönlendirici olacağı unutulmamalıdır.
Okula Başlamadan Önce Yapılacak Sağlık Kontrolleri Aşağıdaki Basamakları İçermelidir
-Ayrıntılı fizik muayene ile sistemik olarak tüm vücudun değerlendirilmesi
-Boy ve kilo ölçümlerinin yapılması, yaşa göre büyüme eğrilerinin ve vücut kitle indekslerinin değerlendirilmesi
-Yaşa göre belirlenmiş rutin laboratuvar testlerinin yapılması
-İşitme değerlendirmesi için işitme testleri
-Görme muayenesi ve görme keskinliğinin değerlendirilmesi
-Diş muayenesi ve varsa çürüklerin, gelişimsel bozuklukların teda
Demir eksikliği tüm dünyada en sık görülen besinsel eksikliktir. Günümüzde dünya nüfusunun dörtte birinde demir eksikliği bulunmaktadır. Başta çocuklar, üreme çağındaki kadınlar ve yaşlılar olmak üzere her yaşta görülebilir.
Vücuttaki demir depoları diğer elementlerin depolarına göre çok daha az olduğu için besinlerle yeterince demir alınmaz ise eksiklik belirtileri hemen ve bariz bir şekilde ortaya çıkar.
Demir eksikliğinin en sık görülen belirtileri çabuk yorulma, halsizlik, iştahsızlık, huzursuzluk, sinirlilik, saçlarda dökülme ve demir eksikliği anemisidir. Aneminin başlamış olması demir eksikliğinin ileri seviyeyelere ulaştığını gösterir.
Demir Eksikliği Anemisi
Ülkemizde en sık görülen anemi demir eksikliğidir. Demir eksikliği anemisi tek başına bir hastalık değil , demir eksikliğine neden olan diğer hastalıkların bir belirtisidir.
Vücuttaki demirin %70’i hemoglobin yapımında kullanılır. Hemoglobin ise kandaki eritrositlerin içinde bulunan ve başlıca görevi dokulara oksijen taşımak olan bir moleküldür. Dolayısı ile demir eksikliğinde yeterince hemoglobin yapılamaz ve eritrosit içindeki hemoglobin miktarı ve kandaki