Metabolik sendrom özellikle genetik yatkınlığı olan bireylerde düzensiz yaşam tarzı ve olumsuz çevresel faktörlerin etkisiyle ortaya çıkan ve ölümcül olabilen metabolizma bozuklukları topluluğudur. Genetik yatkınlık metabolik sendrom için gerçekten hazırlayıcıdır ancak sendromun ortaya çıkışı kötü beslenme, sedanter yaşam tarzı ve stres ile direkt olarak ilişkili bulunmuştur . Metabolik sendromlu bireylerde kalp krizi, inme riski çok yüksektir. Aslında metabolik sendrom içindeki her bozukluk tek başına da kardiyovasküler hastalık ve ölüm riski taşır ve tedavi edilmelidir ama bunların beraber bulunması bu riskleri kat kat arttırmaktadır.
Metabolik sendrom sıklığı tüm dünyada ve ülkemizde %35 civarındadır ve kadınlarda daha fazladır. Yani neredeyse her üç yetişkinden birinde metabolik sendrom bulunmaktadır. Günümüze hakim yaşam tarzı nedeniylede sıklığı giderek artmakta ve sonuçları daha tehlikeli olmaktadır
Metabolik sendrom kalp krizi ve inme dışında meme, prostat, kolon ve karaciğer kanseri riskini de arttırmaktadır.
Metabolik Sendromun Tanısı Nasıl Konur?
Bir kişide metabolik sendrom olduğunu söyleyebilmemiz için aşağıdaki beş faktörden en az üçünün bir arada bulunması gerekir.
Bel çevresinin kalın ve yağlı olması ( Abdominal obezite ). Bel çevresinin erkeklerde 102 cm, kadınlarda 88 cm’nin üzerinde olması.
Düşük HDL-kolesterol (iyi kolesterol) düzeyi: Kadınlarda 50 mg/dl, erkeklerde 40 mg/dl’den düşük olması..
Trigliserit düzeyinin 150 mg/dl üzerinde olması
Kan basıncının (tansiyon) 130/85 mmHg üzerinde olması
Açlık kan şekerinin 100 mg/dl üzerinde olması.
Metabolik Sendrom Oluşumunda Etkili Risk Faktörleri Nelerdir?
-Genetik yatkınlık , aile bireylerinde benzer tabloların bulunması
-Kilo artışı ve obezite
-Yetersiz fiziksel aktivite
-Yaşlanma
-Kadınlarda menopoz
-Karaciğer yağlanması
-Sigara içme
-Karbonhidrattan ve yağdan zengin diyet
-Polikistik over sendromu
-Gebelik diyabeti
Metabolik Sendromda İlk Belirti Bel Çevresinin Genişlemesidir.!
Metabolik Sendrom harekete geçmeniz için vücudunuzun size verdiği bir sinyaldir. İlk belirtisi abdominal obezite yani bel çevresinin genişlemesidir. Bunun arkasından insülin direnci gelişir. Hissedilebilir belirtiler büyük ölçüde insülin direncine bağlıdır. Bunlar:
Kilo artışı
Elma şeklinde bir vücut yapısı
Zihinsel olarak dalgınlık hali
Özellikle yemekten sonra uyku isteği, uyuklama
Yorgunluk
Karında şişkinlik, gaz ve hazımsızlık
Artmış iştah, şekerli gıda isteği
Depresyon
Metabolik Sendrom Varlığının Araştırılmasında ve Takibinde Yapılacak Laboratuvar Testleri:
-Açlık kan şekeri ve gerekirse şeker yükleme testleri
-Açlık insülini
-HOMA indeksi
-Hemoglobin A1C
-Lipid profili : Total kolesterol , LDL-kolesterol, HDL-kolesterol, Trigliserit ölçümü
-Hassas CRP ölçümü: Bu test kardiyovasküler hastalığın derecesini göstermesi açısından önemlidir.
-C-peptid: Bu test vücuttaki insülinin yeterli olup olmadığını gösterir.
Metabolik sendrom tedavisinin takibi için de bu testler aralıklı olarak tekrarlanır ve her zaman önceki değerler ile kıyaslanarak gidişata karar verilir. Bu testleri yaptırmak için mümkün olduğunca aynı laboratuvarın kullanılması takibi daha güvenilir kılacaktır.
Metabolik Sendrom Tedavi Edilmezse Kalp Krizi ve İnmeye Neden Olur.
Neyse ki tüm hayati risklerine rağmen metabolik sendrom geri dönüşümlüdür ve yaşam tarzı değişirse tamamen düzelebilir. Örneğin sadece vücut ağırlığınızın yüzde 5’ini kaybettiğinizde bile insülin direnciniz gerileyecek ve laboratuvar testleriniz düzelecektir. Tabi ki belirtileri geriye çevirecek ilaçlar da vardır ama tedavide en önemli adım ciddi yaşam tarzı değişikliğidir , hastayı buna ikna etmek tedavinin en zor bölümüdür.
Yaşam tarzınızı değiştirdiğiniz ölçüde kalp krizi , inme ve ölüm riskinizde azalma olacağını bilmelisiniz.!
Metabolik Sendromu Önlemek ve Kontrol Altına Almak İçin Yapılacaklarınızı
10 Adımda Sıralayabiliriz.
Kilo ver: (Vücut ağırlığının en az yüzde 5-10 ‘unu kaybetmek gerekir )
Düzenli egzersiz yap. Her gün 30-60 dk tempolu yürüyüş ya da 10.000 adım atın. Yüzme ve bisilete binme de önerilen egzersizlerdir.
Diyet yap. Diyetisyen kontrolünde meyve ve sebzelerden, tam tahıllardan ve kurubaklagillerden zengin bir diyet uygulanmalıdır.
Şekeri kısıtla
Tuzu kısıtla
Sigarayı bırak
Alkolü kes
Kan basıncı, kolesterol ve kan şekeri takiplerini yap ve normal sınırlarda tutmaya çalış
Az otur.
Stresten ve olumsuz duygulardan uzak dur.
Sağlıkla kalın..