Ümit Avcı

Takım arkadaşları tarafından ‘Q’ diye çağrılan ay-yıldızlı ekibimizin devşirme yıldızı Quanitra Hollingsworth İtalya’yı adeta tek başına yıktı, 29 sayı, 21 ribauntluk performansıyla millilerimizi Avrupa Şampiyonası’nda çeyrek finale taşıdı.
Kadınlar Avrupa Şampiyonası’nda B Grubu’nda mücadele eden Türkiye, kader maçında İtalya’yı 54-53 yenmeyi başardı, çeyrek final oynama hakkı kazandı.
İtalya gibi skorer bir takımı yenmenin yolu savunmadan geçiyordu ve millilerimiz takım halinde bu görevi çok iyi yaptı. Coach Ekrem Memnun, bu maçı az oyuncuyla oynama yolunu seçti. Benchten gelen isimlerden çift haneli süreler alan isim sadece Olcay olurken, maçın tamamını çift guarda oynayarak tempoyu istediğimiz düzeyde tutmak da galibiyeti getiren etkenlerdendi.
Ancak bir isim var ki, dünkü performansı tek kelimeyle muhteşemdi. Quanitra Hollingswort, 54 sayının 29’unu atarken, 54 ribauntun da 21’ini aldı ve çok özel bir performansla sahneye çıktı. Boyalı alanı domine eden devşirme yıldızımız, daha ilk yarıda double double performansa imza atarken, çok düşük bir yüzdeyle hücum eden ekibimize de her sıkıştığında nefes aldırdı. Rakibin uzunlarıyla buldukları üçlükler zaman zaman planlarımızı

Fenerbahçe çılgınca sevinçler yaşadığı sezonu, yine çılgın bir sonla noktaladı, Euroleague şampiyonluğunun ardından ligde de zirveyi bırakmadı. Öyle büyük bir başarı ki Fenerbahçe’nin kazandığı, Euroleague’de Panathinaikos karşısındaki çeyrek final serisinden sonra Real Madrid ve Olimpiakos’u da devirerek hiç kaybetmeden kazandığı şampiyonluğu, ligde de TOFAŞ, Darüşşafaka ve Beşiktaş engellerini 9-0’lık play-off serisi ile aşıp sezonu büyük bir zaferle taçlandırdı.

Ancak dünkü maçı çılgınca kılan şey Fenerbahçe’nin maç sonundaki inatçılığıydı. Son iki dakikaya 14 farklı geride girdikten sonra ayakta kalmak, herkes pes etmişken, kazanmaya inanmak, bu takımın kazanmaya ne kadar alıştığının kanıtı. Bogdanovic’in bitime 1.48 kala attığı üçlükten sonra Weems’in yaptığı sportmenlik dışı faul de Beşiktaş’a pahalıya patladı belki ama 25 saniyede atılan 10 sayının gerekçesi sadece o yanlış değildi elbette.

Bogdanovic, ne kadar büyük bir yıldız olduğunu son 1.48’de tekrar tekrar ispatlarken, sezon boyunca 80’in üzerinde maça çıkan, içlerinde Avrupa finali de bulunan stres düzeyi en üst seviyede karşılaşmalar oynayan bir takımın, Haziran ayının ortasında sahaya bu denli enerji koyabilmesi de

Ufuk Sarıca hiçbir şeyden çekmedi taraftar olaylarından çektiği kadar. Pınar Karşıyaka’nın başında Eurochallenge Cup finalinde takımı 17 sayı öndeyken sahaya atılan bir şişeyle takım soğumuş, İzmir ekibi kaybetmişti.

Dün de serinin en önemli maçıydı Beşiktaş adına. Alınacak bir galibiyet, yarın yine Akatlar’da oynanacak karşılaşma öncesi belki de inançlarını yükseltecekti. Maçta 11 sayı geriye düştükten sonra inanılmaz bir dönüş gerçekleştiriyordu Beşiktaş, 10 dakikalık bölümde 25-11 seri bulup öne de geçti. Takım savunmayla beslenmeye, baskının dozunu artırmaya, Fener’i hatalara zorlamaya başlamıştı, o sırada aynı eylem yüzünden 3. anons yapıldı! Bu hakemlerin soyunma odasına gitmesi demekti, maça 15 dakika ara verildi. Belki ligin geneli düşünüldüğünde kolay istenmişti anonslar ama final Ülker Arena’daki ilk iki maçında da kötü tezahüratlar başladığı anda hakemlerin anons istemesi, bu seride taviz verilmeyeceğini göstermişti. Belki de bir kişinin patlattığı torpiller, takımın havasını aldı gitti. Zaten 4. anonsta da salon artık sessizdi!

Küçük detaylarla kaybetmek belki de kaderiydi Beşiktaş’ın dün, maç sonunda 3 sayı öndeyken iki kez faul yapılamadan Bogdanovic’e şut şansı

Spor Toto Basketbol Süper Ligi’nde finalin ikinci buluşmasında da heyecan tavan yaptı. Fenerbahçe 5’te 0 üç sayı isabet bulduğu ilk çeyreği geride bitirse de, kalan 3 çeyrekte hücumda ritmini yakaladı, Ülker Arena’da bir galibiyet daha aldı.

Fenerbahçe, Play-off final serisinin 2. maçında Beşiktaş Sompo Japan’i 83-74 yenmeyi başardı, durumu 2-0 yaptı.

Beşiktaş yine taktik olarak iyi hazırlanmış, rakibine karşı düzen basketbolunda sonuca ulaşmasının çok zor olduğunu bildiği için tempo ile sonuca varmayı amaçlamıştı. Hücuma erken taşınan ve potaya erken atılan toplar Beşiktaş’ın kozu olabilirdi ama o şutların düşük yüzdelerle atılması planları bozdu.

Yine pota altında Stimac ile direnmeye çalıştı Kartal, ona giden yardımları Strawberry ile cezalandırdı ve ilk yarı boyunca oyunda kaldı. Ancak ilk çeyrekte 5’te 0 üç sayı, 5 top kaybı, devre sonunda 11’de 3 üç sayı, 7 top kaybı istatistikleriyle oynayan Fenerbahçe, ikinci yarıda kıpırdanmaya başladı. Başta ilk yarının suskun isimlerinden Bogdanovic sahne aldı.

Vesely’nin yanına, Udoh da savunması ile eklenince, Beşiktaş’ın pota altına yaptığı ataklardaki isabet oranı düşmeye başladı. Bir de sezonun yıldız ismi Kalinic, son dönemdeki

Siyah-beyazlı ekip, Stimac’ın pota altı sayılarıyla farkı çift hanelere çıkarsa da, sahada yaşanan gerginlik ev sahibini uyandırdı, Dixon-Vesely ikilisinin etkili performansıyla geri dönmeyi başaran Fenerbahçe, final serisine galibiyetle başladı.

Spor Toto Basketbol Süper Ligi final serisinin ilk maçında Fenerbahçe, Beşiktaş Sompo Japan’i 75-69 yenmeyi başardı, durumu 1-0 yaptı.
Finali 1 hafta maç yapmadan bekleyen sarı-lacivertli ekibin, Euroleague çeyrek finalinden başlayıp, şampiyonlukla sonuçlanan süreçteki olağanüstü temposundan biraz uzaklaştığı görüldü. Aslında bu beklenen bir şeydi ama Efes serisinde özgüvenini de oldukça yükselten Beşiktaş bu sıkıntıyı daha fazla hissettirdi. Fenerbahçe uzunlarını bütün sezon Stimac-Clark ikilisi kadar da rahatsız eden olmamıştı.
Fenerbahçe’nin Stimac savunmasına yoğunlaştığı bölümlerde, Kenan ile Strawberry’nin sahne alması da ilk çeyrekte farkın 11 sayıya kadar çıkmasının nedenlerindendi. Ancak Fenerbahçe’nin aradığı enerji, takım içinden değil, hakem kararları sonrası tribünden geldi. Hep söylüyoruz ya; hakemlerin en büyük sorunu standart olmaması diye, aynı pozisyona bir pota altında paylaşılamayan top, diğerinde faul deyince, yine

2-1 önde olduğu yarı final serisinin 4. maçında lacivert-beyazlılar’a Abdi İpekçi’de konuk olan Beşiktaş Sompo Japan, bir önceki karşılaşmanın gerginliğinden kurtulamadığı gözlenen rakibini rahat bir oyunla devirdi, final biletini cebine indirdi.

Spor Toto Basketbol Süper Ligi’nde finalin adı Fenerbahçe-Beşiktaş Sompo Japan oldu. Siyah-beyazlı ekip, yarı final serisinin 4. maçında konuk olduğu Anadolu Efes’i 91-65 ile geçti, durumu 3-1 yaparak tur atlamayı bildi.

Bir önceki maçtaki olaylar ve ardından gelen cezanın Efes’i biraz motive edebileceğini düşünmüştük ama Olimpiakos’a elendikten sonra kafa olarak sezonu tamamladığını defalarca vurguladığımız Efes cephesinde değişen bir şey olmadığını anladık. Bir önceki maçta yaşanan gerginlik anında 8 sayı öndeyken bir anda rakibine yakalanan lacivert-beyazlılar’ın daha ilk çeyrekte maç başa baş giderken saha kenarında yaşanan tartışmalar sırasında yine rakibine ciddi bir seri şansı tanıması, kriz anlarında takımı toparlayacak bir yıldızının olmadığının da ispatıydı. Zaten Beşiktaş da o dakikadan sonra önce 12-0 seri buldu, ardından her dakika arayı açtı ve hiç soru işareti bırakmadan adını finale yazdırdı.

Efes’in daha ilk yarıda 12 top

Lacivert-beyazlı ekip, 2-0 geride olduğu seride Beşiktaş Sompo Japan’ı son saniyede devirerek final şansını devam ettirdi. Ancak maçta yaşananlar, Efes’in sahadan çekilip geri dönüşü, siyah-beyazlılar’ın sonuca itirazı, karşılaşmanın önüne geçti.

Spor Toto Basketbol Süper Ligi play-off yarı finalinin 3. maçında Anadolu Efes, Beşiktaş Sompo Japan’ı, Brown’ın son saniyede bulduğu basketle 66-65 yendi, kaybetmesi durumunda eleneceği seriyi 2-1’e getirdi.

Basketboluyla, olaylarıyla uzun süre tartışılacak bir gün yaşandı. Tabii ki günün en ilginç anı Anadolu Efes Başkanı Tuncay Özilhan’ın 2. çeyrekte takımı sahadan çekmesiydi. Maçı protokolden izleyen Özilhan, Granger’ın hücum faulüne itiraz eden Coach Perasovic’e de teknik faul çalınınca saha kenarına inip, Efes benchine gitti, herkesin soyunma odasına gitmesini istedi. Efesli oyuncular ve teknik ekip sahadan çekildikten yaklaşık 3 dakika sonra oyun alanına döndü. Hakemlerin, Efes yöneticilerine bir dakika içinde sahaya çıkmazsanız maçı tatil edeceğiz dediği ve bunun üzerine sahaya dönüldüğü öğrenildi. Bu kez Beşiktaş cephesi sahadan çekilmek istedi ancak hakemler, maçı başlatacaklarını belirtince oyuna Efes benchine bir teknik faul

Sarı-lacivertli ekip, performansıyla büyülemeye Daçka karşısında da devam etti, rakibini yarı final serisinde 3-0 ile geçmeyi başardı. Fenerbahçe final biletini cebine indirirken, Beşiktaş-Efes serisinden gelecek rakibi beklemeye başladı.

Spor Toto Basketbol Süper Ligi play-off yarı final serisinin 3. maçında Fenerbahçe, Darüşşafaka Doğuş’u deplasmanda 90-74 yendi, serisi 3-0 yapıp, finale yükseldi.

Şampiyon olarak bitirdiği Euroleague’de çeyrek final eşleşmesindeki rakibi Panatinaikos maçlarından başlayarak performansını her gün daha yukarıya çeken ve yaklaşık 2 aydır maç kaybetmeyen Fenerbahçe, Daçka karşısına maça 11-0 ile yine fırtına gibi başladı. Daha ilk çeyrekte farkı 13’e çıkaran, 10’da 9 iki sayı isabetiyle oynayan ve 10 basketinin 8 tanesini asist üzerinden yapan Fenerbahçe ile hiç asist yapmadan 10 dakikayı tamamlayan Darüşşafaka arasındaki fark çok barizdi.

Devre sonuna kadar da şovunu devam ettirdi Fenerbahçe. Asistler üzerinden skor bulmayı sürdürürken, bu kez dışarıdan da isabetler geldi, Kalinic’in son saniye üçlüğüyle soyunma odasına 46-35 galip girdi.

Daçka’nın 3. çeyrekte Anderson ile yaptığı geri dönüş ve farkı 2 sayıya kadar indirmesine karşı da çözümü vardı