Gelmeyen oyuncular, hastalıklar, sakatlıklar, hepsi birden jenerasyon değişikliğine denk gelince, bu takımdan beklentilerin çok yüksek tutulmaması gerektiğini söylüyorduk. Ancak hazırlık döneminde Ufuk Sarıca’nın takımı beklentilerden çok daha kısa sürede istediği sisteme adapte etmesi, son saniyede gelen ‘Dixon da sakatlığı nedeniyle kadrodan çıktı’ şok haberine rağmen umutlarımızın taze kalmasını sağlayan detaydı.
Bu takımdan ilk beklentimiz, sahada her şeylerini ortaya koymalarıydı, bunu hepsi aslanlar gibi yaptı. Savunmada kapılan 16 top, Ruslar’ın 22 top kaybına zorlanması başarıydı. Uzun süre 4 kısayla oynayan takımın ribauntlarda da farkı 7’de tutması da olumlu sayılabilirdi. Ancak yaptığımız 16 top kaybı, ilk yarıda 3, maç sonunda 10 asistte kalmamız bu takımın canını fazlasıyla yakan detaylardı. Eğer bu tempoda oynuyor, her hücumu bol pas üzerine kuruyorsanız, kapılan toplar dışında da en az 3-4 tane de kolay basket bulunmalıydı.
İlk yarıda sahada esen Sheved rüzgârı ile fark çift hanelere çıkınca, ekibimiz tam saha prese, ekstra yardımlarla gelen sıkıştırmalara beklenenden önce başladı. Maçın büyük bölümünde bu enerji ile oynamak büyük başarıydı ama belki de son
A Milli Basketbol Takımı, Avrupa Şampiyonası öncesindeki son hazırlık maçında Karadağ’ı 84-70 yenmeyi başardı, son 5 hazırlık maçını da kazanarak dev organizasyonu beklemeye başladı.
Maça tutuk başladı ekibimiz, Karadağ 7. dakikada skoru 20-4 yaptı. Ekibimizin sadece 2 saha içi basket bulduğu ilk çeyrek 20-10 Karadağ üstünlüğüyle tamamlandı. 2. periyotta 4 kısalı sistem ile baskının dozu arttı. Savunma yaptığı anda hücumları iyi kullanıp, skor bulan ekibimiz, Cedi ile coştu, 33-14’lük seriyle soyunma odasına 43-37 galip giren taraf oldu. Bir kez daha ribaunt sıkıntısını savunmada kaptığı toplarla gideren ve Karadağ’ı da 21 top kaybına zorlayan milliler, ilk çeyreğinde 16 sayı geriye düştüğü maçta farkı 17’ye kadar yükseltmeyi bildi, maçı 84-70 kazandı.
A Milli Basketbol Takımı, Ukrayna karşısında zorlanmadı, art arda 4. hazırlık maçını da kazandı. Rakibinden 18 ribaunt az alan Ay-yıldızlı ekip bu açığı savunmada çaldığı toplarla kapatıp, rahat bir galibiyet aldı.
Ülkemizin hem D Grubu maçlarına, hem de finallerine ev sahipliği yapacağı Avrupa Şampiyonası hazırlıklarını sürdüren A Milli Basketbol Takımı, Ukrayna ile oynadığı özel maçı 79-55 kazandı.
İlk dakikadan itibaren savunmada çok agresif davranan ve rakibi çok fazla top kaybına zorlayan milliler, hızlı hücumlarla kolay basket buldu ve Sinan, Cedi, Kenan üçlüsünün skorer oyunuyla arayı açtı. İlk periyodu 21-10 galip tamamlayan milliler, devre sonunda da skoru 40-27 yaptı.
2. yarıda Sertaç sahne aldı. 3. çeyrekte 15 sayı üreten dev oyuncu, farkın 23 sayıya kadar çıkmasını sağladı, 3. çeyreğe de 58-36 girildi. Savunmadaki enerjini hiç kaybetmeyen, ekstra baskılar ile rakibi art arda hatalara zorlayan milliler, farkı 24 sayıya kadar çıkarıp, maçı da bu farkla tamamladı. Son 4 hazırlık maçını da kazanmayı başaran ve özellikle savunma konusunda her maç daha iyiye giden milliler, yarın da Karadağ ile karşılaşacak.
Hazırlık maçlarındaki ilk galibiyetini deplasmanda Çek Cumhuriyeti karşısında alan 12 Dev Adam, İsrail’deki turnuvaya da kazanarak başladı. Slovenya ile kozlarını paylaşan ay-yıldızlı ekip, hücumdaki etkili performansıyla alkış aldı.
Önce D Grubu maçlarına, ardından da finallerine ev sahipliği yapacağı Avrupa Şampiyonası’na hazırlıklarını sürdüren A Milli Basketbol Takımı, İsrail’de katıldığı turnuvanın ilk maçında Slovenya’yı, 86-84 ile yıktı.
NBA’de forma giyen Goran Dragic, Avrupa Basketbolu’nun en önemli yıldız adayı olarak gösterilen Real Madrid’li Luka Doncic, yine İspanyol ekibinde forma giyen devşirme Randolph gibi önemli isimlere sahip olan rakibine karşı, Çekya maçının son saniyesinde attığı üçlükle maçı kazandıran Ali Muhammed’den yoksun çıkan millilerimiz buna karşın hücumdaki performansıyla dikkat çekti.
Skor konusunda sıkıntı çekmesi beklenen millilerimiz, her ne kadar Slovenya iyi bir savunma takımı olmasa da, 3 çeyrekte 20 sayının üzerine çıkıp, teknik ekibi rahatlattı.
A Milli Basketbol Takımımız’da Melih Mahmutoğlu, 5’te 4 üçlükle bulduğu 20 sayıyla en skorer isim olurken, daha çok 4 numaralı posizyonda oynayan Cedi Osman da 17 sayılık katkısıyla
Melli kendisini Türkiye’ye, 2013 yılında bizim için hüsran olan Avrupa Şampiyonası’nda, A Milli Takımımız karşısındaki performansıyla tanıtmıştı. O günden bu güne kadar da fark yarattı. Özellikle Bamberg’de, kendisini NBA ayarında yıldız adayı olarak gösterenleri haklı çıkaran oyunlar oynadı.
Fenerbahçe, Udoh ve Vesely gibi çok önemli iki stara sahip. Boyalı alanda Avrupa’nın en iyileri. Şimdi onlara aynı ayarda yeni bir isim eklendi. Melli’nin oyun zekası, Obradovic’in sürekli adam değiştiren sistemi için en ideali. İkili oyun savunmasındaki aklı, ribaunt konusundaki savaşçılığı, üç sayı çizgisinin gerisinden yüzde 45’lere varan istikrarı. Oyunun iki alanında Fenerbahçe bir star kazandı.
Obradovic’in sınıf atlayan isimleri düşünmek, çeşitli yeteneklere ve potansiyele sahip Melli’nin transferini daha da özel kılıyor. Tabii ki bu yazılanların hayata geçmesi için, Udoh-Vesely’nin mutlaka takımda tutulması ge rekiyor.
A Milli Kadın Basketbol Takımı, Türkiye’ye bayram hediyesini Çekya’dan yolladı, organizasyondaki son maçında Letonya engelini de geçmeyi başardı. İspanya vizesini daha önce alan Periler, bu sonuçla Avrupa Şampiyonası’nı 5. sırada tamamladı.
Basketbol Kadınlar Avrupa Şampiyonası’nın son gününde 5-6 maçı için Letonya karşısına çıkan A Milli Takımımız, rakibini 72-63 yenmeyi başardı, Çekya’dan 5. olarak ayrıldı.
Tek mağlubiyet ile şampiyonayı tamamlasa da çeyrek finaldeki yenilgi nedeniyle madalyadan uzak kalan ancak, aldığı Slovakya galibiyeti ile ilk hedefi olan Dünya Şampiyonası’na katılma hakkı kazanan Potanın Perileri, jenerasyon değişikliği yaşıyor olsa da istikrarını bozmadı ve takdirleri kazandı.
Bir önceki organizasyon olan Olimpiyat kadrosundaki ilk 5’ten üç isimden yoksun oynayan Potanın Perileri için bu şampiyonanın en büyük kazanımı, Tuğçe, Cansu, Olcay ve Pelin gibi isimlerin sergilediği performanstı. Dün de maç başında, Bahar’ın yerine ilk 5 başlayan Cansu, turnuvanın neredeyse tamamını iyi geçiren Tuğçe ve 2. çeyrekte sahaya büyük bir enerji koyan Pelin öne çıktı. Gönül isterdi ki, Pelin bu performansıyla ikinci yarıda da şans bulsun, hem savunma gayreti hem hücum
Potanın Perileri, Avrupa Şampiyonası’nda madalya geleneğini sürdüremedi, yine de göğsümüzü kabartmayı bildi. Slovakya’yı deviren ay-yıldızlı ekibimiz, Çekya’ya gelirken ilk hedef olarak gösterilen Dünya Şampiyonası vizesini aldı.
Çekya’da düzenlenen Basketbol Kadınlar Avrupa Şampiyonası’nda klasman maçında Slovakya ile karşılaşan A Milli Takım, rakibini 72-56 yenmeyi başardı, ilk 6 içinde yer almayı garantileyerek, İspanya’nın ev sahipliğinde düzenlenecek Dünya Şampiyonası’na katılma hakkı kazandı.
Yıllardır bizi her turnuvada gururlandıran, hep beklentilerin üzerine çıkmayı başaran Potanın Perileri, kendilerini farklı kılan ‘ayakta kalabilme’ özelliklerini bir kez daha sahaya yansıttı. Çok kötü bir güne denk gelen Yunanistan maçının ardından Slovakya karşısına bu denli inanarak çıkabilmek bu ekibin karakteriyle alakalı. İlk çeyrekte özellikle savunmada sergilenen performans ve rakibin 9 sayıda tutulması, çok güzel başlangıçtı. Kenardan gelen Cansu ve Olcay ile artan baskı ve ardından gelen adam değişmeli savunma da 9-0 seri getirince, 25-9’da fark 16’ya çıktı. Ancak Bahar’ın sakatlanması, Hollingsworth’un faul problemi ve Tuğçe’nin de dinlenmek için kenara gelmesi, o ana kadar
A Milli Kadın Basketbol Takımımız, Avrupa Şampiyonası çeyrek finalinde karşılaştığı Yunanistan karşısında bozguna uğradı. İlk yarıda 10 sayılık farkı yakalasa da, dışarıdan bir türlü şut katkısı alamayan ve Hollingsworth’ü de devreye sokamayan ay-yıldızlı ekibimiz ilk 4 dışında kaldı.
A Milli Kadın Basketbol Takımımız, grupta 3’te 3 yaparak geldiği çeyrek finalde, Yunanistan engeline takıldı, Avrupa Şampiyonası’nda madalya şansını kaçırdı: 84-55
Maça aslında iyi başlamıştı ekibimiz. Yunanlılar’a karşı en önemli avantajımız olarak gözüken boyalı alanda ribauntları toplarken, Hollingsworth’e getirilen yardımlara karşı atılan 7’de 4 üçlük, farkı 9 sayıya çıkardığımız ilk çeyreğin 15-10 bitmesini sağladı.
12. dakikada 22-12’de çift hanelerle öne geçen millilerimiz, o andan itibaren sanki dondu kaldı!
Çift haneleri görünce Ekrem Memnun rotasyona başladı, oyuncularını dinlendirme isteği aslında mantıklıydı. Ancak mantığın almadığı, kenardan gelen isimlerin, özellikle Hollingsworth’ün yokluğunda pota altı kontrolünü tamamen kaptırması ve bir çeyrekte rakibe 26 sayı attırmasıydı. Bu çeyrekteki 6’da 0 üç sayı isabeti, panik atışlara yol açıp Komşu’yu coşturunca, devre sonunda rakip 36-30 öne