TSK, Irak’ın kuzeyindeki Pençe- Kilit harekât bölgesinde havadan ve karadan kesintisiz süren operasyonlarla kilidi kapatıyor. MİT’ de nokta operasyonlarla terörist temizliği serisine yeni halkalar ekliyor. Yerleri bulunamaz, onlara kimse erişemez diye gizemli havaya sokulan teröristler Kandil, Sincar, Gara, Mahmur ya da Süleymaniye, Erbil veya Suriye’nin kuzeyinde herhangi bir yer fark etmeksizin bulunup, işleri bitiriliyor. Bu bağlamda da örgütte üst düzey yönetici konumundaki pek çok terörist etkisiz hale getirildi. En tepe isimler Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan’ın en yakınındakiler bile. Bu seriye en son eklenen de PKK/KCK-HPG sözde konsey yöneticilerinden Şevger Çiya kod adlı Sedat Aksu oldu. Saha ajanları, Aksu’nun örgüt üst yönetiminden aldığı talimatla Pençe-Kilit harekât bölgesinde eylem hazırlığında olan teröristlere silah ve mühimmat karşıladığını tespit etti. Irak/Gara’da nefes kesen bir takip sonrasında da beraberindekilerle birlikte teröristbaşı susturuldu. Sıra artık terör örgütünün en tepe isimleri Murat Karayılan, Cemil Bayık, Duran Kalkan’a da geliyor, her an da böyle bir haber de duyulabilir. Aslında buna geliyor demek de yanlış çünkü onlar hep sıradalar zaten. Yaşıyorlarsa hala onları kullanan ülkelerin kol-kanat germesi, CIA, MOSSAD, MI6, SAVAMA gibi istihbarat servislerinin yardımıyla, bizzat fiziki korumalarıyla. Yoksa MİT’in onların enselerinde olduğu ve fırsat kolladığı açık. Hem de yıllardır. Mesela 2011’de Türkiye başta Murat Karayılan olmak üzere terör örgütü yöneticilerinin Kandil’de barındıkları bölgelerin koordinatlarını İran’a verdi. Kandil’in İran bölümüne ilişkin verilen 20 noktaya bir an önce operasyon düzenlenmesi talep edildi. Bu noktalardan ikisinin Murat Karayılan’ın sürekli olarak kullandığı bölge olduğu tespiti yapıldı. Buna rağmen İran güvenlik güçleri gerekli hassasiyeti göstermedi ve Karayılan’da bulunduğu yeri terk etti. Yine bu bölgede cirit atan CIA, MOSSAD, MI6’nın, bugüne dek sızdırdıkları istihbaratlarla teröristleri yönlendirdikleri ya da risk altındaki bölgelerden uzaklaşmalarını sağladıkları da malum...
Yani ABD gibi İran’da PKK’ya lafta terör örgütü diyor ama o da koruyor. İlişkileri var ve hiçbir zaman eksik olmadı, başlangıcından itibaren hem de. Abdullah Öcalan’ın yakalanmasından sonra PKK’lı teröristlerin Türkiye’den Irak ve İran’a geçerek buralarda barınma imkânı buldukları sır değil. Kandil’in İran tarafında sıkışan PKK’lı teröristlerin Devrim Muhafızları tarafından yiyecek ve mühimmat ile desteklendiği de... Irak’ın Sincar bölgesinde İran destekli Şii milis gücü Haşdi Şabi’nin PKK/YPG ile iş birliği içerisinde olduğu da aleni... Sincar ve çevresi PKK/YPG’li teröristlerin Suriye’den Irak’a-Irak’tan Suriye’ye geçişte kullandıkları bir bölge olması yanında Bağdat ve Şam’a giden yol kavşağını kontrol etmesi sebebiyle de önem arz ediyor, onun içinde temizlenmesi gereken hedefler arasında zaten. Ama İran teröristleri sorduğunuzda bilmiyorum, görmedim, duymadım diyerek üç maymunu oynuyor hep. Nitekim Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’de Milliyet’e yaptığı açıklamalarda ne dedi?
“İranlı dostlarımız maalesef PKK’lı teröristlere karşı bizimle aynı paralelde bakmıyor çünkü biz gözetliyoruz ‘Bak kardeşim adamlar şurada, şu evde, adamın kaldığı adres şu’ diye veriyoruz, kısa bir müddet sonra cevabı geliyor. ‘Efendim biz o adresi araştırdık öyle birisi, birileri yok.’ Tabi bu kabul edilir değil.”
Hal böyle olunca da Özel Kuvvetlerin ve MİT’in enselerinde olduğu teröristbaşları Murat Karayılan, Cemil Bayık, Duran Kalkan’ın İran’a tüyme, orada olma olasılığı da yüksek elbette. Ki bu konuda konuştuğum istihbaratçıların görüşleri de hep bu yönde:
“Gidecekleri yerler belli ya Süleymaniye tarafına ya İran’a kaçmışlardır. Zaten Cemil Bayık’ın, Murat Karayılan’ın İran’la ilişkileri iyi, büyük ihtimalle oradadırlar. Gidebilecekleri 8-9 adres var değişik yerlerde. Türkiye İran’dan bunları alabilir mi? Zor, İran vermez çünkü kullanıyor onları.!
Fırat’ın doğusuna kaçmış olamazlar mı?
“Kaçabilirler ama oralarda kontrol etmek, yakalamak çok daha kolay. Hem buna ABD’de izin vermez zaten. Çünkü böyle bir şey olursa Türkiye Fırat’ın doğusuna çok daha fazla tepki gösterir. ABD şimdi ‘Merak etme, burası PKK’nın yeri değil’ yalanlarıyla Türkiye’yi oyalamaya çalışıyor.”
Terör örgütüyle olan bu aşağılık kirli ilişkilere karşı Türkiye’nin duruşu ve kararlığı da çok açık ve net… Terörü, teröristleri bitirmek. Yani, Kandil’i bir daha alevlenmemek üzere söndürmek, PKK’nın lider kadrosunu hepten susturmak...