Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Malatya’daki 2. Ordu Karargâhı adeta deprem bölgesinin askeri merkez üssü gibi görev yürütüyor. Karargâhta görev yapan Mehmetçik dağ köylerinden şehir merkezlerine kadar her noktaya yardım taşıyor...

‘Nerede ihtiyaç varsa oradayız’

Kahramanmaraş merkezli depremlerin vurduğu afet bölgesindeyiz. İlk durağımız 2. Ordu Karargâhı’nın bulunduğu Malatya. Yani depremin yerle bir ettiği illerimizin askeri sorumluluk anlamında merkez üssü konumundaki ilimiz. Dahası Irak’ın kuzeyi ve Suriye’deki harekât bölgeleri de 2. Ordu’nun sorumluluğunda. Kısacası faaliyet alanı oldukça geniş. Şimdi de enkaz kaldırma, güvenlik ile çadırkentlerin organizasyon ve destek çalışmalarıyla yoğun bir hareketlilik içinde...

Haberin Devamı

Güneşli ama çok soğuk (-13) bir havada uçağımız Malatya’ya doğru süzülürken sağımda ve solumda oturan biri Pötürgeli diğeri Arguvanlı iki yolcu, karla kaplı Bey dağlarını göstererek, şöyle diyor: “Depremin olduğu günkü havaya bakın, bir de bugünküne. O gün göz gözü görmüyordu. Karlı dağlar kara yolu ile köylere yardıma geçit vermiyordu.”

Camdan bir süre beyaz Bey dağlarını izledim. Gerçekten köy möy görünmüyordu. İndik...

Bir haftadır bölgede olan fotoğraf editörümüz Ercan Arslan ile buluştuk. Ardından da uçaktan seçemediğimiz o köylere yardım götürecek olan Kara Havacılık Komutanlığı’na ait bir helikopterle havalandık. Çadır, soba, battaniye, kömür, ekmek yüklü Sikorsky önce 100 kilometre uzaklıkta, Kahramanmaraş ili sınırına yakın Malatya Doğanşehir Bıçakçı köyüne indi. Daha doğrusu dağların yamacına kondu. Köylüler, yarım metre karda düşe kalka helikoptere koştu. En ücra köşeye yardım götüren askere minnetle çadırları, sobaları yüklenerek köylerine geri döndü.

Karlarla kaplı zeminden güçlükle kalkan helikopter, Malatya’ya tekrar indi ve bir kez daha yüklenerek bu sefer de Örencik köyüne havalandı. Orası da yalçın dağların ortasında bir çukur gibiydi. Turlayarak neredeyse yamaçlara sürtünerek inen Sikorsky, alkışlarla karşılandı. Çadır, soba, battaniye, kömür ve ekmek, “Allah devletimize zeval vermesin” sözleriyle teslim alındı. Bunlar bizim tanık olduğumuz sadece birkaç sefer. Gerçek olan da şu:
İlk iki günkü hava muhalefetine rağmen kurulan hava köprüsü ile deprem bölgesini en ücra köşelerine kadar yardım malzemeleri götürülmeye devam ediliyor.

Haberin Devamı

‘Nerede ihtiyaç varsa oradayız’

Helikopterlere, çadır, soba, battaniye, kömür, ekmek gibi yardım malzemeleri Mehmetçik tarafından elden ele taşınarak yükleniyor.

‘Nerede ihtiyaç varsa oradayız’

Mehmetçik’in taşıdığı yardımları alan vatandaşların bu zor zamanlarda içi ısınıyor, yüzü gülüyor.

‘Nerede ihtiyaç varsa oradayız’

TSK’nın seyyar mutfağında Mehmetçik tarafından pişirilen yemekler depremzedelere dağıtılıyor. En ufak bir aksaklık dahi yaşanmaması için sürekli sahada denetim yapılıyor.

‘Nerede ihtiyaç varsa oradayız’

***

Karlı dağların geçit vermediği köylerin ardından sıra kent merkezinde…Daha doğrusu çadır kentlerde. Çünkü Malatya’da Kahramanmaraş ve Hatay olmasa da viran halde. Yıkılan bina sayısı bin 154, hasarlı bina sayısı çok fazla. Ve diğer illerde olduğu gibi burada da Toki’nin yaptıkları genelde sağlam, diğerleri çökmüş ya da patlamış. Dolayısıyla Malatya’da hareketlilikte kentin 14 ayrı noktasında oluşturulan bu yaşam mahallerinde toplam 2 bin 586 çadırın bulunduğu bu geçici barınma yerlerinde şimdilik 15 bin kişi kalıyor. Bunların arasında Suriyeliler de var. Her çadır kentte güvenlik ve düzenden, destek hizmetlerinden bir komando bölüğü sorumlu. Çadır kentler 3’erli gruplar halinde Pençe Kilit operasyonunu yürüten 41. Komando Tugay komutanlığına bağlı. Yani o efsane tugay şimdilerde bu 14 çadır kentin dış emniyeti ve bölgenin güvenliğini sağlıyor. Faaliyetlerin yürütülmesini koordine ediyor. Kısacası deprem felaketi nedeniyle vatandaşına hizmet veriyor. Ama yanlış anlaşılmasın, bu tugay Kuzey Irak’taki görev yerlerine terk ettiği anlamında değil. Oradaki kritik görevleri aynen devam ediyor. Yani teröre, teröriste geçit yok.

Haberin Devamı

41. Komando Tugay komutanlığından görevli personel ile silahlı kuvvetlerin seyyar mutfağından halka dağıtılmak üzere hazırlanan sıcacık ekmek, ezogelin çorbası ve makarnadan oluşan yemeğimizi yerken sohbet ediyoruz. Özellikle de felaket sonrasında ki yardımlar konusunda:
“Deprem olduğu anda birlikler harekete geçirildi. Biz Midyat’taydık, aynı gün akşama doğru buraya geldik. Aynı gecede çadır kentler oluşturuldu” diyen görevli personel devamında da şunları söylüyor:

“Nerede ihtiyaç varsa biz oradayız. Hepsi bizim için vatan hizmeti”

Bunların ardından da görevli personel ile birlikte çadır kenti dolaşıyoruz. Son derece düzenli organize edilen tüm çadırlarda soba var, yanıyor, boruları da dışarıya duman veriyor. Çadır kentte odun kesme merkezi, yarım saatte çamaşırların yıkatılıp kurutulduğu çamaşırhane dahi var. Çocuk oyun çadırları, market hizmeti veren merkezler de Türkiye’nin her yerinden gelen gönüllüler hizmet veriyor. Sağlık çadırı da hizmette, ayrıca özel hastanelerin sağlık merkezleri de bulunuyor. Ayrıca bunlara ilaveten biri 2 bin diğeri 3 bin olmak üzere 5 bin konteynerdan oluşan bir başka kent hazırlığı da var.

Bunlar sadece Malatya’da tanık olduklarımız. Aynı hassasiyet, aynı organizasyon 2. Ordu Komutanlığı’nın yetki alanındaki depremden büyük hasar gören tüm illeri için geçerli. Oralarda da tüm çadır kentlerin dış güvenliği ve rutin destek faaliyetleri Silahlı Kuvvetler tarafından karşılanıyor. Çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve gönüllüler de bu organizasyon içerisinde yer alıyor. Ayrıca bölgeyi dolaştığınızda her enkazın başında, her sokakta Silahlı Kuvvetler, Jandarma ve polis ekipleri var.