Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İran’daki saldırıyı terör örgütü DAEŞ üstlendi. Gerçekten DAEŞ mi yaptı yaptırıldı mı, motive eden, arka plandaki kim? Olağan şüphelilerin başında İsrail ve ABD var ama tabii ki “yokuz” diyorlar. İran’ın hareket tarzını gördüğümüzde ancak neyi nasıl algıladığını anlayacağız… An itibarıyla net olan ise şu:

Bir süredir kanlı eylemlerini unuttuğumuz DAEŞ hortladı. Daha doğrusu hortlatıldı. Şaşırdık mı? Hayır. Bildik hikâye. ABD lafa gelince terörle teröristle mücadele diye yüksekten atıp tutuyor, mangalda kül bırakmıyor. Her yıl yayımladığı “terör örgütleri” ve “teröre destek veren ülkeler” olmak üzere iki ayrı kara listesi de var. Biri eli kanlı teröristleri, yapıları; diğeri onlara finansal veya lojistik destek sağlayanlar, onlara silah tedariki ve satışı yapan ülkeleri sıralıyor.

Haberin Devamı

Her ikisi de hesapta “terörle, terörizmle mücadele” ya da terör tehdidine karşı dünya için kılavuz niteliğinde. Ancak gerçekte ise ABD’nin “Şunu ekle, bunu çıkar ya da koyma” mantığıyla işine, çıkarlarına geldiği gibi kurguladığı, kullandığı dokümanlar. Onlar da yersen cinsinden göstermelik ve hikâye. Mesela PKK ve DAEŞ sözde ABD’nin mücadele ettiği! terör örgütlerinin başında yer alıyor. Gerçekte ise ABD, DAEŞ’i kendi çıkarları doğrultusunda İngiliz anahtarı gibi kullanıyor, bu bağlamda DAEŞ bir yok oluyor, bir ortaya çıkıyor. PKK’yı da harf değişikliğiyle YPG/PYD ya da SDG adıyla legalmiş gibi yutturmaya çalışıyor… Hatta hiç utanmadan DAEŞ’le mücadelede benim stratejik ortağım diyor… Onun için de Biden, sürekli “Türkiye’nin Suriye’de YPG/PKK’ya yönelik operasyonları IŞİD’le mücadeleye zarar veriyor” diye saçmalıyor. Suçlama yapayım derken de kendi yediği haltların engellenmesinden kaynaklanan bir rahatsızlığı dile getiriyor aslında... 

Çünkü Suriye’deki varlığının görünür gerekçesi DAEŞ’i yok etmek olan ABD ne yaptı? Teröristlerle mücadele adı altında bir başka terör örgütü YPG/PKK’yı silahlandırıp eğitti, alan açtı. Ortadoğu’daki jandarması İsrail’in yanı sıra kendisine göbekten bağlı bir PKK/PYD/YPG garnizon devletçiği yaratmak üzerine kurguladığı kirli tezgâhı için DAEŞ’i bahane etti, kullandı. 2014-2015’te Tel Abyad ile Ayn el Arab (Kobani) DAEŞ’ten kurtarma diye PKK /PYD/YPG’ye teslim edildi. 2016-2017’deki Fırat Kalkanı Harekatı’nda TSK şehitler vererek bölgedeki DAEŞ’lileri temizlerken “ne kadar çok yer IŞİD’den kurtarılırsa o kadar iyi” açıklamasıyla destekler gibi görünmüşler ama Türkiye’nin El Bab’ın ardından Menbiç’e gitme kararlılığını anlayınca da bu kez oradaki PKK/PYD/YPG’lileri koruma adına kıvırmışlardı. Rakka’da yaşananlar da malum. Orada da tek mermi atılmadan Rakka PKK/PYD/YPG’ye teslim edildi ve kentteki DAEŞ’lilerin daha sonra kullanılmak üzere kuzeye gitmelerine izin verildi. Nitekim daha sonra TSK’nın Afrin’e yaptığı harekâta karşı kullanıldılar da. Hem de daha önce düşman gibi göründükleri PKK/PYD/YPG ile aynı safta... 

Haberin Devamı

Rakka’da yaşanan bu kepazelik ABD’nin başını çektiği DAEŞ ile Mücadele Koalisyonu’nun ortağı İngiltere’nin yayın kuruluşu BBC’nin 14 Kasım 2017 tarihli haberiyle de dünyaya duyuruldu. Habere göre; aralarında örgütün önde gelenlerinin de bulunduğu  250 DAEŞ teröristi aileleriyle birlikte ABD, İngiltere öncülüğündeki koalisyon güçleri ile terör örgütü PKK’nın türevi SDG’lilerin ortak operasyonuyla otobüslere bindirilerek güvenli bir şekilde Rakka’dan çıkarıldı. Çok sayıda yabancı DAEŞ savaşçısı da silah ve cephane yüklü 10 kamyonla Rakka’dan ayrıldı.

Haberin Devamı

Savaştığınız, büyük tehdit dediğiniz teröristlere “gelin sizi kurtaralım” denir mi? Hele de tüm dünya için ve kendi ülken adına en büyük tehdit diye nitelendirdiğin bir terör örgütüne. Dolayısıyla tüm bunlar kuklacı ABD’nin terörist kuklalarıyla olan kirli ilişkilerini, nasıl hem hal olduklarını çok net ortaya koyuyor. ABD’nin önceki Başkanı Trump’da bunu bizzat defalarca dile getirdi zaten. Yani onlar dünyaya terörist ABD’ye dostlar... Yoksa ABD kendi yarattığı bir şeyi istese çoktan bitirirdi...