Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

ABD’nin NATO’daki ağırlığı ve etkinliği malum. Ancak, Türkiye’ye karşı S-400’ler konusunda işi öyle abarttı ki, yekten patron havasına girdi. Ve “Türkiye seçimini yapmalı ya NATO ya S-400” gibisinden tehditler savurmaya başladı. Hem de Türkiye’nin NATO’dan ihraç edilmesinin olası olmadığını ve Türkiye’yi örgütten ihraç edecek herhangi bir mekanizmanın varlığından da söz edilemeyeceğini bilmesine rağmen. Yani bir tarafta üye devletlerin halklarını, topraklarını korumak amacıyla kurulan 70 yıllık NATO ve görünürde özerk yapısı, diğer tarafta ise kağıt üstünde ittifakın 29 üyesinden biri olarak bilinen ABD’nin pervasızlığı gibi garip bir çelişki söz konusu.. Ki bu sadece Türkiye değil ittifakın üyesi AB ülkeleri için de geçerli. Çünkü onlar da Amerika’ya artık ne kadar güvenebileceğini sorgulama ve kendi güvenlik sistemini kurma noktasındalar. Dolayısıyla da NATO’da müttefiklikten ziyade ABD’nin patronluğundan söz etmek daha gerçekçi. Nasılını ve niyesini 1998-2001 yılları arasında Belçika’daki NATO karargâhında görev yapan emekli tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu anlatıyor:

Haberin Devamı

“Küresel güç ABD NATO savunma bütçesinin yaklaşık yüzde 60-70’ini tek başına veriyor. Böyle bir katkı yaptığı içinde söz sahipliğini kendinde hak görüyor. En önemlisi de NATO harekat, operasyon yaptığı zaman Müttefik Kuvvetler Komutanlığı’nın yönetimi ki ben orada görev yaptım daima ABD’dedir. Yani bütün NATO ülkelerinin katkı sağladığı yapının, silah sisteminin komutanı ABD’li orgeneraldir. Onun yardımcısı İngiliz orgeneral, kurmay başkanı da daima Alman orgeneraldir. Bu değişmez. Dolayısıyla NATO’nun patronu eşittir ABD’dir.”

Buna dayanarak mı Türkiye’ye ‘ya S-400 ya NATO diyor?

“NATO’nun 14 maddesinden hiçbirinde bir ülkeyi NATO’dan çıkarmak yok. Ancak ülke kendisi isterse NATO’nun askeri veya siyasi kanadından ayrılabilir. Atamazlar ama dışlarlar, üvey evlat muamelesi yaparlar. Örneğin kritik kadroların hiçbirini Türkiye’ye vermezler. Sizinle ilgili bir konu geldiğinde masada isteklerinizi yerine getirmezler. Fakat şu da var NATO’nun bütün kararları oybirliğiyle alınır...”

Haberin Devamı

Türkiye’de NATO’da bir sürü kararı engelleyebilir o halde?

“Engeller ama engellemenin de bir sınırı var. Makul bir şeyi engellediğinizde problem olmaz ama sürekli bir şeyi engelleyip 28 ülkeyi karşınıza alırsanız onlarda başka ilave yaptırımlarla size gelir. Örnek NATO’da bir yatırım olacaktır, sizde olması gerekirken reddederler hepsi.”

ABD patronluğuna güveniyor yani?

“ABD küresel güç olduğuna güveniyor. Nasıl İsrail’e gitti karar imzaladı Kudüs İsrail’in başkenti dedi. Uluslararası hukuka, BM Güvenlik Konseyi’nin kararlarına aykırı değil mi? Evet ama ilan etti ve bazı ülkeler elçiliklerini oraya taşıdı. Yine Golan tepeleri için de aynısını yaptı. Bu NATO içinde geçerli. Burada da özellikle üye yaptığı eski Varşova Paktı üyelerinin sözünden çıkmayacağını biliyor. Çünkü onlara yardım ediyor, onları Rusya’ya karşı koruma taahhüdünde bulunuyor.”

Özetle; söze geldiğinde “Türkiye, NATO için önemli bir ülke. Ya da Türkiye önemli katkılarda bulunan değerli bir NATO müttefikidir” diyen ABD’nin aslında kafasından geçenler belli. Ve bunları uygularken hiçbir hak, hukuk tanımadığı, tanımayacağı da açık ve net. Dolayısıyla buna karşı seçenekler geliştirmekte yarar var. Nitekim Türkiye’nin yaptığı da bu zaten...