Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

6’lı masanın Cumhurbaşkanı adayı kim olacak, “Kılıçdaroğlu olur mu, olmaz mı, olursa da nasıl olur?” ya da “Ortak mı, çoklu aday mı?” derken ortaya BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın masaya ortaklık adaylığı çıktı. Dolayısıyla,  Kılıçdaroğlu’nun adaylığına Akşener yeşil ışık yakar mı tartışması da Akşener’in davet ettiği Hüseyin Baş’ın masaya ortaklığına Kılıçdaroğlu evet der mi boyutuna evrildi. Böylece, CHP ile İYİ Parti arasındaki tahterevalli siyaseti de hepten alenileşti. Malum, her ikisi de 6’lı masada “Oyun kurucu benim” hesabında. CHP, oy oranı en yüksek partiyim, zaten masayı kurma konusunda da en büyük fedakârlığı ben yaptım, dolayısıyla adayı belirlemek benim hakkım deyip Kılıçdaroğlu’nun adaylığında dayatıyor. İYİ Parti de buna itiraz edip, “Noktayı ben koyarım” diye diretiyor. Bu bağlamda da her iki partinin de önde gelen yetkilileri kendileri ve yakınları üzerinden diğer tarafa nasıl baskı kurmaya çalışabiliriz diye acayip bir pres yapıyor. Liderler de sözüm ona çaktırmadan hem ağır basan taraf olmak hem de “Aman masanın dengesi bozulmasın” diye yoğun bir mesai içinde. Hüseyin Baş’ın masaya dâhil edilme niyetinin altında da buna dönük hesaplar yatıyor zaten. Şöyle ki: Cumhurbaşkanı adayı masaya geldiğinde oylama yapılacak, her lider bir oy kullanacak, herkesin oyu eşit olacak deniliyor, ki bu bile tartışmalı ama varsayalım öyle olursa Gültekin Uysal Kılıçdaroğlu’ndan yana olduğunu çoktan deklare etti. Şimdi Akşener de DP’ye karşı BTP’yi masaya oturtarak bir oyu garantilemek ve kafasındaki adayı 6’lı masada Cumhurbaşkanı adayı yapmak istiyor. Bu kişinin de Kılıçdaroğlu olmadığı açık ve net. Hal böyle olunca da 6’lı masada adayı belirlerken kimler kimlerden yana oy kullanacak hesabı, hatta bu senden, şu benden yana gibi ince bir siyaset mühendisliği de söz konusu. Bu durumda akla gelen de “Oy birliği nasıl sağlanacak?” sorusu. Buna parti sözcülerinin yanıtı da şu:

Haberin Devamı

Müzakereler yapılır, herkesin bir oyu olur ama masadan karar oy birliğiyle çıkar.

Yani “Masada olanlar masada kalır, vatandaş sadece açıklanan adayı, ismi bilir. Dolayısıyla sıkıntı falan söz konusu olmaz” mantığı. Ama bunun bir de seçimde kırgınlar, küskünler, kızgınlar açısından sandığa yansıması nasıl olur boyutu var. Getirisi ve götürüsü ne olur anlamında. Ki böyle bir gelişmede asıl sorgulanacak olan da masadaki liderlerin pozisyonları ve siyasi gelecekleri. Bu açıdan bakıldığında da dün konuştuğum CHP’liler şöyle diyorlar:

Haberin Devamı

“Meral Hanım ‘Ben Başbakan olacağım, Cumhurbaşkanı adayı olmayacağım’ dedikten sonra ipleri elinde tutmak için sürekli olarak bir şeyler yapmak zorunda, şu anda onları yapıyor. Her ne kadar 6’ lı masayı Kılıçdaroğlu bir araya getirdiyse de burada benim dediğim olur diyor. Hüseyin Baş meselesi değil yani sadece bu. Olmazsa da bunun faturasını herkes çeker, ben de çekerime getiriyor. Kılıçdaroğlu da dayattıkça çıkmaza giriyor bu iş. Yani Meral Hanım sürekli oynuyor, Kemal Bey de oynuyor. Demek ki bunların bir bildiği, anlaştıkları bir nokta var. Sonunda Kemal Bey çıkar, Meral Hanım aday olmalıdır diyebilir ve herkesi terse yatırılabilir.”

Haberin Devamı

Nasıl yani?

“6’lı masada bir açmaz var. Tek anahtar da Akşener’in aday olması. Kemal Bey, ‘Meral Hanım aday olsun, bizde destek verelim, ülke kurtulsun, ben ülkenin kurtulması için her türlü fedakârlığı yapacağımı söylemiştim. Diğer ismi geçenlerin hiçbirinin devlet tecrübesi yok, onun için Meral Hanım aday olmalı’ diyebilir. Böyle bir durumda da CHP’liler Meral Hanım’a oy verirler.”

Kılıçdaroğlu ne olacak?

“Kemal Bey bu ülke için fedakârlık yapmış bir Genel Başkan olarak kalır.”

Kalabilir mi?

“Kalır, hiçbir şey olmaz. Kemal Bey istemediği sürece kimse Genel Başkanlık’tan indiremez. Zaten yakın çevresindekiler de Kemal Bey Genel Başkan olarak kalsın, onları korusun isterler.”

Bunlar elbette iddialar, varsayımlar ama gerçek olan şu ki 6’lı masa dışındaki bütün masalarda muhalefetin Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı konuşuluyor, tartışılıyor. Hatta geç kalındığı, bunun parti tabanlarında yarattığı rahatsızlıklar bile. Henüz bu konuya hiç değinmedik diyen 6’lı masa ise Hüseyin Baş masaya otursun mu, oturmasın mı muhabbetinde!.. Daha doğrusu, hem CHP ve İYİ Parti hem de 6’lı masadaki diğer aktörler her ne kadar ısrarla aramızda yüzde yüz anlaşma falan var deseler de herkes kendi hesabında. Elbette bu siyasetin gereği. Sonuçta, her lider ve parti ne alıp verdiğine, ne getireceğine bakacak, onun hesabında olacaktır. Ama bunu sokaktaki insana nasıl anlatacaklar işte o ciddi anlamda soru işareti...