Tolga Şardan

Tolga Şardan

tsardan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Komşumuz Yunanistan, hafta sonu yapılan seçimlerden zaferle çıkarak hükümeti kuran Syrİza hareketinin icraatlarıyla dalgalanmaya başladı.
Yeni hükümet, arkasındaki büyük halk desteğinin etkisiyle ilk günden bir dizi yeni uygulamaları yürürlüğe koydu.
Atina’da bu gelişmeler yaşanırken, AB Bakanı ve Başmüzakareci Volkan Bozkır ile yaptığımız Madrid yolculuğu İspanya’daki siyasi gelişmeleri gözlem imkânı verdi.
2014’ün son günlerinde, Kral VI. Felipe’nin ablası Prenses Cristina’nın eşi Inaki Urdangarin’in vergi kaçırma ve karapara aklama nedeniyle yargılanması, iç siyasi dengeleri hareketlendirmiş. Bu gelişmeler, Yunanistan’daki Syrİza hareketine benzerliğiyle dikkati çeken “radikal sol” oluşum Podemos’un yıldızını parlatmış.
Son anketlerde birinci
Dünyanın önde gelen turizm devleri arasındaki İspanya, geçen yıl yaklaşık 67 milyon turistten 63 milyar Euro turizm geliri elde etti. Buna karşın; işsizlik oranı da AB’nin şımarık çocuğu olarak adlandırılan Yunanistan’la benzerlik gösteriyor. İşsizlik yüzde 25 dolaylarında ve bu işsizlerin yaklaşık yüzde 50’si genç nüfus. Ayrıca, bu yıl ülkedeki büyüme oranı yüzde 1.5 - 2 dolayında.
Geçen yıl yaklaşık 55 bin İspanyolun Almanya’ya işçi olarak çalışmaya gitmesi dikkat çekici. İspanya’nın ülke dışında yaptığı yatırımlarla yarattığı katma değeri ülke içinde istihdama dönüştürmesi stratejisi de ekonomik sorunların çözümü için istenen sonuçları yaratmıyor.
Parlak olmayan ekonomik tablo sürerken, İspanya’da mayıs ayında yerel seçimler, yılın ikinci yarısında ise genel seçimler var. Bu tablo, Podemos’un daha da etkili olacağını gösteriyor.
Ocak 2014’de kurulduktan sonra hızla büyüyen ve kuruluşundan sadece dört ay sonra 2014 Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılarak oyların yüzde 7.98’lik kısmını alarak 5 temsilcilik kazanan Podemos, ülkedeki son anketlerde birinciliğe yükseldi.
Podemos’un anketlerdeki birinciliği, “ülkedeki tepki oylarını almasına” bağlanıyor. Bunun nedeni de İspanyolların, ekonomik göstergelerden rahatsız olmaları.
Yoğun terör önlemi var
İspanya, söz konusu siyasi ve ekonomik sorunlarla boğuşurken, genel olarak Avrupa’nın önde gelen ülkelerinin etkisini gösteren radikalizm bağlantılı terörizmden de sıkıntı çekiyor.
Paris’te son yaşanan Charlie Hebdo eyleminde adı kamuoyu gündemine gelen Hayal’in, Madrid üzerinden Türkiye’ye geldiğinin ortaya çıkması, İspanyol güvenlik makamlarını da alarma geçirmiş durumda.
Bunun ilk işaretlerini Madrid Havalimanı’nda görmek mümkün. İstanbul’dan havalanan THY uçağı, havalimanının eski terminaline yanaştırılırken, inişini takiben körüğe yanaşması sonrasında İspanyol polisi uçaktan inen herkese daha körük başında pasaport kontrolü yapıyor.
Bu kontrolde pasaportların sahiplerinin şüpheli görülmesi, yolculara arka arkaya sorular yöneltilmesiyle devam ederken, havalimanı içinde risk analizi yapan sivil İspanyol güvenlik görevlileri dikkati çekiyor.
Bu önlemlerin yanı sıra, kent içinde özellikle önemli bölge ve meydanlarda kalabalık resmi polislerin konuşlandırıldığı görülüyor. Son dönemde yaşanan olayların yarattığı İslamofobi ve şüphecilik sonrasında ellerinde uzun namlulu otomatik tüfekler bulunan polislerin timler halinde güvenlik önlemleri alması, tehdit algısının yüksekliği olarak açıklanabilir.
İspanyolları “radikalizm ve terörizm” ekseninde etkileyen en önemli durum, ülkedeki Faslılar. Komşusu Fransa gibi Magrip ülkeleri üzerinde etkili politikalar üretmeye çalışan İspanya’da yaklaşık 2 milyon dolayında Müslüman bulunduğu belirtiliyor. Bu Müslümanların büyük çoğunluğu ise Faslı. Ayrıca, 50 bin dolayındaki Pakistanlı da İspanya’da yaşıyor.
Bozkır’dan uyarı
Fas’taki Septe ve Melilla kentleri halen İspanya’nın özerk bölgesi. Fas’ın bu iki kentle ilgili politikaları, Faslıların İspanyol nüfusu ile “irtibat halinde” olması İspanya yönetiminin “korku” yaşamasının da nedeni. Kaldı ki şu anda halen 100’ye yakın İspanyol vatandaşının savaşçı olarak Suriye’deki çatışma bölgelerinde bulunduğu biliniyor.
Gelişmelere bakıldığında AB Bakanı Volkan Bozkır’ın Madrid temaslarının ağırlık noktasını Türkiye’nin AB çalışmaları kadar radikal terörizmle mücadele oluşturdu. Yıllık 63 milyar Euro’luk turizm geliri olan bir ülkenin radikal terörizmin hedefi olması halinde yaşayacağı güçlükleri Bozkır, görüştüğü muhataplarına da aktardı.
Türkiye, radikal terörizm sorununun çözülmesi için medeniyetler İttifakı Projesi’nin yürümesinde ısrarlı tutumunu devam ettiriyor. Bozkır, İspanya’daki temaslarında bu noktanın da altını çizdi.
Bu noktada, Bakan Bozkır’ın da vurguladığı gibi “Türkiye’nin dışarı kalacağı” bir yöntemle çözüme ulaşmak oldukça zor. Bakan Bozkır’ın, aspirin ile yapılan tedavinin yeterli olmayıp sürecin artık ameliyat noktasına geldiğini belirtmesi Türkiye’nin bölgedeki konumunu daha da önemli hale getiriyor.