Reina’da yılbaşı gecesi 39 kişiyi katlettikten 17 gün sonra Esenyurt’taki DAEŞ’in ‘aktarım evi’nde yakalanan terörist Abdülgadir Masharipov’un gözaltısı sürüyor.
Yakalandıktan sonra Terörle Mücadele Şubesi’nde sorgulanan Masharipov’un bağlantıları önemli.
Eylemci, OHAL’in verdiği yetkiyle büyük olasılık 30 gün gözaltında kalacak.
Polis, gözaltı süresi doluncaya kadar Masharipov’un tüm bağlantılarını çözmeye çalışacak.
Zaten, Masharipov’un eylemden önce İstanbul’da temasının bulunduğu kişiler belirlendi. Ancak, eylemde rolü olan bazı isimler firarda. Yakalanmaya çalışılıyor.
Görüldü ki 2016’nın Ocak ayında Iğdır’dan yasadışı biçimde kaçak olarak Türkiye’ye girdiği açıklanan Masharipov, Konya’da uzunca bir süre kalmış.
Reina eyleminin ardından izi Konya’da bulunan Masharipov’un, burada DAEŞ’in organizasyonlarını yapan Wushopuerkare Abulizi ile bağlantısı daha önce ortaya çıkarılmıştı.
Masharipov’un İstanbul’a doğru yola çıkmasının ardından Konya’daki DAEŞ’e ait hücre evlerini dağıtıp İzmir’e gittiği belirlenen 21 yaşındaki DAEŞ’çi adeta buhar oldu.
İzmir Emniyeti başta polis bu adamın peşinde. Ailesinden bazı isimler İzmir’de gözaltında. Ancak, Abulizi halen firar.
Talimatı ondan mı aldı?
Özbek uyruklu terörist Masharipov’un bağlantılarının üzerine yoğunlaşan emniyet birimleri, Konya’da yeni bir isime ulaştı.
Bu isim Abdülmalike Kade adlı DAEŞ’çi.
Yapılan çalışmalarda, Abdülmalike Kade’nin de en az Abulizi kadar önemli bir DAEŞ’çi olduğu belirleniyor.
Zira, Masharipov’un Konya’da Abulizi’nin yanında olduğu dönemde Abdülmalike Kade de Konya’da.
Ülkeye ne zaman, nereden ve nasıl girdiği henüz tam olarak tespit edilebilmiş değil.
Kade, Abulizi ile bağlantısı olması nedeniyle aynı zamanda Masharipov’la da tanışıyor. Bir süre Konya’da kalan Kade, Masharipov’un İstanbul’a gidişine kadar kentte kaldı.
Şu anda sadece kimliği ortaya çıkarılabilen Abdülmalike Kade, Reina eylemcisi Masharipov’un 15 Aralık’ta yola çıkmasıyla birlikte Konya’da son günlerini geçirdi.
Konya’dan Suriye’ye
Masharipov’un İstanbul’a ulaşmasını bekleyen Kade’nin 20 Aralık’ta Konya’dan ayrılıp Suriye’ye gittiği belirlendi. Kade’den bir hafta sonra ise bu kez Abulizi 27 Aralık’ta Konya’yı terk etti.
Araştırmalarda, Özbek terörist Masharipov’un, İstanbul’dayken eylemden önceki günlerde Abdülmalike Kade ile telefon görüşmeleri yaptığı tespit edildi.
Kade’nin, DAEŞ’in Suriye’deki yönetim ile Türkiye’deki hücreler arasındaki ‘kurye’ olabileceği değerlendiriliyor. Örgütün, Türkiye’de faaliyet gösteren Abulizi’ye para ve talimat gönderilmesinde Kade’yi kullandığı düşünülüyor.
Kaldı ki Masharipov’un, sorgusunda eylem yeri ve zamanıyla ilgili Suriye’nin Rakka kentinden talimat ile Reina’yla ilgili bilgi aldığını söylediği kamuoyuna yansıdı. Bu noktada, Masharipov’un Rakka’daki irtibat noktasının Konya’dan tanıdığı Abdülmalike Kade olması büyük ihtimal. Polis, şimdi Abulizi gibi Kade’nin bağlantıları üzerinde çalışıyor.
Magazinleşen soruşturma
Masharipov; Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi’nin yanı sıra İzmir, Konya, Hatay ve Kayseri Emniyet Müdürlükleri’nin İstanbul Emniyeti’ne verdiği destekle yakalandı.
İstanbul Emniyeti başta olmak üzere emniyet teşkilatı teşekkürü hak etti.
İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, geçen hafta Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok’un başkanlığında gerçekleştirilen ve tüm il emniyet müdürlerinin katıldığı telekonferansta, bu teşekkürü soruşturmada kendisine destek veren meslektaşlarıyla paylaştı.
Ancak, soruşturma sürecinde dikkat edilmesi gereken bir durum daha var: “Soruşturmanın magazinleştirilmesi”
DAEŞ’in daha önceki eylemlerin asıl failleri ve organizatörleri ya kendilerini patlattı ya da Suriye’ye kaçtı. Bu nedenle, Masharipov, DAEŞ’in Türkiye’de gerçekleştirdiği terör eylemlerinde canlı yakalanan en önemli isim.
Örgütün Türkiye’deki faaliyetlerinin belirlenmesi konusunda çok ciddi bir süreç yürütülüyor.
Kamuoyuna yansıyan haber ve gelişmelerde, eylemcinin imam nikahlı olup olmadığı, eşlerinin sayısı, bir kadınla aynı yatakta yakalandığı gibi soruşturmanın anlamlı olmayan bilgilerinin yansıması/yansıtılması ciddi yürütülmesi gereken süreci magazinleştiriyor ne yazık ki.
Haber kaynaklarının ve medyanın bu konuda çok daha titiz ve dikkatli olması gerekiyor.