Küresel- leşmeyle birlikte yeniden şekillenmeye başlayan terör örgütlerinin, yaşayabilmesi için iki önemli unsur var günümüzde:
Kitlelerin desteği ve finans kaynakları.
Dünyanın hangi bölgesinde olursa olsun, hangi siyasi iklimde mücadele ederse etsin, silahlı terör örgütlerinin olmazsa olmazıdır finans ve halk desteği.
Tarih içinde bu topraklarda başveren ve yeşertilen terör örgütleri de eşdeğerleri gibi bu yöntemi seçti.
FETÖ de böyle yaptı.
1970’li yılların ortasında başlayan kitle desteğinin etkisiyle her geçen dönem büyüyen FETÖ, dini bir yapı olmaktan çok, büyük ölçekli finans kaynakları olan bir terör örgütüne dönüştü.
Finans kaynağı: BKA’lar
15 Temmuz’dan sonra başlatılan soruşturmalara bakıldığında paralel devlet yapılanması kapsamında FETÖ’nün akıllara durgunluk verecek boyutta finans kaynakları olduğunu görüyoruz.
Paranın olduğu her yerde varlığını yaratan FETÖ’nün finansal kaynaklarıyla ilgili inceleme ve soruşturmalar yapan İçişleri Bakanlığı’nın son adresi “Bölgesel Kalkınma Ajansları” oldu.
Bu noktada, bölgesel kalkınma ajanslarından söz etmekte fayda var.
Bölgesel Kalkınma ajansları (BKA), Türkiye’nin AB’ye üyeliği sürecinde uygulamaya konuldu. Kalkınma Bakanlığı’nın koordinesinde kurulan bölgesel kalkınma ajansları, 2006’da uygulamaya geçen 5449 sayılı Kalkınma Ajansları Kanunu ile faaliyete geçti.
Anadolu’da girişimcilik kültürünü yayma amacıyla yenilikçi iş modellerinin teşvik edilmesi için kurulan BKA’ların kuruluşundan 2015 yılı arasında geçen sürede kullandığı kaynak miktarı öyle böyle değil, yaklaşık 3.4 milyar lira olarak ifade ediliyor.
BKA’lar aynı dönemde 7 binden fazla projenin hayata geçmesine aracılık etti.
Ekonomist dergisinin 2015’te yaptığı bir araştırmaya göre, 2008-2014 yılları arasında BKA’lara merkezi bütçeden aktarılan kaynak 1.8 milyar lira oldu. Belediyeler, il özel idarelerinin yanısıra ticaret ve sanayi odalarının aktardığı miktar ise 860 milyon liraydı.
BKA’ların en önemli özelliğinden birisi de projelere “hibe desteği” sağlaması.
BKA’lar, aynı dönemde yaklaşık 2 milyar liralık hibe desteği sağladı.
26 Bölgesel Kalkınma Ajansı var
Halen 81 kentimiz, 26 bölgesel kalkınma ajansı kapsamında.
Ankara, İstanbul ve İzmir tek başlarına birer kalkınma ajansıyla faaliyet gösterirken; diğer kentler, coğrafi yapısına göre 2-6 kentten oluşan kalkınma ajansları çatısı altında.
Örneğin; Bursa, Bilecik ve Eskişehir (BEBKA), Bolu, Düzce, Kocaeli, Sakarya ve Yalova (MARKA), Adıyaman, Gaziantep ve Kilis (İKA), Diyarbakır ve Şanlıurfa (KARACADAĞ), Konya ve Karaman (MEVKA) adıyla faaliyette.
Bölgesel kalkınma ajanslarının olanakları görüldüğü gibi çok fazla.
Yerel projelere para akıtılmış durumda.
Yüklü miktarda paranın kullanıldığı dönem ise FETÖ’nün devlet kadrolarında en etkin olduğu dönemlere denk geliyor.
Müfettişler, devrede
İşte bu nedenle, şimdi İçişleri Bakanlığı harekete geçerek il valiliklerinin başkanlığı ve koordinasyonunda faaliyetlerini yürüten 26 bölgesel kalkınma ajansını mercek altına aldı.
FETÖ’nün yasal biçimde en önemli finans kaynakları arasında yeralan BKA’lardan, projelere destek ve hibe adı altında FETÖ şirketlerine yapılan para aktarımları inceleniyor.
İçişleri Bakanlığı müfettişleri, kendi mevzuatına göre devletin kaynaklarının FETÖ’ye hangi ihaleler ve projeler karşılığında nasıl aktarıldığını, hangi şirketlerin etkin rol aldığını, kimlerin aracılık yaptığını, kimlerin onay verdiğini ortaya çıkaracak çalışmaları yürütüyor.
Müfettişler, 81 kenti 3 ana gruba ayırdılar. Gruplar halinde BKA’ların kayıtlarına giriyorlar.
Ortaya çok önemli belgeler ve bilgiler çıkacak.
Çalışmalar sonunda elde edilecek belge ve bulgular, savcılıklara ulaştırılacak, adli soruşturmalar başlayacak. Paraların nasıl yurtdışına kaçırıldığı ortaya konacak.
Yazının başında da belittiğim gibi, finans kaynaklarının kurutulması, terör örgütlerinin varlığını sağlayan can damarlarından birisinin kesilmesidir.
FETÖ’nün nefes alması biraz daha zorlaşacak.