Suriye’de yaşanan iç çatışmalar üçüncü yılını geride bıraktı.
Devam eden siyasi ve diplomatik çalışmalara rağmen Suriye krizinin çözümü konusunda kısa dönemde olumlu gelişmelerin yaşanması pek mümkün gözükmüyor.
İran ve Rusya, Esad yönetimini doğrudan destekliyor. Özellikle İran, Şam yönetimine askeri, ekonomik ve siyasi desteğin yanı sıra Devrim Muhafızları ve Lübnan Hizbullah’ı aracılığıyla da destek veriyor.
Muhalif güçler içindeki bazı grupların, “rant” peşinde koşması, her grubun kendi kontrol alanlarını belirlemesi ve kendilerine ait bölgelerden elde edecekleri finansal kaynaklara yoğunlaşması, Esad’a karşı verilen mücadelenin önündeki en önemli engellerden birini oluşturuyor.
Esad rejimi muhaliflerle çatışırken, ülkenin kuzeyinde Irak sınırına kadar olan bölge ile batısında Lazkiye’ye kadar olan alanda halen çok farklı terör grupları da faaliyet gösteriyor.
Bölgedeki gruplardan PKK destekli PYD ile El Kaide bağlantılı IŞİD (Irak Şam İslam Devleti), Türkiye’nin ulusal güvenliği için fazlasıyla tehdit oluşturmaya başladı.
Türkiye’yi iç savaşın bir parçası haline getirmeyi amaçlayan Suriye kaynaklı terör eylemleri, özellikle Hatay’da farklı yansımalara neden oluyor.
UTSAM raporu
Polis Akademisi’nde akademik çalışmalar yürüten Uluslararası Terörizm ve Sınır Aşan Suçlar Araştırma Merkezi (UTSAM), kısa süre önce Hatay’da yaptığı saha araştırmasını rapor haline getirdi. 2013’ün son döneminde hazırlanan raporda önemli tespitler yer alıyor.
Araştırmaya göre, “dinler arası diyalog kenti” olarak tanımlanan Hatay’da, Suriye’de baş gösteren iç çatışmaya paralel olarak geçen yıl Cilvegözü ve Reyhanlı’da yaşanan bombalı saldırıların etkileri görülüyor. Tespitler özetle şöyle:
- Cilvegözü ve Reyhanlı’da yaşanan patlamalardan sonra alınan güvenlik önlemleri kaçakçılık sorununa yeni boyut kazandırdı. Sınırlarda hudut birliklerince alınan önlemlere karşı kaçakçılar, güvenlik güçlerine karşı taşlı, sopalı ve ateşli silahlarla saldırılarda bulunmaya başladı.
- Kaçakçılık, “Türkiye’den yapılan yardımların karşı taraftaki muhaliflerce el konulması ve yardımların kaçakçılara satılması ardından da kaçakçıların bu yardımları yeniden Türkiye’ye satılması” boyutuna geldi.
- PYD, küçük çaplı çatışmaların dışında Suriye iç savaşına müdahil olmadı. KCK’da olduğu gibi tabana yayılmış bir yapılanması olan PYD, Suriye’deki en güçlü Kürt grup. PYD’nin son dönemlerde muhalif Kürtleri hedef alan saldırıları, PKK’nın kendisine alternatif olarak gördüğü Kürt aydın ve grupları hedef alma stratejisiyle paralellik taşıyor.
- Bölgede güçlenen PYD, gerek Türkiye’nin güvenliği açısından, gerekse Kuzey Suriye’deki Arap ve Türkmen muhalifler için tehdit olmayı sürdürüyor.
- Acilciler, 1970’lı yılların ortasından 1986’ya kadar Hatay ve çevresinde aktif olan bir terör örgütüdür. Suriye’de krizin başlamasıyla birlikte Mihraç Ural, Mukaveme- Es Suriye (Suriye Direnişi) adıyla bir örgüt kurdu. Suriye krizi ve Gezi Parkı eylemleriyle birlikte Acilciler’in Hatay merkezli faaliyetleri arttı.
n Reyhanlı’nın Bükülmez köyünün karşısında Suriye’deki Atme kasabasında El Kaide ve Hizb-ut Tahrir örgütlerinin kampları yer alıyor. Bu kamplarda Esad’a karşı mücadele eden çok sayıda militan bulunuyor.
n Atme’de lojistik ihtiyaçlarını karşılayan El Kaide gruplarının kasabaya üç kilometre uzaktaki Kah köyünde kamp yerleri bulunuyor. Sınırların hemen dibinde bulunan ve Suriye’ye geçişlerin rahatça yapılabildiği bu kamplardaki militanlar, Türkiye için risk taşıyor.
Örtülü operasyon riski
- Suriye’nin yabancı istihbarat örgütlerinin cirit attığı bir coğrafya olması doğal sonuçtur. Suriye konusunda Türkiye’nin çıkarlarına aykırı pozisyonlar alan ülkelerin doğrudan ya da dolaylı olarak buradaki terör örgütleri aracılığıyla Türkiye’ye karşı örtülü operasyon yapma riski her zaman olacak.
- Reyhanlı ve Cilvegözü saldırılarının ilk amacı Sünni nüfusa sahip bir ilçe olan Reyhanlı’da hem hükümete hem de Türkiye’ye sığınan Suriyelilere karşı bir tepkinin oluşturulmasıdır. İkinci amaç ise, Hatay’da mezhep temelinde bir çatışma çıkarmaktır. Eylemi yapanlar arasında bölgenin köklü Nusayri ailesine mensup kişinin olması bu noktada dikkat çekicidir. Aile, bu eylemi kesinlikle tasvip etmemektedir.
- Eylemi planlayanlar, hem eylem yoluyla hem de eylemcinin profili üzerinden Hatay’da “mezhepsel fay hatlarının kırılmasını” hedeflediler. Reyhanlı halkının büyük çoğunluğu olaylara sağduyulu yaklaşmaktadır. Toplumun büyük bölümü Suriye eksenli eylemlerin ardında Esad rejiminin bulunduğunun bilincindedir.
Sosyal deprem
- Suriye kriziyle birlikte Gezi Parkı olaylarının başlaması Hatay’da daha önceden oluşan sosyo-psikolojik ortamı daha da keskinleştirdi, gerginlikler ve kutuplaşmalar arttı. Marjinal sol örgütler bu eylemlerle Nusayri vatandaşları sokağa dökmek istemiştir.
n Suriye’de yaşanan iç savaşın Hatay özelinde “mezhepsel fay hatlarını harekete geçirdiği” bir gerçektir. Krizin uzaması durumunda, harekete geçirilen bu fay hatlarının “sosyal depreme dönüşmemesi” için konu üzerinde hassasiyetle durulmalıdır.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024