Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un temaslarını takip etmek amacıyla bir grup gazeteciyle geldiğimiz Fas’ta, ülkeyle ilgili not defterimde kalanları paylaşayım.
Tunus’ta başlayan Arap Baharı hareketi, Kuzey Afrika’nın en batısında yer alan Fas’ta siyasi olarak çok destek bulamadı. Bu durumun en önemli unsuru Kral VI. Muhammed’in yönetim şekli. Meşruti Krallık olarak tanımlanan ülkede, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (PJD) büyük ortaklığında 4 partiden oluşan koalisyon hükümeti işbaşında.
Kabinede yer alan Savunma, İçişleri ve Evkaf bakanları, seçim dışından gelerek doğrudan Kral VI. Muhammed’e bağlı biçimde görev yapıyor.
2011’de çıkarılan anayasa ile yargısal bağımsızlığa önem verilip Parlamento ve Başbakan’ın yetkileri artırılmaya çalışılsa da; hâlâ Kral’ın etkileri görülüyor.
Kuzey Afrika’da görülen ekonomik istikrarsızlıklara karşın anayasa değişikliği ile Fas Parlamentosu’nun yetkilerinin artırılması önemli olarak değerlendiriliyor. Bu düzenlemelerle, insan haklarının geliştirilmesi, bireysel özgürlüklerin artırılması, muhalefetin statüsünü tanıma ve yasa yapma konularında yetkilerin genişletilmesi ülkenin önümüzdeki süreçte geleceği yeri görmek açısından önemli.
Marakeş’in otelleri
Ne ki; “azınlık haklarının korunması” konusunda ise dünya sıralamasındaki durumu 118’incilikten 122’nciliğe geriledi.
Ülkede, Fransız ve İspanyol ekolünün etkisi fazlasıyla görünüyor. Şöyle ki, resmi dil Arapça ve Berberice. Buna karşın iş, kültür ve yönetim çevrelerinde Fransızca, ülkenin kuzeyinde İspanyolca, dağlık ve güney bölgelerde ise Berberice konuşuluyor.
Fas’ın en büyük kenti 4 milyonu aşkın nüfusuyla Kazablanka. Başkent Rabat 2 milyonu; Fes, 1 milyonu geçen nüfusuyla ülkenin diğer büyük kentleri. Marakeş ise 1 milyona yakın nüfusuyla büyük kent adayı. Marakeş, geçen yıl Dubai’den sonra dünyada en çok otel açılan kent olarak kayıtlara girdi.
Kuzey ve Batı Afrika’daki sınırları nedeniyle jeopolitik olarak önem kazanan Fas’a, AB ülkeleri Fransa ve İspanya’nın dışında Almanya başta olmak üzere Kuzey Avrupa ülkelerinin ilgisi her geçen gün artıyor. Özellikle Almanya, her fırsatta ülkeye nüfuz etme amacında. Ayrıca, ABD’nin de ülkenin dış kaynaklı parasal ihtiyacının karşılanması bakımından önemli sayılabilecek rolü var.
Petrol fiyatlarında yaşanan düşme sonrası Körfez ülkelerinden gelen yardım ve yatırımlarda azalma olmasına karşın Fas yönetimi bu ülkelerle olan bağlarını güçlü biçimde sürdürüyor.
Afrika ülkeleri arasında “en rekabetçi ekonomi” olarak seçilen ve 5. büyük ekonomiye sahip olan Fas’ın ekonomisi dış dünyaya açık. Bu çerçevede Fransa hem müşteri hem de ürün sağlayıcı olarak en temel partnerken aynı zamanda en önemli kredi sağlayıcı ve yatırımcı konumunda. ABD ve Çin’den sonra dünyanın 3. büyük fosfat üreticisi olan Fas’ın ekonomisi temelde tarım, fosfat üretimi ve turizme dayanıyor. Yıllık turizm geliri ise 5.5 milyar Euro olarak hesaplanıyor.
9 milyar dolarlık yatırım heyecanı
Ülke yönetiminin Batı Sahra üzerinde rahatsızlığı devam ediyor. Cezayir ile yaşanan siyasi sorunlar dışında 1976’dan bugüne kadar uzanan Polisario sorununun çözümünde sonuç alınamaması süreci, Afrika Birliği’nin kurucu üyesi olan Fas’ın, birlikten ayrılmasına neden oldu. Fas’ın Batı Sahra soruna son verilmesi amacıyla önümüzdeki dönem “çözüm süreci” üzerinde çalışma yapacağı ifade ediliyor.
Türkiye’nin 2006-2014 döneminde ticari ilişkilerdeki durum şöyle: Türkiye’nin ihracatı 1.4 milyar dolarla yüzde 155 büyürken, ithalatı ise 639 milyon dolarla yüzde 267 büyümeye ulaştı. Fas’ın yenilenebilir enerji kaynaklarında 2020’ye kadar 9 milyar dolarlık yatırım planlamış olması, Türk firmalarının bu ülkeye yönelik en önemli yatırım fırsatlarından birisi olacak.
TİKA projeleri çerçevesinde Fas’a giden Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Başbakan Abdulilah Benkiran’ın yanı sıra bazı kabine üyeleriyle bir araya geldi.
Kurtulmuş, Mağrib ve Endülüs rüzgarının birlikte estiği Fas’ta kültür projelerinin geliştirilmesi için çaba gösterdi. Kurtulmuş, ev sahibi mevkidaşlarıyla özellikle “İslamafobi’ye karşı ortak projeleri nasıl yapabiliriz” başlığı çerçevesinde görüşmeler yaptı. Görüşmelerde, bu sorunun yanıtı olarak “Türkiye ile Fas’ın ortak kültür haftalarını Berlin, Paris, Londra gibi önemli Avrupa kentlerinde yapılması”nın yöntemleri değerlendirildi.
Kurtulmuş’un Fas gündemindeki diğer önemli konu ise Suriye ve mülteciler başlığıydı. Kurtulmuş, Fas Yüksek Öğrenim, Bilimsel Araştırma ve Kadroların Formasyonu Bakanı Lahsen Davudi ve Yurtdışında Yaşayan Faslılar ve Göç İşleri Bakanı Anis Birou ile Suriye ve mültecilerin durumunu değerlendirdi.
Kurtulmuş ile Davudi arasındaki görüşmede, sadece Türkiye için değil bölgesel sorun haline gelen Suriyeli mülteciler meselesi gündeme geldi. Suriye’den yaklaşık 2 milyon sığınmacının Türkiye’ye geldiğini söyleyen Kurtulmuş, yakın dönemde çözüm sağlanamayacak durumla ilgili Türkiye’nin orta ve uzun vadeli çözümler ürettiğini aktardı.