Basında Güven Milliyet Ege

26 Şubat 2021

Milliyet Ege yayın hayatına başladığında Ankara’da mesleğimin baharını yaşıyordum.
Sadece ben değil, spor yazarlığı ve elbette yazılı medya da aynı baharı soluyordu...
Gazeteler arasında müthiş bir rekabet vardı.
Atlatma haberin, iyi bir röportajın okunduğu, takdir gördüğü dönemlerdi.
Her sabah rakip gazetelerin sayfalarını ürkerek, korkarak açardık, “Ne atladık” diye bakardık ki, aynı şeyi rakip meslektaşlarımız da yapardı...
Ankara ve İzmir bürolarında yüzlerle ifade edilen sayıda gazetecinin çalıştığı bir dönemden bahsediyorum...
Ankara büroları, başkent olmanın verdiği güçle, haberlerine rahatlıkla ana gazetede yer bulabiliyordu...

Yazının Devamı

İyi, kötü, çirkin!

3 Şubat 2021

Hatay’a lider gidip, lider dönmek önemli... Sosa ve Pelkas’ın yokluğunda üç puan kazanmak önemli... Hafta sonu oynanacak Galatasaray derbisine moralle başlamak, bu da önemli... Ama dün gördük ki, Fenerbahçe açısından en önemli şey berbat futbol oynadıkları... Ligin en pahalı takımı... İddia o ki; en iyilerden kurulmuş bir ekip... Ama gel gör ki, en kötü futbolu sergileyen onlar...

Tamam yaratıcı oyuncun Pelkas sakat... Sosa zehirlendi... Zorunlu olarak Mert Hakan Yandaş’tan 10 numara yaratıyorsun... Maçın daha 20. dakikasında Mert Hakan’dan değil 10 numara, herhangi bir numara olmayacağı gün gibi ortadaydı. Kenardan nasıl bir müdahale olmaz, anlamak mümkün değil... Erol Bulut “pas yapın, pasla çıkın” dedikçe Mert Hakan topu alıp gitti. Fenerbahçe teknik ekibinden birilerinin ya da Emre abisinin Mert Hakan’a topu çok ayağında tutanın değil, pas yapanın iyi futbolcu statüsüne girdiğini söylemesi gerek... Ben Erol hocanın yerinde olsam ceza olarak bu 90 dakikayı Mert Hakan’a bir kaç

Yazının Devamı

Çifte lider!

26 Ocak 2021

Daha bir kaç ay öncesine kadar ligin alt sıralarında bulunan takımlar Fenerbahçe’ye kan kustururlardı. Kadıköy’de Fenerbahçe’yi yenmek hatta gol yemeden yenmek onlar için kolay, Fenerbahçe içinse kötü alışkanlık haline gelmişti. Pandeminin hızlandırılmış liginde şimdi işler tam tersi... Yani doğal akışına girdi. Artık Anadolu’dan gelip Kadıköy’de Fenerbahçe’den puan almak zor görünüyor. Dünkü oyun bize bunun işaretlerini çok net verdi. Ama son üç yılın ne yapacağı belli olmayan Fenerbahçesi bir kaç maç sonra beni yanıltırsa hiç şaşırmam...
Dün de çok net gördük ki, Gustavo ve Pelkas bu takımın liderleri... Sahada aynı anda iki lider olur mu? Neden olmasın... Hatta çok da iyi olur. Üçüncü bölgenin lideri Pelkas, geri kalan bölgede de Gustavo... Verin topu ikisine sistem tıkır tıkır işliyor. Dün üç tane gol kaçırdı Pelkas. Üçünde de olması gereken yerde olduğu için o pozisyonları buldu. Yani son

Yazının Devamı

Moral oldu

5 Ocak 2021

Erol Bulut, hastalıklar ve sakatlıklar yüzünden riskli bir onbirle başladı maça... Bulut, Novak’ın son dakika sakatlığı yüzünden Sadık’ı sol beke monte etmiş, Lemos kenarda dururken, stoper oynamayı sevmediğini sıklıkla söyleyen ve hastalıktan çıkmış Gustavo’yu tandeme yerleştirmiş, orta alanın göbeğinde de Covid 19’dan yeni negatife dönmüş halsiz Ozan’ı tercih etmişti. En şaşırtıcı isim ise sol bek Sadık’ın önünde oynayan Sinan Gümüş’tü…
Futbol sonuç oyunu ve kazananın her zaman haklı olduğu bir felsefesi var. O nedenle Erol hocanın tercihlerini alkışlamak gerek… Ama her koşulda Sadık’dan daha güvenli bir bek olan Gökhan Gönül ile temposu hep yüksek olan Ferdi Kadıoğlu’nun kenarda oturmasını ben mantıklı bulmadım…
Fenerbahçe’nin, kritik Alanyaspor maçı öncesi çok ciddi moral yüklemesi yaptığını söylesek abartmış olmayız. Kasımpaşa engeli, hem beklenenden kolay atlatıldı, hem de hastalık ve sakatlıktan dönenler için iyi bir antrenman oldu.

Yazının Devamı

Kafalar değişmedikçe zor!

24 Aralık 2020

Hakem eleştirisiyle yazıya başlamak pek adetim değildir. Futbolcuların maçın kaderini belirlediğini düşünür ve umutla beklerim. Öne çıkanlar oynayanlar olmalıdır, oynatmayanlar değil. Ne yazık ki dün Bahattin Şimşek ve elbette VAR odası maçın önüne geçtiler. Maçın hemen başında Gustavo’ya çıkmayan kırmızı kart, Başakşehir tarafına kolayca çıktı. Fenerbahçe’nin verilmeyen penaltısını da unutmayalım. İstediğiniz kadar MHK’ları değiştirin, kafalar değişmedikçe hiçbir şey olmaz..
Eli kulağında, ligin ilk yarısı bitti, bitecek… Ve koskoca şampiyonluk adayı Fenerbahçe’nin henüz bir oyun şablonu, daha doğrusu bir sistemi yok. Erol Bulut neredeyse üç maçta bir yeni diziliş deniyor. Hem de rakiplerin oyun yapısını hiç dikkate almayarak… Son örnek ağır tokat yenilen Gaziantep maçından da ders almamış olacak ki, Başakşehir’e karşı çift forvetle çıktı…
İnanılmaz değil mi… Pas oyununu ligimizde en iyi uygulayan, en kompakt takıma karşı 4-4-2 (zaman zaman 4-2-4) oynamak,

Yazının Devamı

Şişirilmiş balon!

13 Aralık 2020

Fenerbahçe Teknik Direktörlüğü Erol Bulut’a bir gömlek büyük duruyor. Hem oyuncu tercihleri, hem uygulatmak istediği ama oyuncuların reaksiyon gösterdiği sistemi, hem de transferlerdeki otoritesi beni bu düşünceye yöneltti.
Ama en çok yaptığı şu son açıklama haklılığımı ortaya koyuyor... Erol hoca diyor ki, ”Şu anda 23 puandayız, sezon başında sorsalar 11. Haftada 23 puana kimse hayır demezdi”... Yani bulunduğu yerden memnun. Cömertçe kaybedilen puanlardan, sergilenen kötü futboldan memnun..
Oysa Fenerbahçe gibi büyük camiaların ne hocası, ne de futbolcusu bulundukları yeri hiçbir zaman yeterli görmezler. Büyüklük ve şampiyonluk hedefinin gereğidir bu... Fenerbahçe forması giymiş Bulut’un bu yazılı olmayan kuralı bilmemesine imkan yok…
Erol hoca aynı açıklamalarında kendisini eleştirenlere de “futboldan ne kadar anlıyorlar ki” diye göndermede bulunmuş…
Şimdi ben o futboldan anlamayanlardan biri olarak soruyorum; “Aylardır forma giymemiş sağ ayaklı Sadık’ı hangi mantıkla

Yazının Devamı

Yiğidolar’a selam olsun

16 Aralık 2019

Sezon başındaki bir planlama hatası nelere mâl oldu Fenerbahçe için haftalardır bunu görüyoruz. Sol tarafa alınacak ismin illa Kolarov olması gerekmez, Zanka ve Adil Rami gibi tank transfer etmek yerine adı sanı belli olmayan, ama kesinlikle sakatlığı bulunmayan ve orjini sol bek herhangi bir oyuncu kadroya dahil edilse başka bir Fenerbahçe’den bahsedebilirdik diye düşünüyorum. Elbette bu maçın genelinde Fenerbahçe ile ilgili başka değerlendirmelerim de var. Ama öncelikle yiğidin hakkını verelim.
Rıza Çalımbay ve Mecnun Odyakmaz, bu iki isim Türk futbolunun gerçekten çilekeş isimleridir. Erken bir yaşta futbolu bırakan ve dün 500. maçına teknik direktör şapkasıyla çıkan Çalımbay gerçekçi konuşalım bugüne kadar emeğinin karşılığını alamamış hocaların başında gelir. Umarım Sivas ile şampiyonluğa ulaşır ve başka bir apolet sahibi olarak İstanbul’da onu bir türlü kabullenemeyenlere en güzel yanıtı verir. Mecnun başkan ise bu takım için hapis bile yattı. İki kere şampiyonluğun ucundan döndü. Şimdi

Yazının Devamı

Mazisini arayanlar

25 Kasım 2019

Arka arkaya gelen üç kritik sakatlık (Kruse, Vedat, Mevlüt) bize gösterdi ki, Fenerbahçe’nin kadro mühendisliği sorunu artık zirve yapmıştır... Ve aynı zamanda Ersun Yanal’ın dünkü başlangıç on biri bu büyük sorunun tetikleyicisi olmuştur... Daha yazının ilk satırında bir durum tespiti yapmak da aslında farz oldu. Fenerbahçe gibi hedefi olan büyük takımlarda mazisini arayan oyunculara pek yer olmaz. Motivasyon ve özellikle de aidiyet güçlüğü çeken bu tür oyunculardan medet ummak bir futbol mucizesi gerektirir ki, Fenerbahçe’de bu tür oyuncularla gelen bir mucizeye tanıklığımız söz konusu değil...
Mazisini arayan bu iki isim tahmin edeceğiniz gibi Alper ile Moses. Ne yazık ki, ikisi de en fazla antrenman futbolcusu olabilir. Alper, neredeyse tüm melekelerini yitirmiş. Boş koşular yapıyor ama bir o kadar boş işler de yapıyor. Fizik gücü sıfır seviyelerinde, neredeyse tüm ikili mücadeleleri kaybetti, oyun okuma becerisini de yitirmiş. Deniz ve Rodriguez kenarda dururken Ersun hoca forvet olarak onu nasıl tercih

Yazının Devamı