Fransa’nın başkenti Paris’teki terör saldırılarının sabahında, uzun süreden bu yana tüm detaylarıyla hazırlıkları yapılan G20 (Global) Liderler Zirvesi için İstanbul’dan Antalya’ya havalanıyorum. Bugün başlayacak olan G20 öncesinde şehre gidişimin sebebi B20 (Business-İş) Zirvesi.
Havalimanından konaklayacağımız otele, oradan da B20 zirvesinin yapılacağı yine üst seviyede güvenlikle korunan kırmızı bölgedeki bir diğer otele gidişte adeta kuş uçmuyor. Otele varıyoruz, ama salondaki ses ekonomi değil terör... Haksız da sayılmazlar.
ABD, birçok Avrupa ülkesi, Çin, Rusya, Japonya ve Hindistan’dan gelen milyar dolarlık patronları ve Türk iş dünyasının önde gelen isimlerini ağırlayan B20 zirvesinde eksen haliyle ‘Paris’e kayıyor.
Tek dileğimiz var...
Buradaki iş dünyası, G20 zirvesinde dünya liderlerinin kafa kafaya verip, uzun saatleri birlikte geçirdikten sonra güçlü bir sesle tüm dünyaya vereceği mesajlar öncesinde yapılan bu saldırıların maksatının oldukça net olduğuna inanıyor. O da, G20’nin dikkatini başka bir yöne çekmek... Teröre.
Dün salonda konuştuğum bir işadamının söyledikleri aslında ardından konuştuğum onlarca işadamının söylemiyle denk düşüyor: “Türkiye ve dünyada terörü sonlandırmak için etkili adımlar atılmalı. Söylemler artık yeterli olmuyor. Tüm dünya ülkelerinin ‘amasız’, teröre karşı çıkması. İşte bu tek dileğimiz...”
Aslında Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın söyledikleri de farklı değil. Farklı kültürlerin ve farklı ülkelerin teröre karşı kurulacak olan köprüde buluşması... Aslında bizler buluşma sebebinin terör değil, açlık ve fakirliğin sonlanması, sosyal duyarlılık, iş ortaklıkları, kültürel ve sanatsal eksende oluşmasını istiyoruz.
Tabii ki, “Savaş değil barış istiyoruz” söylemi de bu söylediklerimizin olmazsa olmazı. Dünkü B20 zirvesinde konuşan işadamları Paris’teki saldırılara lanet yağdırdı. Bunun son olmasını dileyerek... Zirvenin iş tarafındaysa beklenilen heyecan bir türlü yakalanamadı. Herkesin kafasında “Paris” vardı...
İşler, güçler ne oldu?
Zirvede işler, güçler de konuşulmadı değil. B20 Dönem Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, güçlü Türkiye ve güçlü ekonomi vurgusunu yaparken, kazanımların ileri taşınması adına durmadan mesai harcanması gerektiğini vurguladı. Bunun merkezine “büyüme”nin çekilmesinde ısrarlı olmak gerektiğini ifade etti. “Büyümeliyiz ki istihdam artsın, işsizlik yok olsun” diyerek...
Bu noktada Türkiye’nin ev ödevlerini yerine getirmesi gerekiyor fakat G20’nin diğer 19’unun da bizim için birşeylerin arkasında durması şart. Bu noktada da uluslararası ticaretin kolaylaştırılması için hazırlanan kurallara ortak imza gerekiyor.
Tüm ülkeler 107 maddelik kurallar zincirini imzalarsa neler olacağı basit... Dünyada 1 trilyon dolarlık ek gayri safi milli hasıla... Böylece 21 milyon kişiye iş... Elbette Türkiye de bundan nasibini alır.
Zirvenin konuşmacılarından Cinepolis’in CEO’su Alejandro Ramirez ise B20 olarak yaptıkları çalışmaların G20 gündemine bir türlü taşınamıyor olmasından şikayetçi. Haksız da sayılmaz!
B20 alemi, Antalya’da Fed, global işsizlik ve emtia fiyatlarının tartışılması için biraraya gelmişti.
Öyle ya da böyle bunlar da konuşuldu ancak kalpler Paris’teydi...
