4.5G ihalesinde devletin kasasına 4 milyar euro girecek. Ama operatörlerin cebinden bunun iki katından daha fazlası altyapı yatırımı için çıkacak
Milyarlarca euro’luk yatırımın yükünü operatörler çekecek, faturayı tüketici ödeyecek. İşin ‘fiber ağ’ kısmı ise mobil dünyada büyük savaşlar çıkaracak...
Önceki gün 4.5G ihalesi tamamlandı. Siyasi gerginlik, finansal tedirginlik ortamında yapılan ihalede alınan sonuç müthiş. Operatörler (Turkcell, Vodafone ve Avea) adeta ortada bir gerginlik, istikrarsızlık yokmuşcasına tüm frekansları elma, armut gibi topladı. Konu teknik, rakam net! Devletin kasasına tam 4 milyar euro (13.2 milyar TL) girecek.
Avrupa’nın göbeğinde siyaseti ve ekonomisinde panzer gibi duran Almanya’nın bile çok daha geniş bantlı 4G frekans ihalesini, daha yakınlarda 5 milyar euro’ya Deutsche Telekom, Vodafone ve Telefonica gibi devlere sattığı düşünülürse, bizim 4 milyar euro’nun büyüklüğünü ve önemini belki daha iyi anlayabiliriz.
İhale tamamlandı.
Peki iş bununla bitti mi?
Şimdi herkes 4.5G’ye mi geçecek? Cep telefonlarından, tablet PC’lerden, mobil şebekeden hız yarışına mı girilecek? Verilen paralar sadece bununla mı kalacak?
Faturayı tüketici ödeyecek
Soruları sıralarsak uzadıkça uzar.
Gelin dilerseniz öncelikle gidecek olan paraya bakalım.
KDV dahil 4 milyar euro’yu gözden çıkaran operatörler 4.5G şebekesini kurmak için acaba ne kadar harcayacak?
Yeni ekipmanlara para dökülecek ama Türkiye’de şu anki mevcut baz istasyonu altyapıları nispeten 4.5G sistemine uyumlu olduğu ve yeni teknolojilerle donatıldığından gidecek olan paranın hacmi o kadar da uçmayacak!
Sektörü yakından takip eden uzmanlar en çok frekans toplayan operatörün ilk iki yılında 700-750 milyon euro’yu, ardından gelen diğer iki operatörün ise 350-400’er milyon euro’luk harcamayı kasalarından çıkararak 4.5G’de yola koyulacağını tahmin ediyor.
Basit bir hesapla, 4 milyar euro’ya ilk iki yıllık 1.5 milyar euro’luk altyapı yatırım bedeli eklendiğinde rakam bir anda 5.5 milyar euro’ya çıkıyor.
Sonraki yıllarda yapılacak rakamlarla birlikte 14 yıllık lisans süresinde toplam 4.5G yatırımın tutarının 10-15 milyar euro aralığında bir hatta oturması bekleniyor.
Bunlar işin parasal boyutu. Operatörler kazanacaklarına, kâr edeceklerine inanıyorlar ki bu kadar parayı gözden çıkarıyorlar.
Biz kendi adımıza, yatırılan tüm bu paraların bir şekilde tüketicinin cebinden çıkıp çıkmayacağına bakalım.
‘Fiber olmazsa, iş zor’
4.5G teknik konu dedik. Ama işin tekniğiyle ilgili Türkiye’de önemli bir açmaz var. O da, fiberoptik ağ konusu.
4.5G şebeke sisteminin iyi işlemesi, abonelerin hız yarışına girmesi için şebekenin mükemmel çalışması ilk şart.
Mevcut teknolojilerle ne kadar da baz istasyonu dikseniz istenilen kapasite ve hızı yakalamanız pek mümkün olmuyor.
Bu yüzden de havadaki trafiği bir şekilde yere indirip, geniş bir bant üzerinden hız kesmeden uçmanız gerekiyor.
4.5G yatırımında bunu sağlamak için yerin altından geçen fiberoptik ağların önemi büyük.
Altyapı işlerinin duayeni bir sektör temsilcisi, “4.5G’nin arkasında fiber olmazsa iş zor” diyor.
Şu anda Türk Telekom’un, dolayısıyla Avea’nın eli bu konuda rahat. Çünkü Türk Telekom’un cebinde bu kozu var. Diğer iki operatörün yumuşak karnı ise fiber ağlar.
Belediye eziyeti var
Türkiye’de fiber ağlarla ilgili son rakamlar şöyle...
Ana oyuncu Türk Telekom’un fiber ağ hattının uzunluğu 202 bin kilometre.
Büyük payı Turkcell’in (Superonline) olmak üzere alternatif operatörlerin fiber ağ uzunluğu ise 53 bin kilometre.
Yani Türkiye’de toplam 255 bin kilometre uzunluğunda fiber ağ hattı var.
Bunun yüzde 80’e yakınını Türk Telekom elinde tutarak bu alanda hakim işletmeci pozisyonunu sürdürüyor.
Yüzde 20’lik payı ise diğer operatörler paylaşıyor.
Türk Telekom’un Türkiye genelinde hemen tüm illerde, yerin altında mevcut hat yolları olduğu için fiber ağ döşemesi yönünden hem maliyet, hem prosedür, hem de zamanlama avantajı büyük.
Diğer işletmeciler ise belediyelerin fahiş fiyatlı yol kazma ücretlerini ödeyip, bürokratik engelleri aşarlarsa, çok çok yüksek bir maliyetle hat döşeyebiliyorlar.
Sadece son dönemdeki yeni çekilen fiber ağ uzunluklarına bakacak olsak bile, bu tabloyu açıkça izah edebilmek mümkün.
Elimizdeki veriler 2015 yılının mart sonunu kapsıyor.
Buna göre, son bir yıllık dönemde (Mart 2014-Mart 2015) alternatif işletmecilerin toplam fiber uzunluğu yıldan yıla 51 bin kilometreden 53 bin kilometreye uzamış. Yani bu sürede sadece 2 bin kilometre fiber ağ hattı döşemişler. Türk Telekom ise 15 bin kilometrelik yeni hat çekerek, 182 bin kilometreden 197 bine ulaşmış.
Hareketli günler yolda
Sadede gelelim...
Türk Telekom, makul fiyatlarla 4.5G için fiber ağını adil bir şekilde kullandırırsa sorun yok. Ama bu zayıf ihtimal.
Avea grup şirketi, durum malum.
Şimdilerde Vodafone’un büyük yükünü fiberde Türk Telekom taşıyor, ama 4.5G’de taşınan yük artınca işin faturası da kabaracak.
Turkcell, Superonline eliyle yatırım yaparak bunun altından kalkacağını hesap ediyor. Ama bu da büyük zarar gibi duruyor.
Tüm bunların sonucunda ortaya şu sonuç çıkıyor:
4.5G, bir başka ifadeyle fiber ağ konusunda, dönem dönem etkili olan ‘devlet eli’nin harekete geçeceği günler göreceğiz.