“Krizin rüz-gârına, döviz fiyatının oynamasına, içeride talebi daraltıcı politikalara, dışarıda krizden etkilenen ihracat pazarlarının daralmasına rağmen üretimde gerileme yok.
İşçi çıkarma yok.
Tersine bir önceki yıla göre üretim devam ediyor.
Hatta üretim ve istihdamda artış var.”
“Hemen her sanayi kuruluşu ihracat yapıyor.
Toplam üretimin yaklaşık yüzde 40’ı dışsatıma gidiyor.
Girişimci, tepe yönetici mal satmak için ülke ülke, fuar fuar geziyor.
İhracat geliri giderek artıyor ama ne yazık ki üretimdeki ithal girdinin fazlalığı nedeniyle ihracattan gelen döviz, ithalata harcanıyor.”
Usta yazar Uras
“Büyük tesislerde araştırma ve geliştirmeye (Ar-Ge) önem verilmeye, kuruluşun büyüklüğüne göre birkaç Ar-Ge mühendisi istihdam edilmeye veya Ar-Ge bölümü oluşturulmaya başlanmış.”
“Bunlar çok güzel gelişmeler.
Her şeyin başı üretimdir.
Üretim gelir, istihdam, refah demektir.
Üretimin devam etmesi önemli.
Aman üretim aksamasın.”
Ege ekonomisi ve İzmir ile ilgili Milliyet’te kaleme alınan bu satırlar; bundan 2.5 yıl önce aramızdan ayrılan, iş aleminin ve ekonomi gazeteciliğinin duayen ismi sevgili yazarımız Güngör Uras’a ait idi.
Görüldüğü gibi zamansız yazıları kendisi aramızda olmasa da bize yol göstermeye ve zor zamanlarda ışık tutmaya yardımcı oluyor.
Sadece geçmişten gelen gelenekle tarım alanında değil, sanayi ve teknoloji tarafında attığı hamlelerle ihracatta ciddi potansiyel barındıran Ege’nin hikayesi tüm detaylarıyla ele alınmalı, gerek bölgenin gerek Türkiye’nin geleceği noktasında planlı bir yol haritasıyla “model” olarak ülke geneline yayılmalı.
Aslında bu model sadece iş hayatıyla ilgili değil, sosyal yaşam normlarıyla da değerlendirilmeli.
İnanın İzmir’e her geldiğimizde şehrin enerjisi, iş aleminin sıcaklıkla gülen yüzü ve heyecanı bizi karşıladı.
Bu yüzden olsa gerek, başta İzmir olmak üzere tüm Ege; en kötümser günde bile Türkiye için hep ışık saçtı.
“İzmir varsa umut vardır” diyor ve gelecekte, “Ege’nin Türkiye gündeminde çok daha fazla yer alacağı günler diliyorum.”
