Şükrü Andaç

Şükrü Andaç

sukru.andac@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Enseyi karartmayalım

Ustamız Çetin Altan’ın geleceğe ve çağdaşlaşmaya olan güvene işaret eden “Enseyi karartmayalım” sözü, bu kez Türkiye ekonomisinin yüzde 10’unu teşkil eden Koç Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’a ilham kaynağı oluyor.
Önceki gün Koç Holding’in Nakkaştepe’deki boğaza hakim merkezindeyiz. Öğle yemeğinde bir araya geldiğimiz Mustafa Koç, Turgay Durak (CEO) ve Oya Ünlü Kızıl’la (Direktör) sohbette ilgi çeken konuların başında başta Türkiye ekonomisi olmak üzere FED, Suriye ve Gezi olayları geliyor.

Önce Türkiye ekonomisi...
Bu konuda “Mayısın ortasına kadar Türkiye’de her şey hakikaten gıpta edilecek durumdaydı” diyen Koç, söze şöyle devam ediyor: “Sonra FED’in açıklamalarına gelişmekte olan ülke ekonomilerinin neredeyse hepsi bir nebze kırılganlık gösterdiler. Ama rakamlara baktığımız zaman bizim kırılganlık oranımız diğerlerine nazaran çok daha fazla. Ben Türkiye’nin potansiyeline inanıyorum. Hıçkırık mı diyeyim artık; yolda bir taşa mı takıldık, öyle değerlendirmek gerekiyor. Hıçkırık veya öksürük tuttu. O bakımdan bunu çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor ve hem siyasi, hem özel sektör hem de devlet olarak ona göre de yönetmemiz gerektiğini düşünüyorum. Enseyi karartmamak lazım.”
Sırada FED etkisinin hemen ardından gelen Gezi gerginliği var...
Gezi olaylarının hiç beklenmedik şekilde patlak verdiğinin altını çizen Koç, “Maalesef Koç Holding olarak hiç istemediğimiz şekilde kendimizi olayların ortasında bulduk. Divan otelimiz gayet insani bir yaklaşım sergilerken hadise başka mecralar tarafından çok çarpıtıldı. Korkunç bir bilgi kirliliği... İllegal örgütlere yardım ediyormuşuz gibi bir hava estirildi. Bundan fevkalade üzüntü duyduk” diyor.

Kutuplaşmadan endişeli
İleri demokrasilerde şiddet olmadıkça gösteri hakkının çok doğal olduğunu düşünen Koç, “Molotof kokteyli atanlardan bahsetmiyorum. Ben 18 yaşındaki genci de 70 yaşındaki teyzeyi de orada yürürken gördüm. Bunlar mı zarar verecek? Gösteri hakkını kullanan kişilerin tümünü aynı sınıfa koymak doğru değil” diye not düşüyor.
“Türkiye’de istikrarı bozacak herhangi bir hareketin içinde Topluluğumuzun olmasına müsaade etmeyiz” sözleri sonrası Mustafa Koç’un Türkiye adına endişesi kutuplaşma noktasında oluyor:
“İç çekişmeleri bırakıp herkesin işine bakması lazım. Sonunda ne paylaşılamıyor anlayabilmiş değilim. Beni en çok kutuplaşma endişelendiriyor. Bertaraf edilmesi lazım.”
Koç, gündemdeki diğer konular hakkında şu yanıtları veriyor...

FED, MERKEZ VE 2 TL'LİK DOLAR
Fed’in tahvil alımını azaltması ülkemizdeki gidişatı derinden etkiler. Sistem bunun üzerine kurulmuş o yüzden dikkat ederseniz bir anda kırılganlık ortaya çıktı. FED bugün nasıl bir açıklama yapacak, bu nasıl yansıyacak göreceğiz. Psikolojik olarak doların 2 baremini aşmış olması iyi değil. Tekrar geri döndürmek çok zor. Merkez Bankası’nın dolarda iddialı bir yılsonu hedefi var. (1.92 TL)
2013 için hedefimiz yüzde 4.5 büyüme. Tutturacağız. Eğer biz yüzde 4.5 büyürsek ülke de yüzde 3.8-3.9 büyür diye düşünüyorum.

Haberin Devamı

'KALAMIŞ MARİNA' ÇOK ÖNEMLİ
İstanbul’da Kalamış Marina’nın özelleştirileceği açıklandı. Orada kozlarımızı paylaşacağız. Bu kadar senedir oradayız. Manevi olarak çok önemli bir yer bizim için. Rekabet bekliyoruz. Marinaya yatırım yapan kurumların radarları içerisinde. (Proje için Doğuş, Palmali ve Rixos grubunun ilgisi olduğu belirtiliyor)

“RMK” Milgem’de ne yapacak?
RMK’nın kazandığı Milgem ihalesi iptal edildi. Bir tersane sürece dahil olmak istediğini belirterek itiraz etmiş. Devlet ile iş yapmanın zorlukları ortada. Bu gemileri yapabilecek yeterlilikte çok tersane yok. Biz RMK Marine’in bu projeyi en iyi şartlarda gerçekleştireceğine inanıyoruz. u işte kararlıyız. Zaten bu öyle bir iş ki bundan sonraki 10 senesini etkiliyor hemen her tersanenin.

‘Engel Tanımıyorum’ yayılıyor
Koç Holding Kurumsal İletişim ve Dış İlişkiler Direktörü Oya Ünlü Kızıl, grubun ‘Ülkem İçin’ projesinde önemli adımlar attığını belirterek, ‘çevre’ ve ‘kan bağışı’ başlıkları sonrası şimdi de ‘engellilik’ tarafında tüm topluluk şirketleriyle çalışmalar yürüttüklerini anlattı.
Projenin 2012-2014 temasının “Engel Tanımıyorum” olduğunu hatırlatan Kızıl, gelişmeleri şu sözlerle paylaşıyor: “
Engelliliğe doğru yaklaşım eğitimlerini çalışanlarımızın yüzde 74’üne verdik. ‘Engelli Dostu’ ürün ve hizmet için çalışıyoruz. 35 ilimizde 68 bin 484 kişi eğitimlerimize katıldı. Yapı Kredi Bankası, 51 ilde toplam 470 ATM ile görme engellilere yönelik olarak faaliyete geçti. Faaliyet gösterdiğimiz tüm lokasyonların ve illerde ilköğretim okullarının fiziki şartlarını iyileştirmek için çalışmalara başladık.”

Enteresan bir devreye giriyoruz
Mustafa Koç, Suriye sorunun çözümü adına iki yıla işaret ederken, Türkiye adına seçim dönemlerine atıf yaparak, “Yerel seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimi sonra genel seçimler enteresan bir devreye giriyoruz” diyor. “Bu enteresan döneme sizce Türkiye güçlü giriyor mu?” sorusuna Koç, “Bence toparlanmayacak bir durumumuz yok” yanıtını veriyor.

DİVAN CİZRE YOLUNDA
Çözüm süreci adına TÜSİAD’la birlikte Cizre çıkarması yapan Mustafa Koç, bu konudaki gelişmeleri ve planlarını şöyle anlatıyor: “Halk tarafında orada çok büyük bir ümit var. Kesinlikle birşey yapmak lazım. Biz Divanla ilgili Cizre’de bir planlama yapıyoruz. O dönem Başkana da söylemiştim birkaç grup bir araya gelerek hareket de edebiliriz. Biz barış sürecini ve barış için atılacak her türlü yapıcı adımı desteklediğimizi daha önce de beyan ettik. Ancak tabii süreci kamuoyu ve halka çok iyi anlatmak gerekiyor.”

SURİYE CİDDİ SORUN...
“Suriye konusu çok önemli” diyen Mustafa Koç, şunları kaydediyor: “Burada farklı durumlar sözkonusu. Suriye’den parasını getirip iş kurmaya çalışanlar var. Diğer yandan resmi mülteci olarak gelenler var. Bir de hiçbir kayıt olmadan içeri girenler var. Bunları ayırmak lazım. Ben bölgedeki bayilerimizden düzenli bilgi alıyorum. Çok ciddi sosyal sorunlar var. Olaylar buradan görüldüğü gibi değil. İster istemez Suriye iç meselemiz haline geldi. Ama diğer taraftan da eğer batının bir parçası olarak kendimizi görüyorsak uluslararası kamuoyu ile de birlikte hareket etmek durumundayız.”