CCI CEO’su Burak Başarır, hammadde tedariği ve ekonomilerdeki tüm sıkıntılara karşın, sağlıklı büyümenin parçası olarak gördüğü sürdürülebilirlik yatırımlarında vites artırıyor.
11 ülkede, 30 fabrikada 10 bin çalışanla faaliyetlerini sürdüren Anadolu Grubu şirketlerinden Coca - Cola İçecek (CCI), 2030’a kadar hayata geçireceği sürdürülebilirlik taahhütleriyle, nitelikli adımlarla büyüme yolculuğuna sürdürmeyi hedefliyor. Ambalaj, su, iklim değişikliği; sosyal alanda insan hakları, çeşitlilik ve kapsayıcılık üzerine odaklanan sürdürülebilirlik taahhütleri uygulanmaya başladı.
İşimizin sürdürülebilirliği de bizim için çok önemli” diyen Coca Cola İçecek CEO’su Burak Başarır, “Coca - Cola sisteminde baktığınız zaman en büyük ikinci nüfusa sahip şişeleyiciyiz. CCI, merkezi Türkiye olan çok uluslu bir şirket. Her geçen sene daha da büyüyor, hem yaptığımız satış hem kârımızla da global sistem içinde önemli yerlere geldik” dedi.
Şirketin sürdürülebilirlik yolculuğunda 20 yılı geride bıraktığını hatırlatan Başarır, şöyle devam etti:
“Şu an sürdürülebilirlik stratejimizde temel başlıklarımız şöyle; ‘çevresel ayak izi’, ‘toplumsal kalkınma’, ‘ekonomik kalkınma’, ‘insan hakları’, ‘tüketici sağlığı’ ve ‘müşteri değeri’. Bu kapsamda birçok proje, pilot olarak öncelikle Türkiye’de başlıyor. Ardından diğer ülkelerdeki fabrikalara da yayılacak. Şirket olarak, sürdürülebilirlik taahhütlerine ilave bir yatırım olarak bakmıyoruz. Bunlar işimizin sürdürülebilir olması için olması gereken yatırımlar. Artık bu adımlar bizim iş yapış biçimimiz oluyor.”
2030 yılına kadar 9 farklı taahhüt verdi
2030’a kadar ambalajların yüzde 100’ünü geri dönüştürülebilir yapmaya devam etmek, en az yüzde 50 geri dönüştürülmüş plastik kullanmak.
Türkiye, Pakistan ve Kazakistan’da piyasaya sürülen ambalajları toplamak ve geri dönüştürmek; diğer ülkelerde ambalaj toplama sistemlerinin kurulmasına öncülük etmek.
2030’a kadar fabrikalarımızdaki su verimliliğini 2020’ye göre yüzde 20 arttırmak.
Fabrikalarda üretim için kullanılan su miktarına denk suyu toplum projeleriyle doğaya ve havzalarımıza geri kazandırmak.
Tesisleri tamamen yenilenebilir elektrikle çalıştırmak ve karbon nötr üretime geçilmesi.
2030’a kadar iş hacmini büyütürken, mutlak karbon emisyonlarını 2020’ye göre yüzde 13; litre ürün başına emisyonu yüzde 50 azaltmak.
Bayilerin ve öncelikli tedarikçilerin insan hakları politikasına tamamen uyumlu olmaları için gerekli mekanizmaları oluşturmak.
2030’a kadar yeni işe alınan kişilerin yüzde 35’inin; yönetici pozisyonlarının yüzde 40’ının ve icra komitesi üyelerinin yüzde 50’sinin kadınlardan oluşmasını sağlamak.
2030 itibariyle kadınların, gençlerin güçlendirilmesi ve çevrenin korunmasına odaklanan programlarla 3.5 milyon kişiye ulaşmak.
Sürdürülebilirlik linkli tahvil en hızlı lansmandı
Burak Başarır, 2021’in başında 500 milyon dolarla, Türkiye’de bugüne kadar yapılmış hacim olarak en büyük sürdürülebilirlikle ilişkili tahvil ihracına imza atılması operasyonunu şöyle değerlendirdi:
“1 hafta içinde yatırımcılarla konuşup 3 günde ihraç ettik bonoyu. Hayatımda, lansmanını yaptığım en hızlı süreçti. Tabii konjonktür çok önemliydi, piyasalar dalgalıydı. Yapsak mı yapmasak mı, talep gelir mi gelmez mi diye düşündüysek de şirketimize çok güveniyoruz. CCI’ın yatırımcı nezdinde kredibilitesi var, borsaya adım attığımız zamanından, 2006’dan gelen. Bir önceki yaptığımız eurobond’ların performansına baktığınız zaman bir albenisi var. Türkiye’ye iştahı olan bir yatırımcı var. İyi bir şirket, iyi taahhütle çıktığı, taahhüdün yerine gelebileceğine emin olduğu zaman, yatırımcı onu fiyatlıyor. Ve bu sonuç ortaya çıkıyor.”
‘Bebekler gibi uyku’ stratejisi
Sürdürülebilirlik adımları oldukça önemli, bir tarafta da işlerin performansı ve dünya halleri var. Bu kanadı değerlendiren Burak Başarır, “Ben hâlâ temkinli pozitif olmayı koruyorum. Elbette enflasyonist ortam, girdi maliyetlerinin enflasyonu, Türk Lirası’nın pozisyonu, Rusya – Ukrayna krizi, Orta Asya operasyonları üstünde baskı yaratıyor. Ama önümüzde çok ciddi fırsatlar da var, bizim coğrafyada müthiş fırsatlar var. Yani böyle dalgalanmalar olsa bile o bir şekilde, kalp ritmini, yerini buluyor.
Heyecanlanmıyor muyuz? Heyecanlanıyoruz. Bana şeyi sorarlar hep böyle yatırımcılar, ‘Sizi geceleri uykusuz bırakan ne var?’ diye. Ben de; ‘Bebekler gibi uyurum, her saat kalkıp, ağlayıp tekrar uyuyorum’ derim. Onun için biz sıkıntıyı da normalleştirdik. Benim umudum her daim var” ifadelerini kullandı.