Türkiye’nin global rekabette etkili adımlar atması, bir diğer ifadeyle uluslararası ticarette söz sahibi olması için “milli” politikaların önemi büyük. Sanayiden tarıma, üretimden hizmet sektörüne yerli kaynaklarla geliştirilen modellerin başarıyla işlemesi, hem Türk iş dünyasının hem de Türkiye’nin çıkarına... Bu hedef doğrultusunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ve bakanlık ekibi tarafından hazırlanan “Milli Enerji ve Maden Politikası” programının önemi tartışılmaz. Enerjide ithalat yükünü üzerinden atmayı başaran bir Türkiye’nin hem bölgesinde hem de dünyada ağırlığını artıracağı ortada.
“Milli duruş” farkı...
Dün Beşiktaş’taki toplantı öncesinde Türk iş dünyasının onlarca patronu ve CEO’sunun birbirleriyle yaptıkları sohbette de ana konu ‘milli duruş’ oldu.
“Güçlü Ekonomi” ve “Ulusal Güvenlik” konularıyla birlikte düşünüldüğünde, hazırlanan bu yeni programın değeri daha da anlaşılır oluyor. Türkiye’den geçen veya geçecek olan 8’i doğalgaz, 2’si petrol olmak üzere 10 boru hattının, ülkemizde bulunması bile, enerjide milli ve stratejik adımlar atmamız gerektiğinin açık kanıtı.
Farklı taktikle sahadayız
Bakan Albayrak’ın sunumu öncesinde hazırlanan filmde “Enerji bitince, İstiklal Marşı’nın yarıda kaldığı” çarpıcı tabloyu izledik... Bunun ardından gelen, “Bizim rüzgârımız bizim ürettiğimiz rüzgâr güllerini döndürecek. Bizim güneşimiz bizim panellerimizi şarj edecek” söylemi ve “Enerjide tam bağımsız Türkiye” hedefi, milli duruşu anlamak için etkili ve yerinde cümlelerdi.
“Bugün aslında bir başlangıç” diyerek sunumuna başlayan Berat Albayrak, Türkiye’nin “Geçen 15 yıldan daha farklı bir stratejiyle” sahada olacağını ifade etti.
Milli enerjinin 3 temel kaynağı olduğuna işaret eden Bakan Albayrak, bunları sırasıyla, 1) Arz güvenliği, 2) Yerlileştirme, 3) Öngörülebilir piyasa, olarak ifade etti. Bu noktada gerek hükümet gerekse özel sektör yatırımcıları için öngörülebilir piyasanın getireceği avantajlar saymakla bitmez.
“Eksiklikler olsa da, bunu birlikte tamamlayacağız ve hep birlikte bunları aşacağız” sözleri ise gerek enerjide, gerekse Türkiye’de “milli duruş” hareketi için kapsayıcı ve tamamlayıcı bir kapanış söylemi olarak notlara geçti.