Şükrü Andaç

Doğalgazın ulaşmadığı köyler için mini biyogaz reaktörleri üretileceğini belirten Enerji Bakanı Dönmez, “Hayvansal atık bu yeni cihaza konulacak ve herkes kendi gazını üretecek” diye konuştu

BAKÜ

Enerji denildiğinde gerek “ekonomi” gerekse “stratejik” açıdan bu gücü kullanma noktasında son yıllarda önemli adımlar atan Türkiye ve Azerbaycan ikilisi, önceki gün Bakü’de düzenlenen Güney Gaz Koridoru Danışma Kurulu 5. Bakanlar Toplantısı’nda bu iddiasını ortaya koyan bir buluşmaya imza attı.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, ekonomideki kalkınma ve bölgede güçlü oyuncu olmak adına Türkiye ile işbirliğinin mesajını verirken, toplantıya katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de uluslararası arenada etkili oyuncu olmak için uygulanacak yeni yöntemlerden bahsetti.

Bakan Dönmez, çoğunluğunu Avrupalı bakanların oluşturduğu toplantılar sonrasında dönüş yolunda bir grup ekonomi gazetecisinin sorularını yanıtladı.

Mini sistem!

“Geçen yıl 140 bin kilometre doğalgaz dağıtım hattı yapıldı” diyen Dönmez, “Bir önceki sene de aşağı yukarı aynı rakamı yaptık, şöyle söyleyeyim: Dünyanın Ekvator’dan çevresi 40 bin kilometre. 3.5 defa tur atmışız 1 yılda sokak-sokak, cadde-cadde dünyanın

Başta bankalar olmak üzere ekonominin aktörlerine seslenen Bakan Albayrak, “Giderken son sürat, dururken kökleyerek fren. Yok öyle!.. Ekonomi oyuncak değil. Ekonominin paydaşlarının ekonomiyle oyuncak gibi oynamasına izin vermemek lazım” dedi

Ankara

Türkiye’nin 2019 yılında ve gelecekte önünün açık olduğunu belirten Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, son dönemde atılan adımların olumlu etkilerinin görüldüğünü, önümüzdeki yılların ise bunun değerinin daha çok anlaşılacağı yıllar olacağını ifade etti. Bir grup ekonomi gazetecisiyle Ankara’da bir araya gelen Bakan Albayrak, başta bankalar olmak üzere tüm paydaşlara atıfla, ekonominin iyi gittiği dönemlerde son sürat gidip dalgalanma dönemlerinde aşırı fren yapanlara sert çıktı.

Albayrak, “Giderken son sürat, dururken kökleyerek fren. Yok öyle… Ekonomi oyuncak değil. Ekonominin paydaşlarının ekonomiyle oyuncak gibi oynamasına izin vermemek lazım. Bu, 82 milyonu ilgilendiren bir konu” dedi.

‘Piyasa tedirginliği atlatacak’

“Türkiye’ye şu anda yabancı yatırımcılardan “30 yıllık Eurobond ihracı düşünür müsün?” diye sorular geliyor” ifadesini kullanan Albayrak, faizler düşmesine rağmen bankaların kredi portföyünün artmadığına dikkat çekti.

Zorlu coğrafyalarda, yüksek mühendislik gerektiren birçok havalimanı işini üstlendiklerini belirten Haldun Köktürk, “Bu yıl 20’ye yakın havalimanını gözlüyoruz” diye konuştu

Yurtiçi ve yurtdışında iddialı işlere imza atarak dünya liginde Çin’in ardından ikinci sırada yer alan Türk müteahhitlerinden Limak Grubu, havaalanı inşaatı ve işletmesinde hedef büyüttü. Limak’ın Havalimanı İşletmelerinden Sorumlu Genel Müdürü Haldun Fırat Köktürk, 2019’da dünya genelinde 20’ye yakın havalimanını gözlediklerini söyledi. “Habarovsk’ta -40 derecede, Kuveyt’te gölgede 55 derecede inşaat yapıyoruz” ifadelerini kullanan Köktürk, “Dünyanın her yerinde havalimanı yapımı ve işletmesi işine talibiz” dedi.

Geçen hafta bir grup ekonomi gazetecisiyle akşam yemeğinde bir araya gelen Köktürk, havacılıkta ciddi birikim ve deneyime sahip olduklarını, inşaat ve mühendislikte global arenada Türkler olarak önemli mesafe kat ettiklerini anlattı.

İdarelerin radarında

Dünyanın farklı bölgelerinde iş yaptıklarını belirten Köktürk, şunları kaydetti: “Rusya’da, Afrika’da, Doğu Avrupa’da, Ortadoğu’da havaalanı işindeyiz. İki kere devrim olan ülkede bile biz o işi bırakmadık (Mısır). Japonya, ABD, Fransa ve birçok noktada

THY, Rusya’ya yaptığı yatırımların meyvesini toplamaya başladı. Yaşanan gerginliklerle keskin düşen Moskova’ya yolcu trafiği 2018 yılında 1 milyona dayandı. Rusya pazarının büyüklüğü ise 1.5 milyon yolcuyu aştı

MOSKOVA

Güneşli bir hava. Her yerde kar var. Hava durumu eksi 15 derece. Kızıl Meydan’da yürümeye çalışan azınlığın içindeyiz. Tüm şehir ofiste, evinde olsa gerek!.. Seyahat arkadaşımız Olga, küçük bir sarayı andıran sarı binayı gösteriyor. “Görüşme burada yapılacak” diyor. Hemen yanıbaşımızdaki Kremlin Sarayı’nın konuğu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan...

Ekonomi çevrelerinin beklentisi açık; “Erdoğan’la, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yapacağı görüşme sonrasında “vize” cephesinde ilk adımın atılmasını bekliyoruz.”

Rus kaynaklar ise aynı fikirde değil. Tüm pasaportlar için vizelerin kaldırılmasının şimdilik erken olacağını belirtiyorlar ve “Tır ve kamyon şoförleri için olabilir” tahminini dile getiriyorlar. Bizim beklentimiz öncelikle yeşil pasaportlara da vizelerin kaldırılması ardından tüm pasaportlarda serbestlik.

Kremlin görüşmesi Suriye eksenli olsa da vizeler de gündeme geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, dönüş yolunda verdiği röportajda “İş Putin’in imzasına kaldı”

Geçen hafta Milliyet yazarları olarak Mersin’deydik. Şehirdeki hareketliliği ve canlılığı görünce ülkemiz adına umudumuz arttı.

Mersin’in iyi işlerin altına imza atması, öne çıkması, uluslararası arenada yer bulması sadece kendisi için değil Akdeniz ve Türkiye ekonomisi için kritik önemde. Bunu şunun için söylüyorum; stratejik konumu, tarım ve ihracat ağırlıklı ekonomisi düşünüldüğünde Mersin ülkemiz için oldukça değerli bir yer. Bu yüzden şehirde “ekonomik ve sosyal gelişme”ye odaklanmak şart. Bu durumun farkında olan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’la yaptığımız sohbette bizlere anlatılan projeler işte bu sebeple oldukça anlamlı.

Gelecek planlarına geçmeden önce işe rakamlarla başlayalım, Mersin’i tanıyalım...

Rakamlar diyor ki!

Mersin’de tarım da, sanayi de ihracat ağırlıklı. Şehirde Türkiye’nin ikinci büyük serbest bölgesi var. Bu liman ekonomiye ciddi hareket getiriyor.

Yaş meyve, muz, çilek ve limon denildiğinde bu şehrimizin adı geçiyor. Limonun ve muzun yüzde 70’i Mersin’de üretiliyor. Narenciye ihracatında Mersin’in payı yüzde 30’larda.

Bakliyatın yüzde 80’ini tek başına bu şehrimiz ihraç ediyor. Seracılık oldukça gelişmiş, Türkiye’deki her 5 seradan

Tuzla’da kurdukları data merkezinin yerli teknoloji hamlesi için stratejik önem taşıdığına inanan NGN Başkanı İnanç Erol, pozitif bir 2019 bekliyor. Şirket, Ankara’da ikinci yatırım planlıyor.

Bundan 14 yıl önce İstanbul’da kurulan teknoloji şirketi NGN, ikinci data center (veri merkezi) yatırımına hazırlanıyor. Şirketin kurucu ortağı olan ve o günden bu yana işin başında bulunan NGN Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Erol, “Şirketi 2005’te kurduk. Onun öncesinde profesyonel yönetici idim. Girişimciliğe adım attıktan sonra şansım da yaver gitti. İşimizi işbirlikleri ile kısa sürede büyüttük. Ardından 2013’te İsviçre merkezli ADM Ventures’tan yatırım aldık, yüzde 70 hissemizi bu gruba devrettik. Bu satınalmayla teknolojide iş ortağı olarak yanımıza Rus CROC’u da alarak piyasadaki çıkışımızı sürdürdük. Tüm bunların sonucunda Türkiye’de büyük çaplı data center yatırımını yapmaya karar verdik” dedi.

Bir grup gazeteciyle bir araya gelen Erol, “2018’in Mayıs ayında açtığımız “Star of Bosphorus” isimli bu merkezle toplam yatırımlarımız 150 milyon dolara ulaştı. Sloganımız, “Dijital kale”. Bu merkez şirketlere bulut, güvenlik, felaket kurtarma, yedekleme, veri depolama gibi uluslararası

Elektrik şirketlerinin faturalarda dağıtım-iletim bedeli adı altında aldıkları ücretin AB ülkelerine göre daha düşük olduğunu anlatan Dönmez, “Vatandaş bu dağıtım giderini, sanki ‘faturayı dağıtma bedeli’ gibi düşünüyor ama öyle değil. Burada 1.2 milyon metrelik şebeke ağından gelen bir maliyet var” dedi

Elektrik faturalarında en çok şikayet edilen konuların başında gelen dağıtım ve iletim bedellerinin AB ortalamalarının gerisinde olduğunu belirten Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Bizim toplam fatura içerisinde vergiler dahil dağıtım bedelimizin payı yüzde 29. Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki ortalama yüzde 35’lerde” dedi.

Bakan Dönmez, bu konunun vatandaş cephesinde farklı yorumlandığına işaret ederek, şöyle devam etti: “Elektrik dağıtım bedelleriyle ilgili şöyle düşünün; Önce santralde elektrik üretiliyor. Bunu tedarikçiler alıyor, iletim sistemini yani TEİAŞ’ın hatlarını kullanıyor, ona bir bedel ödüyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Ocak ayı içinde Eti Maden yeni temizlik ürünüyle piyasaya çıkacak. Bordan Etimatik vardı, şimdi biraz ürünün adı da değişiyor, konfigürasyon da değişiyor. Çok talep vardı, yetişemiyordu, kapasite artışı sağlandı” dedi.

Türkiye’nin iyi günlerinin, kötü günlerinden hep daha fazla olduğuna dikkat çeken Sabancı Holding CEO’su Göçmen, “Türkiye yeni bir hikâye yazmalı. Yeni yol uzun vadeli planlanmalı ve güvene dayanmalı. Hikâyeyi de hep beraber anlatmalıyız. Bunu yaratmak 2019’un en kritik kararı” dedi

Sabancı Holding’in CEO’su Mehmet Göçmen, “2019’u olumlu görüyorum. Muhakkak olumsuzluklar olacak ama bunlara yandık, bittik değil de fırsat olarak bakılmalı” dedi. Bir grup gazeteciyle İstanbul, Levent’te holding binasındaki ofisinde bir araya gelen Göçmen, “Biz geleceğe umutla bakıyoruz. Türkiye’ye güveniyor, yatırıma devam ediyoruz. Bulunduğumuz her sektörde en iyisiyiz ama Türkiye gemisindeyiz. Türkiye gemisine bir şey olursa bize de olacak. Ancak Türkiye’nin iyi günlerinin sayısı kötü günlerinden çok fazla. Bugünkü ortam bizim gibi şirketleri daha fazla yatırım yapmaya teşvik eden bir ortam olmalı” dedi.

Göçmen, 2019’u değerlendirirken, “İlk yarı mevcudu iyileştirerek devam edecek gibi görünüyor. Bu dönemde seçim de var. İkinci yarıyıl ise gerçek yönü belirleyecek. Belki de bir kısmı bugün için acı gelebilecek yeni politikalar gelirse Türkiye yeni, dengeli bir döneme girer” ifadelerini kullandı.

Göçmen