Geçen hafta Milliyet yazarları olarak Mersin’deydik. Şehirdeki hareketliliği ve canlılığı görünce ülkemiz adına umudumuz arttı.
Mersin’in iyi işlerin altına imza atması, öne çıkması, uluslararası arenada yer bulması sadece kendisi için değil Akdeniz ve Türkiye ekonomisi için kritik önemde. Bunu şunun için söylüyorum; stratejik konumu, tarım ve ihracat ağırlıklı ekonomisi düşünüldüğünde Mersin ülkemiz için oldukça değerli bir yer. Bu yüzden şehirde “ekonomik ve sosyal gelişme”ye odaklanmak şart. Bu durumun farkında olan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’la yaptığımız sohbette bizlere anlatılan projeler işte bu sebeple oldukça anlamlı.
Gelecek planlarına geçmeden önce işe rakamlarla başlayalım, Mersin’i tanıyalım...
Rakamlar diyor ki!
Mersin’de tarım da, sanayi de ihracat ağırlıklı. Şehirde Türkiye’nin ikinci büyük serbest bölgesi var. Bu liman ekonomiye ciddi hareket getiriyor.
Yaş meyve, muz, çilek ve limon denildiğinde bu şehrimizin adı geçiyor. Limonun ve muzun yüzde 70’i Mersin’de üretiliyor. Narenciye ihracatında Mersin’in payı yüzde 30’larda.
Bakliyatın yüzde 80’ini tek başına bu şehrimiz ihraç ediyor. Seracılık oldukça gelişmiş, Türkiye’deki her 5 seradan 1’ine ev sahipliği yapıyor.
Tarımsal üretim denildiğinde Türk ekonomisinde 9 milyar liralık payda rolü var.
Şehirde yeni tarım alanları çıkarılıyor. Belediye 220 kooperatifin kurulmasına öncülük etti. Damla sulama önemseniyor, bu yüzden 550 kilometrelik damla sulama altyapısı kuruldu.
5 yeni OSB geliyor
Mersin tarımda mucizeler yaratmaya aday bir şehir olmasına karşılık tarıma dayalı sanayi cephesinde zayıflıkları var. Aslında bu zayıflık yatırımcılar için büyük fırsatları da beraberinde getiriyor. Başkan Kocamaz, bu noktada yeni projelerini, planlarını aktarıyor.
“Tarıma dayalı sanayi en çok önem verdiğimiz konu” diyor, devam ediyor: “Tarım odaklı teknoparklar kuruyoruz. Tarsus’ta birincisi kuruldu. İki farklı yerde de biri tarım ürünleriyle ilgili, diğeri makina ekipmanlarına dayalı Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) kurduk. Yatırımcılardan ciddi talep var şu anda. Bunları hızlandırmak ve uygun yatırım yeri ve ortamı sağlamak için çalışıyoruz.”
Mersin’de ilk OSB’nin kuruluşu 1994’e dayanıyor. Şu anda şehirde 4 OSB var. 5 yeni OSB için de planlar hazır. Kocamaz, “Toplam 9 OSB’miz olacak, bekleyen yatırımcılar buralarda projelerini gerçekleştirecek. Tarıma dayalı sanayi alanında büyük hedeflerimiz var” ifadelerini kullanıyor.
‘Üretici kazanacak’
“Tarlada 10 kuruş, markette 5 lira” söylemlerini düşünürsek, Mersin için sadece üretmenin yeterli olmadığı ortada. Arz fazlası ürünleri değerlendirecek sanayinin kurulması, yaş meyve ve sebzeyi olduğu gibi ihraç etmek yerine işleyerek satmanın yolları hiç vakit kaybetmeden bulunmalı.
Başkan Kocamaz’ın, “Limonun başkenti Mersin, ancak limonun borsası Ürgüp’te. Çünkü uygun koşullarda depolayamıyoruz. Yeni yatırım planlarımız kapsamında soğuk hava depoları kuruyoruz. Bizde yetişen limonun başka yerlere gidip oralarda depolanıp bir süre sonra çok daha yüksek fiyatlara çıkmasının önüne geçeceğiz. Fiyat yükselecekse de Mersinli üretici kazanacak” sözlerinin altı çizilmeli.
Şehrin ticaretinde, Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelerek Mersin’e yerleşenlerin ağırlığı hissediliyor. Mersin’in nüfusu 1.8 milyon. Göstergelere bakıldığında işsizlikle ilgili alarm veren rakamlar olduğu görülüyor. Başkan Kocamaz, “Şehrimize bakıldığında Türkiye’nin ortalamasının iki katı işsizimiz var. 350 bin de Suriyeli yaşıyor Mersin’de, Doğu illerimizden ciddi göç var. Biz bu yüzden buraya gelenler artık ‘Mersinliyim desin’ istiyoruz, çünkü artık Mersin’de yaşıyor, çalışıyor, üretiyor. Bu ortak noktada buluşup Mersin’i büyütelim.”