Milliyet Gazetesi olarak Borsa İstanbul ile birlikte düzenlediğimiz “Finansal Okuryazarlık Zirvesi”, keyifli, sıcak, samimi bir dille yani sade ve anlaşılır haliyle sermaye piyasaları, para ve yatırım konularının gündeme taşınmasına aracılık etti.
Milliyet’in YouTube hesabından canlı olarak yayımlanan üç saatlik etkinlikte, başta Borsa İstanbul Genel Müdürü Korkmaz Ergun olmak üzere, yatırım uzmanlarından oluşan değerli panelistlerimizin yaptığı konuşmalar ve tavsiyeleri, küçük yatırımcılar ve gençleri de içine alan geniş bir yelpazeyi kapsamış oldu.
“Küçük yatırımcı” ve “borsa” denildiğinde elbette “spekülasyon” ve “sosyal medya fırsatçıları” da etkinlikte öne çıkan konular arasında yer aldı.
Uzmanlar, doğru kaynaktan bilgi alarak yatırım yapmanın önemine dikkat çekti ki, lafı uzatmadan söyleyelim, bu konu uzun vadede kazançlı çıkmak adına oldukça önemli.
Bir tuhaflık var!
Üç oturumdan oluşan panel serisinde aldığım notlar oldukça uzun. Ancak
Türk girişimlerinin dünya çapında başarıya ulaşması sadece bu şirketler için değil, küresel rekabette Türkiye hanesine yazan katma değer açısından da çok değerli. Bu yüzden global oynamak isteyen genç girişimcilerin hayata geçirdiği fikirlere verilen her bir destek oldukça kritik. “Yaratıcı” ve “yapıcı” olması koşuluyla bu destek ister içeriden ister dışarıdan olsun önemli.
Girişimciye destek şart
Girişimciye verilecek desteğin anlamını biraz açacak olursak; (1) ortaklıklar yoluyla fon yani finansman desteği sağlamak, (2) yönetim-teknoloji-pazarlama-hukuk desteği ve (3) yurt dışına-yeni iş ortaklıklarına kapıları açma desteklerinden bahsedebiliriz.
GittiGidiyor, Peak Games, Trendyol, YemekSepeti, Getir gibi ülkemizin iddialı satış hikayelerine geri dönüp bakıldığında, bu desteklerin fark yaratma noktasından ne kadar etkili olduğu ortada.
Şimdi sizlere, ülkemizden çıkan ve global yolculuğuna daha yeni başlayan bir girişimden bahsetmek istiyorum.
Aslında bu bir ‘app’ yani uygulama. Amacı çalışanlara
New York
New York’ta lüks mağazalara ev sahipliği yapan 5. Cadde (Fifth Avenue); o eski görkemli, ışıltılı günlerinden çok uzak. Uzun bir gündüz yürüyüşü sonrası görünüm şöyle; anlı şanlı markalar ve lüks restoranlar başta olmak üzere şehirdeki ticari hayat pandemiden ağır yara almış.
Kat kat uzayan ofisler boşaltılmış...
Sokaklar adeta boş. Yüksek blokların gölgesindeki Manhattan’da kimselere çarpmadan hızlı adımlarla yürünebiliyor.
5. Cadde boyunca neredeyse her 3 mağazadan 2’si kapalı.
Kapalı olma hali, caddenin en canlı bölgelerinde bile böyle.
Kapalı olma halini biraz açalım...
Yarın, haftaya veya yakın zamanda açılmak üzere kapatılmış değil; mağazalar, binalar tamamen boşaltılarak terk edilmiş durumda. Yani durum pek parlak değil.
Borsa İstanbul Genel Müdürü Korkmaz Ergun, ‘kurumsallaşma’ ve ‘finansal kaynak’ arayışındaki şirketleri halka arza davet ederken, bunun getirilerine dikkat çekti. Borsa yatırımcılarına da ‘Sosyal medyadan değil, doğru kaynaktan bilgi alın; uzun vadede kazandırır’ tavsiyesinde bulundu
Milliyet Gazetesi ile Borsa İstanbul; haziran ayının başında “Finansal Okuryazarlık” etkinliğine imza atıyor. 4 Haziran Cuma günü, borsada gerçekleştirilecek ve online platformlardan canlı yayınlanacak zirve; Türkiye’nin önde gelen yatırımcı, analist ve uzmanlarını buluşturacak. Etkinlik, mart ayının sonunda genel müdürlük görevini üstlenen Korkmaz Ergun’un ev sahipliğinde düzenlenecek.
Borsa İstanbul Genel Müdürü Korkmaz Ergun, zirve öncesi yaptığımız sohbette; “Sermaye piyasalarında her şeyin başladığı nokta finansal okuryazarlık. Düzenlenecek etkinlikte bu başlığın seçilmesi oldukça isabetli bir karar” diyor.
Milliyet’in podcast serisinin Korkmaz Ergun ile gerçekleştirdiğimiz özel
“Türkiye’nin rolü BP’nin global hedefleri çerçevesinde çok önemli” diyen Tümkan Işıltan; “Ülkemizin bize sunduğu enerji alanındaki çeşitlilik şirketimizin yeni stratejisiyle çok uyumlu” dedi
Dünyanın hiç de alışık olmadığı Kovid-19 krizi farklı sektörlerde farklı değişimlere yol açıyor. Hijyen, sağlık, teknoloji, çevreci bir dünya ve değişen müşteri isteklerine hızlı adaptasyon şirketler için artık kritik önemde.
Enerji sektörünün büyük oyuncularından BP Türkiye’nin Ülke Başkanı Tümkan Işıltan ile sohbetimizde başta bu dönüşüm olmak üzere, şirketin Türkiye pazarına bakışı ve hedefleri öne çıktı. Yeni nesil istasyonların hayatımıza neler katacağı ile ilgili önemli noktalara da işaret edildi.
Pandemi gölgesinde bir dönemden geçiyoruz. Sohbete güncelle değil gelecek ile başlamak istiyorum. BP uzun süredir enerji sektörü ile ilgili görünüm raporuna imza atıyor? Gelecekte bizi nasıl bir dünya
Aldığı son yatırımla 850 milyon dolarlık piyasa değerine ulaşan pandeminin Türk yıldızı Getir’in kurucusu Nazım Salur ile yaptığımız sohbette öne çıkan notlar; yatırımcılara, girişimcilere, anlı şanlı holdinglere ve devletimizin köklü kurumlarına adeta açık mektup niteliğinde... Okuyanın anlayacağı, dersler çıkaracağı, yön bulmasını sağlayacak net bir çağrı... İşte internet dünyasının popüler isminden ilham verici sözler...
***
Bir işe olurundan da bakabilirsiniz, olmazından da. Nereden baktığınıza bağlı. Biz olurundan bakmayı seçenlerdeniz. Aslında start-up işleri daha önce gidilmemiş zorlu safarilere ilk gidiş hikayelerine çok benzer. Heyecan, cesaret gerektiren bir iştir. Herkese göre de değildir. Tabii şimdi “Getir” bir yere geldi, millet “Aaa ne güzel fikir” diyor. Fakat ilk söylediğimizde büyük çoğunluk “Olur mu öyle iş ya, batarsınız” diyordu. Olduktan sonra “Benim de aklıma gelmişti” diyen çok olur. Hakikaten de akla gelebilir, gelmiştir de... Ama aklına gelmek başka şey, yapmak başka bir şey.
(
“Krizin rüz-gârına, döviz fiyatının oynamasına, içeride talebi daraltıcı politikalara, dışarıda krizden etkilenen ihracat pazarlarının daralmasına rağmen üretimde gerileme yok.
İşçi çıkarma yok.
Tersine bir önceki yıla göre üretim devam ediyor.
Hatta üretim ve istihdamda artış var.”
“Hemen her sanayi kuruluşu ihracat yapıyor.
Toplam üretimin yaklaşık yüzde 40’ı dışsatıma gidiyor.
Girişimci, tepe yönetici mal satmak için ülke ülke, fuar fuar geziyor.
Güneş sistemindeki gezegenlerin toplam 180’den fazla uydusu var. Fakat bizim uydumuz olan ayın hepsinden farklı olduğu yönler var.
Ay güneş sistemindeki en büyük beşinci uydu. Bununla birlikte bağlı bulunduğu gezegene oranla en büyük olan uydu.
Ayın diğer uydulara göre bu kadar büyük olması bilim insanlarında ayın ortaya çıkışına dair büyük merak uyandırıyor. Çünkü ay diğer benzerleri gibi kopan astroitlerden ya da gaz ve toz bulutundan oluşmuş olamazdı.
Evrim teorisiyle ünlü Charles Darwin’in oğlu George Darwin, ayın ortaya çıkışına dair bir fikir geliştirdi.
Darwin’e göre ay ve dünya başta tekti, sonrasında ay ayrılarak yörüngede dönen bir uyduya dönüştü.
Bu fikir bir süre çok konuşuldu hatta Pasifik Okyanusu’nun bu ayrımın geride bıraktığı bir iz olduğu düşünüldü. Fakat 20. yüzyılda bu teori çöktü.
Çünkü ayın dünyadan kopması için dünyanın inanılmaz bir hızla dönmesi gerekiyordu.
Darwin’in teorisi çökünce yeri