Son yılların en güzel Türkiye mozaiği, Mücahit Arslan ile Kübra Saruhan’ın düğünündeydi. Karadenizli gelin ile Güney Doğulu damat, ülkenin her bölgesinden davetlilerin iyi dilekleriyle dünya evine girerken horonların, halayların, evliliğe ilişkin geleneklerin sergilendiği coşkulu bir tören oldu
Hafta sonu Ak Parti’nin müzmin bekarlarından Mücahit Arslan ile Kübra Saruhan dünya evine girdi. Çırağan Sarayı’nda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Meclis Başkanı Binali Yıldırım’ın şahitlik yaptığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ın kıydığı nikah törenine 2 bin 500’ü aşkın konuk katıldı. Düğünde horon da tepildi, halay da çekildi. Siyaset, iş, cemiyet, medya dünyasını buluşturan düğüne ilgi öyle yoğundu ki gönderilen çiçekler saraya sığmamış, Beşiktaş’tan Çırağan’a uzanan yol boyunca birbiri ardına dizilmişlerdi.
İlgi yoğun, bir o kadar da haklıydı aslında. Zira Mücahit Arslan, kuruluşundan bu yana Ak Parti’nin değişmez isimlerinden biri olmasının yanında itidalli tutumu ile sevilen bir siyasetçi. E bir insanın seveni çok olunca, cemiyeti de kalabalık olur!.. Nitekim düğünde de bunu görmüş olduk. Gördüğümüz bir başka durum da düğüne gelenlerin tam bir Türkiye mozaiği
Ara Güler'in yüzbinlerce kareden oluşan, bir dönemin görsel hafızası olarak nitelendirilen fotoğrafları bomontiada'da müzede sergilenmeye başladı. Doğuş Grubu kurucusu Ayhan Şahenk'in yakın dostu olan Ara Güler, "Bunların içinde çok mühim şeyler var, hiç farkında değiliz" diyerek araştırmacılara göz kırptı.
Tarih deyince genellikle yazılı belge arıyor insan. Oysa ondan daha mühimdir fotoğraf. Zira yazılı belge kişinin samimiyetine ve tarihe olan saygısına muhtaçtır. Fotoğraf ise bir devri, dönemi, durumu anlatmak için kendinden başka hiçbir şeye ihtiyaç duymaz.
Fotoğraf deyince de Türkiye’de tartışmamız akla gelen ilk isimdir Ara Güler. Kimleri fotoğraflamadı ki, devlet başkanları, sanatçılar, yazarlar, ressamlar, sıradan insanlar, balıkçılar, dilenciler… Liste uzayıp gidiyor. Türkiye’nin 70 yıllık tarihini fotoğraflara kaydetti, İstanbul’a her zaman sadık kaldı ama dünyanın başka diyarlarına da uzanmaktan geri kalmadı.
Doğum günü armağanı
Usta fotoğrafçı, 16 Ağustos’ta 90’ıncı yaşını güzel bir sürprizle kutladı; uzun zamandır hayalini kurduğu Ara Güler Müzesi, Doğuş Holding’in katkılarıyla kapılarını açtı.
İki yıl önce Doğuş Holding’le işbirliği yapan usta fotoğrafçı, fotoğraf,
Bir buçuk yıl içinde 35 kilo verince sosyal medyada hayranlarının “Mideni mi aldırdın” sorularıyla karşılaşan Özlem Tokaslan, sırrını açıkladı: “Diyetisyene gitmeyi bıraktım. Karar verdim, yola koyuldum, yaşam tarzımı değiştirdim!”
'Ömre Bedel’, ‘Zehirli Sarmaşık’, ‘Dila Hanım’, ‘Güzel Köylü’, ‘Ufak Tefek Cinayetler’in ardından, yaz dizisi ‘Erkenci Kuş’ta canlandırdığı karakterlerle izleyicilerin büyük beğenisinin kazanan usta oyuncu Özlem Tokaslan, tam 35 kilo verdi. Fiziksel anlamda hafiflerken dünyadaki karbon ayak izini de azaltmaya çalışan sanatçı bugünlerde sosyal medyada sık sık “Mideni mi aldırdın?” sorusuna yanıt veriyor. Hayranlarını tek tek yanıtlamaktansa herkese Milliyet aracılığıyla seslenen Tokaslan, işin sırrının yaşam tarzını değiştirmek ve kararlılık olduğunu söylüyor. “Tombiklik kader değil” diyen Tokaslan, iki gün sonra kurulacak bayram sofrasının da kendisi için bir sınav olacağının farkında. Sağlıklı ve ölçülü beslenme düzenini bayramda da bozmayacağını vurgulayan Tokaslan, sorularımı yanıtladı.
Lezzet kurbanı olmayın
- 35 kilo verdiniz ve bayram geliyor! Bayramda ne yapacaksınız?
Efendim, herkesin bayramını kutlarken, lezzet kurbanı olmadan, yoldan çıkmayıp çok
Aşçılık son dönemin popüler mesleklerinden. Ancak Aşçılar Derneği Başkanı İsmail Ay, kariyer arayışındaki gençlere önemli bir tavsiyede bulunuyor: Artık pastacı olun, açık var. Ustalar, 10 bin TL maaşla çalışıyor.
Yeni nesil aşçılar gerçekten umut vadediyor. Dünyada yeme içme trendlerini yakından takip ederken, Türkiye’yi bir uçtan bir uca dolaşıyorlar. Yerel ürünleri inceliyor, beğendiklerini menülerinde ikram ediyorlar. Eğer yerli seçeneği varsa hepsi mutfaklarında yerli ürün kullanma derdinde. Sağlıklı yaşam trendinin yükseldiği çağımızda tüketici de aşçıların bu çabasını karşılıksız bırakmıyor.
Yeme içme sektöründe de yerli ve milli bir duruş var anlayacağınız!
Geçen gün Aşçılar Derneği Başkanı İsmail Ay’dan aralarında Hilton, d.ream gibi kurumların aşçılarının da katıldığı Çanakkale gezisi için davet aldım.
Tarihi Gelibolu Yarımadası’nda, Kabatepe’nin çam ormanlarıyla kaplı ortamındaki Bozokbağ’ı ziyaret ettik. Enfes bir havada, sabah 5’te bağ bozumuna katıldık. Günün tazeliği, buğulu salkımların üzerinde çiy damlaları halinde vücut bulmuşken kulağıma saba makamından bir şarkı mırıldanan bad-ı berini nasıl anlatırım bilmiyorum. O nedenle beni en az bağbozumu kadar etkileyen diğer
Teknolojinin geldiği nokta dijital göçebeliği de başlattı sonunda. 100 euro’ya, 3 dakikada Avrupa’da şirket kurmak artık mümkün. Estonya Cumhuriyeti, Avrupa Birliği çapında iş yapmak isteyen girişimcilere, Türkiye’de çalışırken bir Avrupa Birliği şirketi kurmak için fırsat sunuyor. Estonya’nın dünyada ilk kez uygulamaya geçirdiği e-Residency (e-Oturum) programıyla girişimciler, Türkiye’den çalışırken global bir AB şirketi kurabilmelerini sağlayan resmi dijital kimlik elde etme hakkını kazanıyor.
Program çerçevesinde dijital/sanal olarak Estonya’da oturum hakkı kazanıp, AB hukukuna dahil olan işletmeler kurulabiliyor. E-Oturum programına başvuru internet üzerinden, 100 euro’luk bir başvuru ücreti ödeyerek kolaylıkla yapılabiliyor. Başvurunuz adli kontroller tamamlanıp, onaylandıktan sonra normal Estonya vatandaşlarının kullandığı kimlik kartından farklı olarak fotoğrafsız bir kimlik kartına sahip oluyorsunuz. Bu kimlik kartı Estonya’ya girme veya ikamet hakkı vermiyor ancak tüzel bir kişilik oluşturmanız, bir şirket kurmanız konusunda her türlü hakkı veriyor. 2014 yılında başlayan e-Oturum programına başvurup Estonya’nın ‘bulut vatandaşı’ olan tam bin 100 Türk var. Bu kişiler
Toplam 2.3 milyar euro’luk borcu için 12 banka ile masaya oturan Doğuş Grubu’nun Başkanı Ferit Şahenk, “Bu yapılandırma değil, bir köprü kredisi gibi... Ana hissedar olan Şahenk Ailesi, gruba kefil oldu” dedi
Bodrum Klasik Müzik Festivali’nin açılışı için Doğuş Grubu’nun davetlisi olarak Bodrum’a gittik. Doğuş Grubu, 7 sektörde 300’ün üzerinde yatırımı ve 35 bini aşkın çalışanı ile Türkiye’nin önde gelen grupları arasında.
Grubun, 12 bankaya olan 2.3 milyar euro’luk borcun yeniden yapılandırılması için bankalarla yürüttükleri görüşmeler ekonominin önemli gündem maddelerinden birisi. Uzun süredir beyanat vermeyen Doğuş Grubu’nun Başkanı Ferit Şahenk ile Bodrum’da bir araya geldik. Grubu ile spekülasyonlara da neden olan son gelişmeleri konuştuk. Hemen her gazeteden temsilcinin bulunduğu toplantıda Şahenk ailesinin, bankalara teminatın yanı sıra şahsi kefalet de verdiğini öğrendik.
Babasının öğüdünü tuttu
Ailesiyle şahsi kefaletin bir samimiyet göstergesi olduğunu söyleyen Şahenk babasının bir sözünü hatırlattı: “Babam hep sen inandığını göster ki, herkes inansın” derdi.”
Ferit Şahenk, Doğuş Holding CEO’su Hüsnü Akhan’ın başkanlığında, içinde duayen bankacı Ergun Özen’in de bulunduğu bir
Burçak Avcı ve Özlem Kunduracı'nın kurduğu BO21, sağlıklı bir şekilde kilo vermek isteyenlere danışmanlık hizmeti veriyor. Yöntemleri ise alışılmışın dışında: Danışanların buzdolabından restorandaki siparişine kadar her şeyi takip ediyorlar.
Evinize hazırlanmış yemek paketleri göndermiyorlar. Ancak uzman diyetisyenlerin hazırladığı menüler doğrultusunda 7/24 size besinleri ne kadar ve ne şekilde tüketeceğinizi söyleyen ve yönlendiren, aynı zamanda takip eden sağlıklı yaşam danışmanı onlar: Burçak Avcı ve Özlem Kunduracı. BO21 markasının kurucu ortakları. Neredeyse evinize gelip buzdolabınızı elden geçiriyorlar. Sizinle, yardımcınızla, dışarıda yiyorsanız restoranla temasa geçip öğün öğün ne yiyeceğinizi söylüyorlar. Her dakika telefonun diğer ucundalar. 21 günde alışkanlıkların oturmasından yola çıkarak bu sistemi yaratmışlar. 12 yıllık arkadaşlar. Bu işe karar verdikten sonra, ilk olarak ID Coaching International'da Uluslararası Koçluk Federasyonu (ICF) onaylı, profesyonel koçluk eğitimi almışlar. Daha sonra The College of Naturopathic Medicine CNM’den Nutrition for Everyday Living ve Detox, Cleanse and Weight Loss programlarını tamamlamışlar. Sorularımı yanıtladılar.
7/24
Bodrum'da, Regnum Golf&Country projesi kapsamında inşa ettikleri 55 villayı, kimsenin ev almak istemediği bir ortamda ağırlıkla Türk işadamlarına sattıklarını söyleyen Nurten ve Fikret Öztürk, "Bu bizim çılgın projemiz" dedi
Türkiye’nin 21’inci golf sahası geçtiğimiz hafta sonunda Regnum imzasıyla Bodrum’da açıldı. Öztürk Şirketler Grubu’nun gayrimenkul firması Regnum tarafından hayata geçirilen proje sadece golf sahası değil, tamamlandığında 300’e yakın villadan oluşacak bir yaşam merkezi olacak.
Yaşam merkezinde yapımı tamamlanan 55 villa satıldı. Regnum Golf&Country Bodrum’un açılış töreni, üç gün süren Fikret Öztürk Başkanlık Turnuvası ile birleştirilerek yapıldı. Türkiye’nin en büyük golf organizasyonuna imza attıklarını belirten Regnum Onursal Başkanı, Öztürk Grup ve OPET Yönetim Kurulu Kurucu Başkanı Fikret Öztürk, yatırımın detaylarını anlattı.
BAŞKAN KOCADON İKNA ETTİ
Regnum Golf&Country Bodrum’un yatırım hikayesinin 15 yıl önce bireysel olarak golfe merak sarmasıyla başladığını anlatan Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada Florida ve golfle öne çıkan diğer bölgelerdeki konseptten etkilendik. Oralara gider, neden bizde de olmadığını düşünürdük. Bodrum’da bu araziyi