Sina Koloğlu

Kenan İmirzalıoğlu hızlı döndü. 03 Medya ile ‘Fatih’ projesinde anlaştı. Kanal D’de yayınlanacak. Üzerine bir de film gelmiş; ‘Cingöz Recai’. Filmin ayrıntıları da ortaya çıktı. Motor tarihi 9 Haziran. Peyami Sefa’nın bilinen karakterinden yola çıkılarak günümüze uyarlanıyor.

Ekip de şöhretli

Haluk Bilginer, Meryem Uzerli, Serkan Keskin, Musa Uzunlar, Meriç Aral, Hakan Boyav, Cem Cücenoğlu. Hepsi başrol kadar önemli. Senaryo, Kerem Deren ve Pınar Bulut ikilisine ait. Yönetmen ise Onur Ünlü.

Hem film hem dizi

Merak ettiğim konu şu; iki büyük proje. Hazırlanması, role uyum sağlamak vs. bir zaman istemez mi? Koca ‘Fatih’ dizisi. Diğeri, önemli bir romanın her daim bir oyuncunun oynamak için can atacağı bir karakteri; Cingöz Recai. Kenan İmirzalıoğlu uzun zamandır yoktu. Epey bir enerji biriktirdi, şimdi bunu oyunculuk olarak bizlere sunma zamanı. Herhalde durum budur.

‘Kız Meselesi’ ve Elçin Sangu

‘Yeni Gelin’de Bella kuma olayına isyan ediyor. Hazar durumu şöyle özetliyor: “Bizim buralarda boşanma diye bir şey yok sevgilim. Eskisini bırakıp yenisini alamazsın.” Sonra abisinin durumunu anlatıyor: “Babam abimi aşık olmadığı biriyle evlendirdi. Adam 10 yıldır aşkını gizli saklı yaşıyor.

10 yıldır aşık olmadığı kadınla aynı yatağı paylaşıyor. Nazgül zamanla alışır. Hem bizim buralarda bunlar çok normal.” Bizim oralarda Nazgül aşık olmaya kalksa, kurşun adres sormaz ama! Sorsanız dizi cephesi, “Biz bunu eleştirmek için yazdık” der. Millet çok anlardı. “Demek oralarda öyleymiş, kadın da kabullenecek!” diye izlemiyorlarsa ne olayım!

Hocam nedir bu sendika?

“Hocam 26 milyon çalışan var. Bunun 12.7 milyonu işçi. Sendikalaşma yüzde 12,18, AB’de yüzde 23’lerde. OECD ortalaması yüzde 17’lerde. Aslında sendika mevzuatımız var, işveren engeli mi yoksa bilinçsizlik mi?” NTV muhabiri Berfu Güven, Prof. Cenk Kılıç’a sordu 1 Mayıs’ta. Küresel sermayenin mutlaka parmağı vardır bu işte!

Takımı ileri taşımak

Bursa-Galatasaray maçında beIN Sports yorumcusu Necati Ateş: “Selçuk takımı çok ileri taşıdı.” İleriyi bıraktık, biraz öne taşıyabilseydi yıllarca...

Yaşamı tasarlamak

‘Bilinçli Yaşam Tasarımcıs

‘Kısmetse Olur’ artık yayınlanmıyor. Evlilik programlarının kaldırılması tartışması bu sefer ciddiyete bindi.

Kanal D programı yayınlayacak mı, yayınlamayacak mı? tartışması sürüyor. Yapımcı Haluk Şirin’e sordum; “Sezon sonunda her durumda bitireceğiz” dedi. Yani çok fazla merak etmeye gerek yok diye düşünüyorum. Haziran ayında bitecekti, siz şimdiden bitti gözüyle bakın! Programdaki kardeşlerimizi de yeni şöhret hikayelerine uğurluyoruz! Ramazan’da Kanal D’de bir bilgi yarışma programı başlayacak.

Yeni dönemin adı; bilgili şöhretler

Malum evlendirme programlarıyla epey bir ‘şöhret’imiz oldu. Yapımlar büyük psikolojik baskı gördü. ‘Alternatif programlar’ düşünülüyor. İşaret fişeğini Haluk Şirin verdi; “İlk olarak ramazan ayında ‘19’ isimli bir bilgi yarışması Kanal D’de başlayacak. Haftada 5 gün ekranda olacak. Sloganımız, ‘Bir devir kapanıyor!’ Artık bilgili insanların TV’lerde şöhret olup, milyonlar kazandığı yeni bir dönem başlıyor olacak.” RTÜK’ün uyarılarını ciddiye aldıklarını söyleyen Şirin; “Bundan böyle topluma doğru rol modeller çıkaracak, yeni projelere ağırlık vereceğiz. Öğle sonrası kuşaklarında
bilgili şöhretleri tanıyacağız bundan böyle” dedi.

‘Haberimiz yok!’

İlker K

Bu haber yeni değil. Söylentisi oldu, sonra yalanlandı ve haber tekrar piyasaya sürüldü. Son bilgiyi içerden aldım. “Görüşmeler yapılıyor doğru. Ama ne zaman sonlandırılacağı konusunda net bilgi yok” denildi. Satış listesinde Star TV,
NTV, NTV Spor ve Puhu TV gibi mecraların 800 milyon dolar karşılığında Katarlı beIN Group’a satılacağı yazılmıştı. Londra merkezli birçok sektörle ilgili dünya çapında araştırma yapan IHS Markit analisti Orpheas Tapanlis’in, Amerikan Varitey dergisinde Türkiye dizi pazarıyla ilgili bir makaledeki sözünü not almışım; “Türk parasının değerinin düşmesi, medyaya yabancı girişimcilerin ilgisini daha da çekiyor.” Ne kadar bağlantılı bilemem ama yabancı sermayenin televizyon sektörüne hızla girişi bir tesadüf mü?

Sony’den, Netflix’e...

En son Sony Pictures Television, yerli dört kanalı (Planet Mutfak, Planet Türk, Planet Çocuk ve Planet Pembe) satın aldı. Şirketin Orta ve Doğu Avrupa, Afrika Başkan Yardımcısı Lyle Stewart, “Türkiye inanılmaz dinamik bir pazar. Uzun zamandır uygun bir işaret arıyorduk” diyordu. Netflix de Polonya’dan sonra Türkiye’yi seçti.

Şu an yüzde 6.5 gibi bir potansiyele sahip Türkiye’de.

Neden Türkiye?

Digital TV Research, Türkiye’nin

Son Bursa-Galatasaray maçında sanırım tavan yapan örneklerden birini yaşadık. ‘Pozisyon tekrarları’ öyle bir boyuta geldi ki, maçtan koptuk.

3 dakika aynı pozisyon gösterildi

Karşılaşmanın 25’inci dakikasında gelişen Galatasaray atağında Bruma’nın topunun, Ertuğrul’un ayağıyla müdahalesinin ardından eline çarpması tartışma yarattı. Bu önemli bir pozisyon. İzlerken tam anlaşılmıyor. Tabii ki ağır çekim pozisyon tekrarı devreye girecek. Buraya kadar sorun yok. Mesele, tekrarların çokluğu ve zamanlama hatasıyla izleyicinin maçtan kopması... 26 ve 28’inci dakikalarda da ilk görüntü geliyor pozisyonla ilgili.

O sırada top Galatasaray’ın ceza sahasına gelmiş. Nasıl gelmiş? Bilmiyoruz. Yetmedi 27.14’te tekrar bu pozisyona geliyoruz. O sıra maç devam ediyor. Gördüğümüz topun yine Galatasaray’ın sahasında olduğu. Nasıl gelmiş, yine bilmiyoruz. Ve 28.03’te yine o pozisyon. O sırada ev ahalisi kararını verdi; “Böyle yayınlanacaksa biz maç izlemeyelim.”

‘Türkiye’de bir dizinin izlenebilir hale getirilen günlük çekim süresi 25 dakika’ (Fransız Telerama dergisinde ‘İstanbullywood; Dizilerin Fabrikası’ başlıklı 28/12/2014 yılında yayımlanan makaleden). Türkiye’de çekilen dizilerin ham görüntülerinin işlenip, izlenir hale getirilme süresi 25 dakika. “Ne olmuş, ne var bunda?” diye soracaksınız. Bu süre bir batı dizisinde günde ne kadar? Altı dakika. Günlük çektiği görüntüleri altı dakikada hazır hale getiriyorlar. Bir sinema filminin batıda günlük izlenebilir hale getirilme süresi ise iki dakika. Bizim dizi oyuncusunun “Yazı boş geçirmeyelim, aradan bir film çıkaralım” dediği ülkemizde sizce bu süre ne kadardır? Türkiye fason dizi ve film üretim merkezi oldu. Daha çok üretim ve bunun için haddinden fazla çalışma saatleri mevcut. ‘Türk lirasının değerinin düşmesi, yabancı girişimcilerin medyaya olan ilgisini daha da artırıyor’; batılı medya araştırma şirket analizlerinden bir demet, sanki sektörü özetler gibi. İlgi alanı tabii ki televizyon ve dizi sektörü. Bu konuya ilerleyen günlerde değineceğim.

170 dakika çekim 16 saat çalışma!

Sektörün eskilerinden, 12 yılını vermiş bir isme, “Dizilerde kaç kişilik ekipler halinde çalışılıyor, 50

Evlendirme programları kaldırıldı mı? ‘Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, arkadaş bulma amacıyla kişilerin tanıştırıldığı ve/veya buluşturulduğu türden programların’ yasaklanması bu haberlere neden oldu. Sıcağı sıcağına konu Habertürk ‘Gündem’ programında konuşuldu. Celal Ülgen ilginç bir yorum yaptı: “Sevgili bulmak diye bir program yok. Flört bulma programı yok. O zaman arkadaş bulma programı deyince, evlilik programlarının tümünün içine gireceği düşünülüyor. Şahsen olumlu düşünüyorum.”

Ülgen, “Reyting uğruna yönlendirmelerin yanlış yapılmasını birtakım ilişkilerin sanki legal ilişkilermiş gibi empoze edilmesini önlemiş olur” dedi. Programın moderatörü Senem Toluay Ilgaz, “Peki bunların KHK ile yapılması?” diye sordu. Ülgen, “Siyasi iktidar olağanüstü hali çok sevdi. Yasayla yapılması gereken olağanüstü hal tasarısıyla yapıyor. Mecliste görüşülecek ve karşı çıkanlar olacak. Siyasi iktidar yandaşları tarafından da baskı yapanlar olacak. Bütün bunları düşünerek OHAL gündemdeyken KHK ile yapmış oluyorlar” şeklinde konuştu.

Aslında yasaklanmadı

‘Bu evlendirme programlarını kapsamıyor’ diye karşı haberler de çıktı. ‘Uydudan yayın yapan gergedan boynuzu satanlarla ilgiliymiş!’ ‘Bu

FOX’un ‘Dayan Yüreğim’ dizisi final yaptı. Cansel Elçin’in
başrol oynadığı dizilere baktım; ‘Eve Dönüş’, ‘Kötü Yol’ bir sezon, ‘Yalancı Bahar’ 9 bölüm ekranda olmuş.

Kara Fatma Marksist mi?

Kanal D’nin ‘Vatanım Sensin’ dizisinde
Kara Fatma, “Son tahlilde” diye bir söz söyledi. Kendi değil tabii, senaryo böyle buyurdu. Ne zamana, ne mekana ne de söz konusu kişiye uyan bir laf değil.