Milliyet’in Ege ekinin 25 yılını doldurması ile düşünmeye başladım; “Yerel basını önemli kılan unsurlar nelerdir ve günümüz teknoloji dünyasında varlığını neden sürdürmesi gerekiyor? “ diye.
Aklıma ilk gelen, yerel basının Türkiye’nin yakın tarihine damgasını vurmuş bir organ olması oldu.
Bölgenin ve yörenin sermaye yapısı, ekonomik olanakları, sınıfsal yapısı ve tüm sorunları yerel basını ve onun kurumsal yapısını belirleyen yapıtaşları oluyor.
Yerelin sorunlarını ulusala taşımakta köprü vazifesi görmesi de, yerel basını stratejik açıdan vazgeçilmez kılıyordu.
En önemlisi de Cumhuriyet kazanımlarının taşıyıcısı rolünü üslenerek günümüz Türkiye’sinin bu günlere gelişinde önemli bir rol üslenmiş olmasıydı.
Yerel basının güçlü ve bağımsız bir kurumsal yapı olabildiği ölçüde demokrasinin gelişimine olanak sağlayabildiğini söyleme gerek yok sanırım.
Ne kadar şanlısıyım ki bende 12 yıldır Milliyet Gazetesi’nin Ege ekinin köşe yazarı olarak böylesi önemli bir yapıtaşının, küçükte olsa bir parçasıyım ve özgürce yazabiliyorum.
Yerel ve yaygın basın ve gazeteler zaman içinde gücünü ve etkinliğini yitirmiş, yerini genişleyen medya seçkisindeki diğer kitle iletişim araçlarına ve sosyal medya araçlarına bırakmış gibi görünse de, yeri her zaman baki olacaktır.
Çünkü, yerel basın yereldeki haberi ulusala taşımakta ve gündemi yerele çekmekteki en etkili kitle iletişim aracıdır.
Daha küresel bir bakış açısıyla konuya yaklaşıp yereli ‘genelin içinde bir bölüm, bütünün içinde bir parça’ olarak değerlendirmeye devam ettiği için her devrin gereksinimi olarak kalmaya devam edecektir.
Benimde içinde köşe yazarı olarak yer aldığım Milliyet Gazetesi’nin Ege ekine gelince; 25 yıllık bir Ege kültürünün, yaşanmışlıklarının ve yaşanamamışlıklarının bir temsili niteliğindedir.
Ege’ye özgü olan her şeyin sesi olarak var olmasını ve daha nice 25 yıllarını kutlamasını temenni ediyorum.
Yazmak cesaret işidir diyorum.
Kitlelerin en temel haber kaynağı olan gazetede yazmaya cesaret eden tüm gazeteci arkadaşlarımı da kutluyorum.