Bayramda insanı bir “tatil telaş” alıyor; istiyorsun ki hem ailenle ol, eski bayramları yaşa, hem de biraz nefes al, 1-2 gün de olsa dinlen. İşte tam da bu anda bazı sorular sormaya başlıyorsun kendine;
“Yaşamak için mi çalışıyoruz, yoksa çalışmak için mi yaşıyoruz?”
Birbirinin içine geçmiş bu sorunun birden çok cevabı olduğunu biliyorum. Bu soru hakkında başkaları ne düşüyor merak ettim. Hiç vakit kaybetmeden “Hadi cevaplayın bende Bayram günü için yazacağım yazıda yer vereyim” dedim. Twitter kullanıcıları sağ olsun, 1-2 saat içinde 60’a yakın kullanıcıdan cevap aldım. Doktorlardan, ev hanımlarından, gazetecilerden, radyoculara... Yöneticilerden, mühendislerden, üniversite öğrenci-lerine...Yazarlardan, senaristlerden yönetmelere kadar bir çok kişi cevapladı bu soruyu... Üstelik de 140 karakterde anlatmaya çalıştılar.
İşte size onlardan seçmeler...
* Yaşamadan çalışıyoruz yaşamak istediğimiz hayatı elde edebilmek için.
* İstediğim meslekte çalışabilme lüksüm ve hırsım olsaydı şayet eminim çalışmak için yaşardım ‘’ama içimde şarkı bitti’ derler ya:)
* Evde ki hesapta bir aksilik olmadan ve iş kolik olmadan kimse çalışmak için yasamaz. Onlar da hasta zaten ;)
* Şöyle de olabilir soru; yaşamak (tadını çıkarmak) için mi çalışıyorsunuz, yaşamak (hayatta kalmak) için mi çalışıyorsunuz?
* İkisi için de yaşadığım durumlar oldu... Bu günlerde keyfimce yaşıyorum ;)
* Her iki soru da birbirlerini tamamlayan birer doğru...
* Hayatımı istediğim yönde ve güzellikte yaşamak için çalışıyorum. Gerçi benim işim biraz da içimdeki çocuk sevgisinin eseri :)))
* Yaşamak için çalışıyorum, çalışmak iyi bir şey olsa, üstüne para vermezlerdi :))))))))
* Ben çalışmak için yaşıyorum. İnanılmaz zevk alıyorum. Hayata dair iz bıraktığımı hissettiriyor bana.
* Ben bu soruyu iş kolik olan babama lise-1 de sormuştum. o da büyüyünce anlarsın demişti. Büyüdüm şimdi. Anladım tabi ki de :)
* Hiç bir zaman iş kolik olamayacağım için sanırım yaşamak için çalışanlardanım.
* Ben yemek için yaşıyorum. Bir de gezmek için çalışıyorum.
* Bir şekilde yaşıyoruz amaçsızca!
* Ben çalışmazsam zaten kendiliğinden ölürüm...:):):)
* Ben bir doktor olarak, yaşamak için çalışıyorum. Hem de çoookkkk...
* Çalış çalış nereye kadar, ben kendimi 28’imde emekli ettim:)
Yurtdışında çoktan popüler olan, Türkiye’de ise popüler olma yolunda hızla ilerleyen sosyal medyanın Facebook’ tan sonraki yeni gözdesi olan Twitter’ dan bahsetmek istiyorum.
Twitter, temelde o an ne yaptığınız, ne hissettiğiniz, yazdığınız ya da bilgi aktardığınızda sizi takip eden diğer kullanıcıların o an okuduğu bir anlık ileti sistemidir. Twitter da amaç sizi takibe alan kişilere yazdığınız andaki eyleminizi, düşüncenizi, aktivitenizi bildirmek, o konular hakkında bilgi vermektir. İster masum bir mesaj vermek için kullanın, ister bir etkinliği duyurun, isterseniz siyasi fikirlerinizi paylaşmak için kullanın.
Ücretsiz bir hizmet olan Twitter dünyasına girmek için yapmanız gereken ilk iş; dan bir twitter hesabı edinmek. Twitter’ daki mesajlara “Tweet” deniyor ve bir tweet 140 karakterden daha uzun olamıyor.
Yurtdışında olduğu gibi, Türkiye’de de birçok ünlü Twitter’ı kullanıyor. Türk kullanıcıların Twitter’e akın akın üye olmasının nedeni ünlülerin, gazeteci, yazar ve sanatçıların aktif bir şekilde twitter’ı kullanmaları. Şahnaz Çakıralp, Kıvanç Tatlıtuğ, Gülben Ergen, Ece Vahapoğlu, Ceyda Düvenci, Serra Yılmaz, Gani Müjde, Tuna Kiremitçi, Nazlı Ilıcak, Selçuk Erdem, Ayşenur Yazıcı, Bedri Baykam, Ayşe Özyılmazel, Serdar Turgut, Cüneyt Özdemir, Ahmet Hakan ve Oray Egin bunlardan bazıları. İlk üye olduğunuz da “çok sıkıcı” diyebilirsiniz ama zamanla arkadaşlarınızı takip etmeye başladıkça, ünlülerin tweet’lerini okudukça ne kadar keyifli bir sistem olduğunu anlayacaksınız.
“NEFESLE HAYAT” Merkezi açılıyor!
İzmir’in tanınmış simalarından Nefes Terapisti Semra Bakioğlu ve Umay Karabece çalışmalarını daha çok kişiye ulaştırabilmek adına 4 Aralık da “NEFESLE HAYAT” Merkezini Alsancak’da açıyorlar. Bedeninizde canlılık, zindelik hissetmek, daha sağlıklı bir ruha ve bedene kavuşmak, düşünce yapınızı değiştirmek, olumsuzluklardan kurtulmak istiyorsanız bu merkezde aradığınızı bulacağınıza inanıyorum.
Transformal Nefes, Meditasyon, Reiki, Taşlarla Terapi, Hipnoz, Kuantum, Yoga, Plates - masaj -Yıng-Yang Masajı, Herbal Sıam, Kese Masajı, Shıatsu gibi konularda eğitim almak, uygulama yapmak isterseniz Uzak Doğunun pek çok ruhsal arındırma tekniğini öğrenen Semra Bakioğlu ve ve Umay Karabece’nin birikimlerinden yararlanabilirsiniz. Şair Eşref Bulvarı, No.43, Daire. 1, Alsancak, İZMİR www.nefeslehayat.com 0232.464.6457
Kulağımızın pası, İdil Biret’in piyano resitali ile silinecek
Dünyaca ünlü piyanist İdil Biret Türk-Amerikan Derneği’nde konser vermek üzere İzmir’e geliyor. Uluslararası üne ve başarıya sahip piyanist İdil Biret’in Schumann ve Brahms’ın eserlerini seslendireceği konser 10 Aralık Perşembe günü. İzmir’in müzik hayatına önemli bir katkıda bulunacak olan ve 2009’un son konserlerinden biri olan İdil Biret Piyano Resitali’ni kaçırmayacağınızı umuyorum.
Tarih: 10 Aralık Perşembe. Saat: 20:00.
Yer: Türk-Amerikan Derneği
Ücret: 20 TL