ABD’nin önemli gazetelerinden The New York Times’in “2010’da gidilmesi gereken 31 yer” listesinde Çeşme 8. sırada yer aldı. 1. sırada Sri Lanka’nın olduğu listede Çeşme, 19. sırada yer alan İstanbul’un da önüne geçti.
Çeşme’nin, özellikle Alaçatı sayesinde son yıllarda edindiği popülariteyi fark etmemek imkansız iken, New York Times’da yer alan bu haberle nasıl bir turist akınına uğrayacağını hayal bile edemiyorum. Geçen yaz dahi Alaçatı sokaklarında yürüyemez, restoranlarda haftalar öncesinden yer bulamaz olmuştuk. Bu yaz neler olacak, endişeli bir bekleyiş içindeyim. Gerçi yazı beklemeye gerek de kalmadı, şimdiden hafta sonları Alaçatı sokakları dolmaya taşmaya başladı, bazı oteller yaz ayları için tüm odalarına rezervasyon almış durumdalar.
Değerlendirebilecek miyiz?
Tüm bunlar iyi hoş da, listede 8. sırada yer almamızı Çeşme için turizm ve tanıtım açısından büyük bir fırsat olarak değerlendirebilecek miyiz acaba? Yoksa bir zamanlar gözümüzün önünde harcanıp giden Kuşadası ya da Bodrum gibi mi olacağız? Onun yerine Saint Tropez, Capri, Como ve İbiza gibi Dünya jet sosyetesinin tercih edeceği tatil şehirlerinden biri olsun istiyorum. İstemekle olmuyor elbette, yapılması gereken çok şey var.
Son 2-3 haftadır keyifle Çeşme’de bulunan ya da yeni açılan mekanları yazıyorum, yazmaya da devam edeceğim. O kadar güzel ve Dünya standartlarında mekanlar açılıyor ki yazmamak elde değil. Mekan sahipleri harıl harıl çalışıyor. Sadece iyi mekanlara sahip olmakla olacak iş değil bu. Böyle bir fırsat her zaman ayağımıza gelmez. Çeşme’yi dünya markası yapmak için yapılacak çok iş var.
Sörf cennetindeyiz diyoruz... Biz kendi kendimize sörf yaparken, önce İstanbulluların ilgisini çektik, şimdilerde ise uluslararası organizasyonlar yapılıyor. Ben de geçen haftalarda henüz sezon tam başlamadan sörf plajına gitmeye kalktım. Hayatımda gördüğüm en büyük yuvarlak kavşaklardan biri ile karşılaştım. Dört yol ağzına, Amerika’daki otoyollara yakışır büyüklükte bir yuvarlak yapıp, çiçeklendirmişlerdi. 3-4 şeritli bir yol düşünmeyin sakın sadece bir arabanın geçebileceği yol ve kocaman bir yuvarlak kavşak. Kurallara göre böyle bir kavşak yapılması gerekliydi ki yapmışlar. Ama kesin bu yaz orada trafik sıkışacak...
Dillere destan, gece hayatının kalbinin attığı muhteşem bir Aya Yorgi koyumuz var. Shayna, Paparazzi, Sola-More’den sonra Babylon ve Marrakech de bu yaz Aya Yorgi’deki yerini aldı. Buraya kadar her şey harika, taa ki bu “clup”lara gitmeye kalkana kadar. Yıllardır yama üstüne yama yapılan, trafiğin sıkıştığı daracık bir yolu var. Biraz geç kaldınız mı otopark bulmanız da imkansız! En azından bunları düzeltebiliriz.
Eski bir İzmir sloganından kopya çekeyim: “Çeşme güzel, mekanlar güzel, yollar neden güzel olmasın? Otoparklar neden yeterli olmasın?”
İşte “Gidilmesi Gereken 31 Yer”
1. Sri Lanka 2. Patagonya Şarap Üretim Merkezleri 3. Seul 4. Mysore-Hindistan 5. Kopenhag 6. Koh Kood-Tayland 7. Şam 8. Çeşme 9. Antartika 10. Leipzig 11. Los Angeles 12. Şanghay 13. Mumbai 14. Minorca-İspanya 15. Kosta Rika 16. Marakeş 17. Las Vegas 18. Bahia-Brezilya 19. İstanbul 20. Şenzhen-Çin 21. Makedonya 22. Güney Afrika Cumhuriyeti 23. Breckenridge 24. Karadağ 25. Vancouver Adaları 26. Kolombiya 27. Kitzbühel-Avusturya 28. Norveç 29. Gargano-İtalya 30. Kuala Lumpur 31. Nepal
Ünlü DJ Boy George İzmir’de
Sokakları tasarım inek heykelleri süsleyecek
2007’de üç ay İstanbul sokaklarını süsleyen, çeşitli firmaları temsil eden, ünlü tasarımcılar tarafından yapılmış rengarenk inek heykellerini hatırlayacaksınızdır. Uluslararası organizasyon CowParade bünyesinde gerçekleştirilen bu etkinlik bu sene “CowParade İzmir 2010” ismi ile İzmir’de gerçekleştirilecek. 58 şehirde yapılmış olan CowParade, bu sene İtalya’da Roma, Fransa’da Bordeaux, Brezilya’da Sau Paolo, Tunus’ta Tunis, Avusturya’da Margarita River ile eş zamanlı İzmir’de gerçekleşiyor.
Organizasyonun amacı; yapıldığı şehirlerde ses getirerek, şehrin tanıtımına, turizmine, sahip olduğu marka zenginliğine, sanat ve tasarım alanındaki yaratıcılığına, sanata olan ilgisine, esprili bir anlayışla dikkat çekerken sosyal sorumluluk projeleri için kaynak yaratmak. 17 Haziran’da İzmir ve Çeşme’nin bütün sokak ve caddelerini, turizm alanlarını süslemek üzere şehre inecek inek heykelleri, kasıma kadar sokaklarda sergilenecek. Kasımda müzayede ile satılacak ineklerden elde edilen gelir Ege Bölgesi Sanayi Odası Vakfı-Eğitim Burslarına ve Zihinsel Özürlüleri Yetiştirme ve Koruma Vakfı’na bağışlanacak.
Sizin de bir inek heykeliniz olsun, hem firmanızın tanıtımını yapmak, hem İzmir sokaklarını renklendirmek, hem de projeye katkıda bulunmak isterseniz, 20 Mayıs’a kadar inek satın alabilirsiniz.
www.cow paradeizmir 2010.com