Bugün Dünya’nın en büyük sivil toplum örgütlerinden olan, ülkemizde de etkin bir şekilde çalışan Rotary’nin nasıl bir dernek olduğu, amaçlarının ne olduğu, Rotary adına gönüllülük esasına göre aileleriyle çalışan Rotaryenlerin kimler olduğu ve neler yaptıkları konusunda toplum olarak çok sağlıklı bilgilere sahip değiliz.
Ülkemizde genel bir ön yargı var maalesef! “Düzenli buluşup yemek yerler, aynı renk ceketi giymiş adamlar, kadınlar fotoğraf çektirip bir şeyleri kutlarlar, ufak tefek yardımlar yaparlar...” diye yanlış bir kanı var. Oysa amaçları küçük küçük yardımlar yapıp anlık sevinçler yaratmak değil elbette. “Balık vermektense, balık tutmayı öğretmek için”, kalıcı çözümler yaratmak için uğraşıyorlar.
Önce kaynak oluşturuyorlar
Bunun için de ödedikleri aidatların yanı sıra uluslararası Rotary Kulübü’nden ve uluslararası Rotary Vakfı’ndan kaynak sağlayarak projeler geliştiriyorlar.
Üyesi olduğum kulübüm Kültürpark Rotary de Amerika IR 6900. Bölge (Griffin) Kulübü olan Roswell Rotary Kulübü ile bir bağış projesi gerçekleştirdi. Narlıdere’de bulunan “Nar Taneleri Engelli Bakım Merkezi”ne, engelli çocukların transferleri için kullanılmak üzere bir adet Peugeot marka BIPPER model araç bağışında bulundu. Ayrıca bir adet çocuk oyun parkı da yaptırdı.
Engelli spor alanı da yolda...
Kültürpark Rotary Kulübü Dönem Başkanımız Mehmet Tantürk önderliğinde Nar Taneleri Engelli Merkezi için yeni bir eşli bağış projesi olan “engelli spor alanı” konusu üzerinde de hızla çalışıyoruz.
Söylemeden geçemeyeceğim: Bu dönem Türkiye’de ikinci Bölgemizde de ilk kez bir kadın Guvernör önderliğinde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bölgemiz ilk kadın Guvernörü Yeşim Yöney’den sonra kadın guvernör sayımızın artacağını ümit ediyorum.
İzmir’i de içine alan Ege Bölgesi Rotary Kulüpleri’nin bağlı olduğu 2440. Bölge’deki kulüpler ve çalışmalarla ilgili ayrıntılı bilgi almak isterseniz www.rotary2440.org sitesini ziyaret etmenizi tavsiye edebilirim.
Hayat, bunu bana yapma!
Mutlu olmak için bir şeylerin olmasını beklemekten vazgeçin. Kendimi örnek verecek olursam “Hayat bunu bana neden yapıyorsun?” demiyorum artık. Mutluluk insanın kendi içinde saklı çünkü. Her şeye rağmen mutlu olmayı başarabilmemiz gerekiyor. Hiç bir mutluluk kolay gelmiyor elbette. Einstein’ın da dediği gibi: “Mutlu olmak istiyorsan bir amaca bağlan. İnsanlara ya da eşyalara değil”
Biraz da hoşgörülü olmak lazım. Bu sefer de Dale Carnegie’nin bir sözü geliyor aklıma: “Toplumsal hayatta en yararlı erdem hoşgörüdür.” Bir de “İnandığın gibi yaşayamazsan, yaşadığın gibi inanmaya başlarsın” meselesi var. Umudumuzu hiçbir zaman kaybetmemeyi ve mutluluğu uzaklarda değil içimizde aramayı, sahip olduklarımızla mutlu olmayı bilebilmeliyiz.
Ege Lezzetleri Köşesi
Çalışma hayatının verdiği stresi hafifletmek için kendinizi öğle yemeği ile ödüllendirirseniz size bir müjdem var: Swissotel Grand Efes’te Cafe Swiss, ocak ayından itibaren her ay farklı mutfaklardan örneklerle oluşturduğu tema köşeleriye konuklarına lezzetli sürprizler hazırlamaya başladı. 17-21 Ocak tarihleri arasında Cafe Swiss’te özel Ege Lezzetleri Köşesi ile ev yemeği özleminizi dindirebilirsiniz. Pazar günleri de ailenizle caz müziği eşliğinde keyifli bir brunch geçirmek isterseniz Cafe Swiss’i tavsiye ederim. Hafta içi zengin açık büfe öğle yemekleri KDV dahil kişi başı 36 TL, pazar günleri canlı caz müziğiyle brunch ise KDV dahil kişi başı 48 TL. 0232 414 52 12