Sezin Sivri

Sezin Sivri

Tüm Yazıları

Artık gazete köşeleri kadınların. Ne güzel akımdır bu, hangi gazeteyi açsam bol bol kadın köşe yazarı görüyorum. Hafta sonu eklerinden ana gazetelere, bölge eklerinden ulusala geçiyorlar. Eskiden röportajları kadınlar yapardı artık köşeleri kaptılar. Erkeklere geçmiş olsun diyorum.
Sevdim ben bu trendi: “köşe yazarı kadınlar.”


Hepsi iyi mi yazıyor derseniz, yooo. Tıpkı benim gibiler, gel gitler ile dolu yazıları. Bir bakıyorsun keskin zeka ürünü cümleler var satırlarında. Vay be diyorsun ne kadın, hayata meydan okumuş; el alem ne der umursamıyor, ne kadar cesur kalemi. Başka bir gün polyana modundalar, hayat güzel falan yazıyorlar. Herhalde aşık oldu diyorsun, kilo vermiş de olabilir. Bir bakıyorsun fena halde depresifler ya da öfke kusuyorlar. Ya kıskançlık krizinde ya da malum günlerinden birinde olmasına veriyorsun yazdıklarını. Hormonları nasıl çalışıyorsa öyle yazıyorlar işte. Bunların hepside zaten, hayatın hallerin biri değil mi? Ne hissediyor, ne yaşıyor, ne gözlemliyorlarsa onu yazıyorlar. Erkek Ego’su, kasıntısı yok yazılarında. Eee buda onları daha bir okunası kılıyor.

Haberin Devamı


Ve yazmak kadınlara fena halde yakışıyor. Helal olsun diyorum, hepsini tebrik ediyorum.

Köşeler kadın gazetecilerin

Şişko ve selülitli

Gülben Ergen’in selülitleri, Deniz Seki’nin kiloları mevzu bana bir Nasreddin Hoca fıkrasını hatırlattı.


Nasreddin Hoca’nın kadılık (hakimlik) ettiği günlerde adamın biri yanına gelir. Adam, komşusundan şikayetçidir. Derdini anlatır. Hoca, adamı güzelce dinledikten sonra “Haklısın!” diyerek gönderir.


Biraz sonra adamın şikayetçi olduğu komşusu çıkagelir. O da az önce gelen komşusundan şikayetçidir. Derdini anlatır, hakkını ister. Hoca onu da güzelce dinler, sonra “Haklısın!” diyerek onu da yollar.


O sırada Hoca’nın yanına gelmiş bulunan ve konuşulanlara kulak misafiri olan karısı, bu işe şaşar. Hocaya ”Hoca Efendi! Sen nasıl kadısın? Birbirinden şikayetçi olan iki adamın ikisi birden hiç haklı olur mu?” diye sorar. Karısının bu sözleri üzerine Hoca, bir süre düşünr şöyle der “Hatun, sen de haklısın.”

Haberin Devamı


Ünlülerin bu hallerini fotoğraflayan magazin gazetecileri de haklı, manşetlerin acımasızlığına isyan edenlerde, fotoğraflarının çekilmesini istemeyenlerde. Biz de millet olarak haklıyız; fotoshop mağduruyuz gerçek hallerini merak ediyoruz.


Gülben Ergen’in selülitli hali için, ben 3 çocuk annesiyim açıklamasını yapması kimseyi tatmin etmedi. İşine gelince kutsal meslek annelik sınıfına sığınmak, işine gelince ben sanatçıyım demek olmuyor. Deniz Seki için atılan “Deniz Anası” manşeti gerçekten çok üzücüydü. Haddini aşan bir manşet olmuş. Duygusal şiddet kıvamında bile denebilir. Herkes fit olacak, selülitsiz olacak diye bir şey söz konusu olamaz elbette. Bir nevi faşizm ya da ırkçılıktır bu!
Hayatın gerçeklerinden bir bu; kadın dediğin az da olsa selülitli olur. Doğamız gereği böyle. Zamanla, yaşımız ilerledikçe kilo alıp kalınlaşıyoruz da. Çok azlarımız fit kalıyor. Tanrı kadına bu yönden pek acımıyor maalesef.

Bronzlaşmak istiyorum

Biraz bronzlaşmak istiyorum, yanlış olduğunu bildiğim halde kendime hakim olamıyorum. Zararlı olduğunu bile bile yaz başı birkaç seans solaryuma giriyorum.

Haberin Devamı


Önce solaryumla yaza hazırlık olarak başlıyor bronzlaşma serüvenim. Ardından 40 derece güneşin altında saatlerce yatmaya kadar uzanıyor. Şahsen 15 dakika yerinde duramayan ben, kendime saatlerce güneşin altında yatma işkencesi yapıyorum. Derim kızarmış gerilmiş, tepemdeki güneşin bazen de son ses çalan müziğin etkisi ile artık düşünemez, hissedemez hale geldiğimde pes ediyorum. Birde günlerce “dokunulmazlık” ilanım başlıyor. Yanımdan geçenlerin rüzgarı bile kızarmış tenimin acısını tetikliyor. Peki ben ne yapıyorum? Güneşlenmeye devam ediyorum...


Madem bu kadar zararlı geçsin artık şu brozluğun modası. Beyazlık güzeldir denilsin, köşe bucak kaçalım güneşten. Bitsin bu çile. Güneşlenmek kansere neden olur, yaşlandırıyor laflarını kimse dinlemiyor. Bu güzellik de göreceli bir hadise zaten. Üstelik dönem dönem kriterleri de değişiyor. Beyazlık güzeldir desinler, trend olsun 5 dakika güneşe çıkarsam namerdim.