“Kansere Değil Hayata Şans Ver” sloganıyla yola çıktılar. Uluslararası Lions Kulüpleri 118-R Yönetim Çevresi Federasyonu, Sağlık-Eğitim Muhabirleri ve Danışmanları Derneği’nin (SEMDER) desteği ile bir yardım kampanyası başlatıldı. Amaçları Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), İnciraltı Yerleşkesi Sağlık Kampusü’nde 150-200 yataklı yapılması planlanan Türkiye’nin en kapsamlı Onkoloji Hastanesi’ni İzmir’e kazandırmak. Projesi Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün tarafından geliştirilen ve bittiğinde Türkiye’nin en önemli kanser hastanelerinden birisi olacak DEÜ Onkoloji Hastanesi şu anda sırada bekleyen hastalar için umut kaynağı. Bu kadar yaygın bir hastalıkla mücadele etmek, yetersiz tesis ve hastaneler nedeniyle sıkıntılar yaşanmasına dur demek için kollar sıvandı. Rektör Tüzün’ün ortaya attığı hastane projesinin başlatılması için Hakkı Keleşoğlu 50 bin liralık bir bağışta bulundu. Bu sayede Rektör Tüzün’ün hayallerini süsleyen bu proje başlamış oldu.
30 milyon liraya mal olması beklenen projenin gerçekleştirilmesi için bütün işadamları ve hayırseverlerin desteği gerekiyor. Uluslararası Lions Kulüpleri Federasyonu Başkanı Nasuhi Öndersev ise hastane için 6 Nisan Çarşamba akşamı, İzmirli işadamlarının katılacağı bir yardım balosu düzenledi. Basit bir bina yapımı değil: En güncel tedaviye hiç beklemeden ulaşabilmeyi sağlamak için başlatılan bu projeye ciddi destekler bekleniyor.
Davetiyeler için Sahne 360 Tel: 0232 463 76 63 kişi başı 150.00 TL. Sadece yardım balosu için; davetiye banka hesap no: Uluslararası Lions Dernekleri 118R Yönetim Çevresi Federasyonu-Akbank İzmir Şubesi (006) 166025- “Bağış Hesabı.” Kampanya Proje Koordinatörü Burcu Tuna Tel: 0531 625 36 77 - 0530 967 18 01
Her renge boyadın, kaldı fıstıki yeşil “Üç milyondan fazla işsiz varmış. İlk üç sıradaymışız işsizlikte. Biz de inandık! Aslan gibi asgari ücretin var senin be... 660 TL.
Bak sen şimdi nasıl değerlendireceğini bilemezsin bunu. Ben sana söyleyeyim, hoş bana kalmadan devletim açıklamış. Demiş ki; bunun % 33.7’siyle doya doya yemek ye. Üşenmedim hesapladım, günlük 7.41 TL çıktı. İyi para! Nerden baksan 7-8 ekmek alırsın. İlla boğazımda kalır benim dersen, ekmeği 2 eksik al ki; tasarrufunla hem üstüne su içersin, hem sen de bir şeyi itelemiş olursun...
Ya da dua et boğazında kalmasın. Amannn kalsa da ne olur ki? İzmirli olsan arsenik marsenik takmaz içersin musluktan ama, sen alıştın zaten susuzluğa. Biri çıkıp, senin için bu işi suya sabuna dokunmadan çözecek gibi az bekle. Senin derdin neydi? Ne diyordun bakayım sen? Özgürlük de mi? Açım ama özgürüm. Ben de onu diyorum işte; bak sırf sen özgür ol diye Anayasa’nın ilk üç maddesini de değiştirmeyi öneriyor amcalar, teyzeler. Hem Fransa’da falan da böyleymiş. Biz ilk üçteyiz aslanım, cicim benim; her renge boyadın kaldı fıstıki yeşil de mi?”
Mizah gücü yüksek bir arkadaşımın yazısını sizlerle paylaşmak istedim. Teşekkürler Ozan...
Ot sevenler haydi bugün Alaçatı’ya “Otların Rüzgarlı Öyküsü” efsanesinden yola çıkarak başlayan Alaçatı Ot Festivali’nin 2.si bu yıl 2-3 Nisan’da yapılıyor. Güneşin bize yavaş yavaş göz kırpmaya başladığı şu günlerde pazar gününüzü geçirmek için Ot Festivali’nden daha keyifli bir etkinlik düşünemiyorum.
Festivalin son günü olan bugün Saat 10.00’da Ot Toplama Yarışması, saat 11.00’de Yemek Yarışması düzenlenecek. Alaçatı Meydanı’nda amatör ve profesyonel aşçıların ot yemekleri yarışacak. Ödül töreni ise saat 17.00’de. Yarışmanın en güzel tarafı, izleyicilerinin ot yemeklerinin tadına bakabilecek olmaları. Festivalde farklı etkinlikler de var: Çevre ve doğa temalı çocuk etkinlikleri, Ayhan Sicimoğlu konseri ve imza günü.
55 ot yemeğinin tarifinin yer aldığı “Alaçatı’nın Yarışan Yemekleri” kitabı da festival süresince lezzetseverler için festival alanında olacak.