Sezin Sivri

Sezin Sivri

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Cuma sabah çok erken uyandım. Erken uyandığım sabahları seviyorum. Fakat bu cuma, güne keyifsiz başladım.
“Kadına şiddette son nokta” manşeti ve haberle verilen fotoğraf beni alt üst etti. Bu fotoğraf diğerleri gibi değildi.
“Kadına şiddete” dikkat çekmek maksadıyla ana sayfaya konan “yarı çıplak bir halde yatan sırtından bıçaklanmış kadın” fotoğrafı ile karşı karşıyaydım.
Kendimi üç kefeye de koydum.
1- Sağlıklı herhangi biri.
2- Şiddet eğilimli, suç potansiyeli taşıyan biri.
3- Mağdur ve yakınları.
Neler hissettiğime gelince...
1- Sağlıklı biri olarak bende “Kadına şiddete hayır” gazı vereceğine, haberden kaçma isteği uyandırdı, öyle ibret falan almadım.
2- Şiddet eğilimli biri gibi düşünmeye çalıştığımda ise kafamda yeni fikirler canlandı, uygulayabileceğim şiddetin dozu konusunda sınır tanımam gerekmiyor, diye düşündüm.
3 - Mağdur ve yakınları olsaydım, o gazeteyi görmeyi istemezdim, tahammül edemezdim, yaşarken bin defa ölmek olurdu bu. O fotoğraf artık ebedileşmişti, bana acımı unutturma sansı vermeyecekti!
* * *
Bu arada tepkileri anında alabileceğiniz sosyal medyada malum gazete ve haberi yerden yere vurulmaya başlamıştı. Sabah gazetesini eline alan, twitter’da tepkisini dile getiriyordu.
Ben de bir yandan kadına yönelik şiddete, kadın bedenini istismar ederek dikkat çekmek gafletinde bulunulmuş, bu bir gazeteye yakışmaz, diye düşündüm. Diğer yandan ise içten içe ‘olur böyle hatalar, keşke olmasaydı’ diye düşünüyordum.
Tabii ki gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı’nın “Rahatsız oldunuz değil mi?” başlıklı kızın, öfkelenin, bağırın çağırın da biz de kadına şiddete dikkat çekmiş olalım, içerikli yazısını okuyana kadar...
Olmadı, yanlış hesap bu sefer de Bağdat’tan döndü. Haber amacına ulaşmadı, verilişi yanlıştı.
Artık “kadına şiddet”i değil, “insana şiddet”i kınayıp konuşuyor olmalıyız. “Kadın olmak, şiddet görmeyi beraberinde getirir” fikrinden kurtulmanın bir yolu da bu.
Çünkü şiddetin kadını, erkeği, çocuğu olmaz!
* * *
Zaten hep dediğim gibi artık şiddetin yüzü de değişti. Fiziksel üstünlük ve ekonomik bağımsızlık nedeniyle fiziksel şiddete uğrayan kadın ya da birey, daha büyük bir şiddet unsuruyla karşı karşıya artık. Fiziksel şiddet, yerini ‘psikolojik şiddet’e bıraktı. Kadına yönelik en büyük şiddet unsurlarından biri ‘duygusal şiddet’ bence!
‘Duygusal şiddet’e maruz kalan kadınlar da gelecek nesillerimizi, çocuklarımızı yetiştiriyor üstelik!
Kelimelerle oynanıyor, özgüven sarsılıp, saldırılarak, psikolojik şiddet’ uygulanıyor artık. Üstelik bu şiddet türünden, sadece kadınlar değil, herkes nasibini alıyor. Ben dahil hepimiz ‘psikolojik şiddet’ den nasibimizi alıyoruz. İzleri deseniz kalıcı oluyor.

Şiddet, atalarımızdan miras

Ne yazık ki genelde erkeklerin “geleneğe” bakış açılarını yansıtan atasözlerimizde bile “kadına şiddet” var. “ Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etme” gibi talihsiz atasözlerimiz mevcut. Sırf bizde mi böyle? Elbette hayır.
Avrupa’dan örnek verecek olursak “Bir kadın, bir köpek ve bir ceviz ağacı, bunları ne kadar çok döverseniz o kadar iyi olur” gibi şiddeti içeren atasözleri ile dolu... Eksik olmasınlar ama atasözleri yüzyıllar boyunca ne yazık ki, dünyanın her yerinde, dayağı, kadınları itaat altına almak ve doğru yola sokmak için “doğal” yöntem olarak göstermişler. Şiddet, sıklıkla erkeklere “gerçek erkek” olduklarını kanıtlamaları için önerilmiş. Yani kadına yönelik şiddet, bize biraz da atalarımızdan miras..
Dünyanın farklı köşelerinden kadına şiddeti öneren birkaç örnek:
“Karınızı rayda tutmak için dövün ve eğer raydan çıkarsa, yine dövün.” Porto Riko
“Karınızı düzenli bir biçimde dövün; neden dövdüğünüzü siz bilmeseniz bile o bilir.” Arap
“Yük arabasının çivileri ve bir kadının kafası, ancak iyi vurulduğunda işler.” (Hindistan)
“Gonklar gibi kadınların da düzenli olarak dövülmeleri gerekir.” (ABD)
“Bir öküze ya da bir kadına kıymamazlık etmeyin.” (Burma)
“Dövülen kadın daha iyi bir zevce olacaktır.” (Kore)
“Tanrı, zevcesini dövenin rızkını artırır.” (Rusya).
“Dövülen kadın daha iyi bir zevce olacaktır.” (Kore)
Kadınları destekleyen birkaç atasözü de var:
“Sefil adamlar dışında kimse karısını dövmez.” (Arapça, Lübnan)
“Bir kadını kırbaçlamak bir erkeğe şan getirmez.” (İsveççe)